Babil’in En Zengin Adamı
Babil Tabletlerinden Kadim Zenginlik Rehberi
George S. CLASON – Mitch HOROWITZ
”Dünyanın en zengin şehrinde yaşıyoruz, ama hiçbir şeyimiz yok. … Kalbim kırık. Varlıklı bir adam olmak istiyorum. Bizim problemimiz nedir? Tekrar soruyorum! Neden biz de altını olanların çokça alabildilkleri güzel şeylerden payımıza düşeni alamıyoruz?” şeklinde yakınıyordu araba ustası Bansir.
Bu, günümüzden belki de 4000 yıl önceydi. Ancak ne soru değişmiştir, ne de bu sorunun cevabı. Bana kalırsa ilerleme doğru soruları sormakla başlar zaten. Bu soruları yanıtlamak için girişeceğiniz arayış ve bulduğunuz yanıtların gereğini yerine getirmek üzere ortaya koyacağınız irade ise hikâyenizin kalanını oluşturacaktır.
Aslında bu kitapla ilgili vurgulamak istediğim başka şeyler vardı, ama zaman konusuyla başlamışken buradan devam edeyim. Yolculuk sırasında ve kısa bir tatil süresinde okumak için çok da hacimli olmayan bir kitap seçmek amacıyla kitaplarımın bulunduğu raflar arasında dolaşırken A5 kâğıt ebatlarında ve 80 sayfalık bu kitap tam da aradığım kriterleri karşılıyordu. İçeriğinin bildik şeyler olması ise yanına bonus olmuştu.
Okuması bu kadar kolay, mesajı bu kadar net olan ve zamana meydan okuyan bir bilgiye ulaşmanın kolaylığı bir tarafta, bu bilgiyi özümseyerek uygulayabilmenin zorluğu diğer tarafta yer almaktadır. Bu da sanki bir sihirbazlık gösterisi izleyip ”Aaa, bu çok basit, ben de yaparım. Ne var bunda?” diyip denemeyi bile düşünmediğiniz şeylere benziyor. Ancak işin iç yüzü öyle değil işte maalesef. Daha iyi tarafıysa kitapta anlatılanlar içinde bir numara ve sihir de yok, sadece disiplin ve sabır var.
Nedir peki sır?
Kitabı özetleyecek değilim, heyecanı ve bu keyfi size bırakıyorum, ancak geçmiş gözlemlerimle paralellik taşıyan beş noktayı biraz detaylandırmak isterim. Çünkü bence büyümenin ve kalkınmanın motoru başta beşeri sermaye yatrırımı ve fiziki yatırımlardır ki bunun kaynağı da tasarruftur. Hemen bu başlıklara geçelim:
1) Kazancınızın bir miktarını kenara ayırın!
Kitapta verilen tavsiye onda bir şeklindedir. Ancak bu kişilerin gelirine, yaşına ve diğer şartlara göre değişebileceği için benim bu başlık altındaki önerim: Önce bütçe yapmaktır. Bu kapsamda ve daha genel düşüncelerimi Portföy Yönetimi yazılarımda çok önceden aktarmıştım ve bu alana yeni ilgi duyuyorsanız önce oraya bakmanızın faydası olabilir.
2) İstek ve ihtiyaç arasındaki ayrımın farkına varın!
Aslında bu tavsiye de daha önce hazırlamış olduğum ve aşağıda sunduğum görselle açıklanabilir. İsteklerimiz, sahip olmak istediklerimiz ve hayallerimiz özünde sınırsızdır. Ancak bunların sadece bir kısmı ihtiyaç kapsamında nitelendirilebilir. Beslenme, barınma, güvenlik, eğitim ve sosyal harcamalar da elbette bir ihtiyaçtır ve bunu Maslow’un ”İhtiyaçların Hiyerarşik Sınıflandırması” ile de birleştirebiliriz, ancak bunun yeri bu yazı değildir. Ardından bu ihtiyaçlar içinde satın alma gücümüz (gelir ve önceki birikimlerimiz) çerçevesinde bir talep oluşturarak bu ihtiyaçları karşılarız. Bazen gelirimizin üzerinde bir harcam için de borçlanma yoluna gidebiliriz ki, eğer doğru zamanda, doğru bir ölçü ve disiplin içinde kullanılmazsa borçlar bir felaketle sonuçlanabilir. İşte buradaki tavsiye de bu dengenin iyi belirlenmesi üzerinedir.
3) Birikimlerinizi değerlendirin!
Bu konu yatırım dünyasına atılan ilk adımdır. Gelirin yüzde onunu tasarruf etmekle başlayan bu süreçte, tasarrufların atıl bir şekilde kenarda tutulmasındansa verimli alanlara yönlendirilerek büyütülmesi eastır. Bu şekilde yatırımlarınız uzun vadede daha da yüksek bir seviyeye ulaşacaktır. Bu konuda da Bileşik Getirinin Gücü başlığıyla yazmış olduğum kısa, ancak etkili yazıyı mutlaka okumanızı öneririm.
4) Akıl ve mantık ile hırs ve inançlar!
Belki de buraya kadar ”Bunu biz de yapıyoruz, ama hâlâ zengin olamadık.” diyorsunuzdur. Olabilir, benim zenginliğe bakışım biraz daha farklı olabilir. Ama yine de başka bir noktaya bu vesileyle dikkat çekmek istiyorum. Kitapta bu konuda daha güzel örnekler bulacaksınızdır, fakat önemli olan tasarruftan yatırıma geçişte kime, neye inandığınız olacaktır. Size söylenen, önerilen veya verilen bir tavsiyedense kendi bilginiz, araştımanız ve çabanızla ulaşacağınız bir sonuç bence çok daha değerlidir. Bunun için vakit, kapasite ya da imkânınız yoksa da kulaktan duyma bilgilere deği, lütfen profesyonel ve başarısını kanıtlamış uzmanlara kulak veriniz. Yoksa kısa yoldan zengin olma hayallerinin nerede bittiğini 4000 yıldır okuyoruz.
5) Her insan kendi şansını kendi yaratır!
Bu şans kavramı o kadar çok yerde karşıma çıkıyor ki bu konudaki görüşlerimi ayrıca bir yazı şeklinde kaleme almam şart. Burada da uzun bir tartışmaya girmeden şansa inanmadığımı belirteyim. Ancak fırsatlar her an her yerde karşımıza çıkabilir ve sizin bir hazırlığınız yoksa bu fırsatlar yanınızdan geçip gider. O yüzden biraz da farkındalık çerçevesinde etrafımızda olup bitenleri gözlemekte ve zamanı gelince cesaretle adım atmakta hazırlıklı olmaya inanırım. Dolayısıyla zor şartlarda elde ettiğiniz birikimleri tesadüflere, tanımadığınız kişilere ve şansa teslim etmemenizi öneririm.
Son olarak kitapla iligili genel bir iki konuya değinerek kapatalım. Öncelikle dili sıcak ve anlaşılır bir çalışma ile karşı karşıyayız. İçerik bildik ve tanıdık olduğu için de günlük hayattan bağlantılar kurması kolay. Bu kitap, teknik bir finans kitabı değil sonuçta. Ancak borçlarını ödemek için hırsızlık yapılmasını da erdem gibi görmek benim eleştirmeden geçemeyeceğim bir noktadır. O günün koşulları ile kabul edilemeycek bir eylemi kitapta başarı öyküsü ve iradenin gücü olarak görmek benim anlayabileceğim bir durum da değildir. İkinci bir eleştirimse bireylerin topluca tasarrufa yönelmesinin o ekonomide (ihracat ve ithalat olanaklarını ayrı tutarsak) tasarruf paradoksuna yol açabileceğidir. Bu küçük notlarım dışında kitabı beğendiğimi söyleyebilirim.
Kitabın yazarlarına gelince de George Samuel Clason 1874 doğumludur ve 1926 yılında Antik Babil Hikâyelerini kullanarak ekonomi ve finans alanına katkılar sağlamıştır. Mitch Horowitz ise bu çalışmaları sadeleştirerek çalışmaların kitap hâlinde piyasa sürülmesini sağlamıştır. Sola Unitas’tan çıkan bu çalışmanın hayata bakışınıza değer katacağını düşünüyorum.
Keyifli okumalar dilerim.
Ergun UNUTMAZ, 24.09.2021
Babil’in En Zengin Adamı – George S. Clason & Mitch Horowitz – Eserin Orijinal Adı: The Richest Man in Babylon, Çeviri: Gülsün Arıkan, Sola Unitas, İstanbul, 2. Basım, 2021.
One Comment
Anonim
Teşekkürler