Lewis’in tarzını ve ele aldığı konuları çok beğendiğimi daha önce belirtmiş, bundan önce yorumladığım Yalancının Pokeri kitabı çerçevesinde, yazarın Salomon Brothers şirketindeki kariyerine de değinmiştim. Bugün notlarımı paylaşacağım Büyük Açık adlı kitap da aslında orada başlayan ve anlatılan sürecin tamamlayıcısıdır. Wall Street hakkında yazılan kitapların çoğu borsa üzerine olduğu için Yalancının Pokeri tahvil piyasasının dönüşümü ve işleyişi üzerine harika bilgiler sunduğu için çok başarılıydı.
Bu kitaptaysa ipotekli konut kredisi üzerinden oluşturulan varlığa dayalı menkul kıymetler, kredi riski, kredi notları sınıflarına göre ambalajlanıp satılan türev ürünler ele alınmaktadır. İşin en vahim tarafıysa, işin uzmanı olup milyarlarca dolarlık fonları yönetenlerin dahi anlamadığı, doğruyu gösterenlerinse ciddiye alınmadığı sürecin nasıl küresel bir krize dönüştüğüdür. Tabi konuyu akademik bir çalışmanın sıkıcılığından kurtarıp onu heyecanlı bir öyküye dönüştürense dev kurumlara karşı “yanlış yapıyorsunuz, hatalısınız” deme cesaretini göstererek sistemin karşı tarafında büyük pozisyon alan sayılı birkaç kişinin yaşadıklarıdır.
Okunan kitap sayısı ya da bir kitabın ne kadar çabuk okuduğundan ziyade okumaktan alınan keyif ve kitaptan edinilen bilgi önemli olduğu için Lewis’in bu kitabını biraz daha sindirerek hatta mümkünse ek okumalarla desteklemenizi öneririm. Öncelikle Bono – Tahvil – Eurobond kavramları, hesaplama yöntemleri ve sistemin işleyişi üzerine biraz uzun ve kapsamlı şekilde kaleme aldığım yazımı önerebilirim.
İkinci olaraksa Sayın Prof. Dr. Fatih ÖZATAY’ın Finansal Krizler ve Türkiye adlı kitabını notlar alarak okumanızı tavsiye ederim. Özellikle de ABD ipotekli konut kredisi piyasasında yaşanan gelişmeler, neden bu şekilde türev ürünler yaratıldığı ve birbirine bağlı olayların nasıl zincirleme bir yıkım başlattığı orada detaylarıyla aktarılıyor.
Daha birçok kitap, tez, makale ve araştırma yazısı bulunmakla birlikte gerçeklere dayalı bir romanın keyfini de kaçırmak istemem. Ancak çevirideki hataların üstesinden gelerek okuyabilmek için ek okumalar faydalı olacaktır. Bu çalışmada da teknik terimlerin yine tam olarak anlaşılamadığı, yabancı kelimelerin sık sık yer aldığı görülüyor. Kavramlar için de bu bağlamda yer yer tutarsızlıklar dikkat çekiyor. En basitinden “short” ve “long” kavramları “kısa, açık” ve “uzun” olarak Türkçe kullanıldığında sorunu hissediyorsunuz. Aslında bu ifadelerle vurgulanan “satış” ve “alış” yönündeki pozisyonlardır. Ayrıca her satış yönündeki pozisyonun açığa satış şeklinde olması da gerekmez. Dolayısıyla metnin tek kelimelik özeti olması gereken başlık bile “Büyük Açık” şeklinde çevrildiğinde ortada bir sorun olduğu görülmektedir. Oysa burada söz konusu olan; tüm sistemin fiyatların yükselişine inandığı, tek yön var o da yukarı anlayışına karşı açılan satış yönündeki işlemlerdir. Açık denildiğinde ilk akla gelen ifadeler; eksik, yetersiz, gereksinimi karşılayamama durumu gibi fazla ifadesinin zıttı kavramlardır. Burada bütçe açığı ya da cari açık gibi bir sorun yoktur. Açık değil satış yönünde alınan pozisyonlar vardır. Hisse senetleri için ödünç alma işlemini içeren bir açığa satış ifadesi makul ve doğru olsa da bu diğer piyasalar ve ürünler için de genel geçer bir kullanım olarak görülemez.
Neyse başlık bu, o kadar takılma denilebilir; ama “subprime, rating, swap, spread, CDO” gibi teknik yönlerin tam yakalanamadığı; Türkçe çok daha iyi ifade edilebilecek kavramlar varken “kalifikasyon, enformasyon, tranş, sübkjektif, reaksiyon, oportünist, negatif, pozitif, trader” gibi bozuk ifadelerin yazılı eserlerde yaygın bir şekilde kullanılması bir okur olarak beni rahatsız ediyor. Maalesef bunları bunları tartışma şansım olmasa da eserlerin iyileştirilmesi adına belirtmeden de geçemedim.
Bu vesileyle Scala Yayıncılık tarafından, Neşenur Domaniç çevirisiyle okurlara sunulan bu çalışma için emeği geçen herkese ayrıca teşekkür ederim. Kitabın, ekonomi ve finans alanına ilgi duyan herkese katacağı şeyler var. Belki doğrudan ipoteğe dayalı konut kredisi üzerine hayatınız boyunca işlem yapmayacak olabilirsiniz ama bir sektörün tamamının nasıl hatalı kararlar alabildiğini ve kendisine güveni yüksek bir şekilde yanlışlarla yüzleşmeye tenezzül etmediğinde başına neler geldiğini görmek son derece öğretici ve okumaya değer.
Yaklaşık 350 sayfa ve 10 bölümden oluşan bu kitabı yine de beğeneceğinizi düşünüyorum. Hem okuması keyifli hem de geçmişte yaşanan krizlerin nedenlerini anlayarak gelecekte bunlara yönelik dersler çıkarmak için çok faydalı. Kim bilir belki de sistemdeki bir sorunu ilk görenlerden biri de siz olur milyonlarca dolar kazanma fırsatını ilerde değerlendirirsiniz. Ancak Michael Burry’nin bu zorlu süreçte başına gelen sıkıntıları ve o durumda siz olsanız ne yapacağınızı da hafife almayın. Haklı olmak ve bu konuda kendinize güvenmek başka bir şeydir, büyük bir maliyete katlanarak sonu belli olmayan ve ne kadar adil sonuçlanabileceği belirsiz bir süreçte psikolojiyi yönetmekse çok başka.
2004 yılının başlarında borsa yatırımları yapmakta olan Michael Burry’nin ilk kez tahvil piyasasına girmesi de bu anlamda kitabın temel direklerinden biri bence. Sorunu ilk gören, olmayan bir piyasayı mümkün kılmak için uğraşan, sayfalarca belgeyi satır satır okuyan ve sadece haklılığın kanıtı olarak tüm pozisyonlarını doğru bir zamanda yüksek kârlarla kapatırken iki pozisyonu sırf bunun için saklayan bir akla şapka çıkarılır.
Tabi kitabın diğer bölümlerinde sonradan Burry gibi düşünerek satış yönünde pozisyon almak isteyen kişilerin hikâyeleri de son derece ilginç ve heyecanlı. Sistemin tek yönlü olamayacağına, kredi notu değerlendirmelerinin içeriğinin hatalı, belirsiz ve yanıltıcı olduğuna inanan kişilerin bu çok saçma şeklindeki tepkileri ve bunun arkasına yatırdıkları sermaye çok etkileyicidir.
“Sohbetle taahhüdü birbirinden ayıran şey çek yazmaktır.”
— Warren Buffett
Sonunda ne olduğunu hepimiz biliyoruz ve maalesef yaşayarak tecrübe ettik. Peki nasıl oldu da bu noktaya geldik ve neden sorumluların yanına bu sahtekârlık kâr kaldı diye sorarsanız. Bu hileden çok bilgisizlik ve aşırı öz güvenin yarattığı bir ruh hâline daha çok benzemektedir. Bu kapsamda da Tolstoy’un 130 yıl önce belirttiği durum geçerliliğini korumaktadır.
“Daha önce o konuda bir fikirleri yoksa en kalın kafalı insanlara en zor konular izah edilebilir; fakat konuyu bildiğine kesin olarak inanan çok akıllı adamlara en basit şeyler bile kendisinde kuşku uyandırmayacak şekilde izah edilemez.”
— Leo Tolstoy
Bu kitabı keyifle okuyup bitirdikten sonra “The Big Short” adlı filmi de (tabi hâlâ seyretmediyseniz) mutlaka izlemenizi öneririm. Christian Bale’in Michael Burry karakterini canlandırdığı filmde Brad Pitt, Ryan Gosling ve Steve Carell gibi isimler taşların yerine oturmasını sağlayacaktır.
Michael Lewis’in bilgi birikimi, olayları sunuş şekli ve yazım tarzı hem çok keyifli hem de bir o kadar öğretici. Bu nedenle şimdiye kadar okuduğum her kitabından ayrı kazanımlarım oldu. Lewis’in diğer kitapları için notlarıma aşağıdaki bağlantılar üzerinden ulaşabilirsiniz.
Bir Wall Street İsyanı Yeni Üçüncü Dünyaya Yolculuk Kıyamet Çarkının İçinde
Ergun UNUTMAZ, 14.11.2023
Büyük Açık – Michael LEWIS, (Eserin özgün adı: The Big Short: Inside the Doomsday Machine), Çeviri: Neşenur Domaniç, Scala Yayıncılık, İstanbul, İkinci Basım, Ocak 2011.