Çi
Azra KOHEN [1]
Üçlemenin bu ikinci kitabı uzun zamandır okumadığım kadar sıkıcı ve yorucuydu. Ama yoruculuğu derinliğinden ve düşündürücülüğünden değil, içeriğinin sığ, sonunun çiğ olmasındandı. İlk kitap gibi incelersek kapak tasarımını tutarlı ve güzel bulduğumu belirtmeliyim. Diğer taraftan Yunan alfabesinden alıntı devam ismi bile eğrelti bir kitaptı. Öncelikle Yunanca okunacaksa ‘çi’ değil ‘kai’ şeklinde telafuz edilmeli. Yok eğer biz uzak doğudaki versiyonunu kullandık diyecekseniz o zaman da neden Yunan alfabesini kullanıyorsunuz diye sorarlar. Kitabın içindeki kötü Türkçeye de yeri gelmişken değinmem gerekiyor. ‘Finalize etmek’ (sonlandırmak), ‘lansman’ (ürün tanıtımı) gibi Türkçede karşılığı olan kelimelerin böyle özenti bir şekilde kullanılması beni hem eserden hem de eserin sahibinden uzaklaştırıyor. Zaten her sahne değişiminin isimlerle ayrılması da konu akışını bozduğu gibi sanki hikaye bittikten sonra kişilere göre bilgisayarla otomatik ayrılmış izlenimi yaratıyor.
Kitapla ilgili söylenecek pek bir şey yok aslında. İlk kitabın devamı şeklinde yerli yersiz erotik hikayeler arasına bu kez de dini öğeler ve Türkiye’de, Gezi Parkı Olayları sırasında yaşananlar eklenmiş. Söz konusu olan bu düşüncelere katılıp katılmamak değil, bu düşüncelerin konudan kopuk ve eklenti durması. Aslında yazarın eğitim, sanat ve kültür alanında birikimi ve hayata dair fikirleri olduğu ortada ve toplumsal-siyasi eleştiri yaparak sistemdeki yanlışlık ve sorunları düzeltme çabası takdire şayan; ancak kullandığı yöntem olan roman yazmak ve bu roman ticari olarak da değer yaratsın diye bu unsurların sürekli insanın gözüne sokmak beni rahatsız etti. Olmamış.
Ergun UNUTMAZ, 24.03.2017
[1] Azra KOHEN, Destek Yayınları, Yüz altmış sekizinci baskı, 2017, İstanbul.