Economy

Ekonomi Politika Strateji 22

Mayıs 2021


Søren Kierkegaard’ın sevdiğim bir sözü vardır:

“Hayat, geriye bakarak anlaşılır, fakat ileriye doğru yaşanmak zorundadır.”


Bu sözü hem ekonomik analiz çerçevesinde bir bakış açısını aktaracak şekilde kullandığımdan, hem de Ekonomi Politika Strateji (EPS) yazılarımın bir yansıması hâline geldiğinden bu ifade benim için biraz daha değerlidir. Geçmiş veri setinden çıkarılan anlam ve geleceğe yönelik tahminin önemine yapılan vurgudur öne çıkarmak istediğim tema.

Bu raporu ilk defa okuyanlar için EPS raporlarımın, küresel gelişmeleri izleyen, odak noktası olarak da daha ziyade finansal piyasaları ve emtia piyasalarını etkileyen olayları öne çıkaran kişisel bir özet olduğunu belirtmek isterim. Tarafsız bir şekilde, saygın basın kuruluşlarında yer alan haberleri kaynak göstererek not ettiğim bilgilerden oluşan değerlendirmeler, aşağıdaki beş soruya cevap aramaktadır.

Gelişme

Sebep / Sonuç

Beklenti / Strateji

Geçen Ay Neler Oldu?

Neden Oldu?

Bu Ay Neler Olabilir?

.

Hangi Etkileri Meydana Getirdi?

Nasıl Bir Strateji İzlemeli?

Her ne kadar Covid-19 temasını bu rapora dâhil etmekten hoşlanmıyor olsam da küresel olarak bütünsel salgın ekonomiden finansa, sağlık ve yaşama dair birçok konuyu etkilediği için hayat normale dönene kadar bazı istatistikleri izlemeye devam ediyorum. Bu ay aşılama sürecine detaylarına girmeden, genel hatlarıyla baktım. Aşağıda 31 Mayıs 2021, saat 23:46 itibarıyla çekilmiş verilerden oluşan dünya haritası yer almaktadır. Dünya tarihinin en büyük aşılama kampanyasında 176 ülkede 1,91 milyar doz aşı uygulaması gerçekleştirildiği görülmektedir. Son hesaplamalara göre küresel olarak şu anda günde 35,5 milyon doza denk gelen bir süreç yaşanmaktadır.


Kaynak: Bloomberg

Bulaşıcı hastalıklar konusunda ABD’de en yetkili isimlerden biri olan Anthony Fauci, ABD nüfusunun yüzde 70 ila 85 arasında bir oranının aşılanmasının normale dönüş için yeterli olacağını belirtti. Yalnız aşıların koruma oranları, üretim kapasitesi ve koordinasyon sorunlarını da birlikte düşününce her ülkenin farklı bir hızda ilerleyeceğini söylemek kehanet olmaz. Zaten İsrail‘in bu konuda açık ara önde olduğu süreç kısmen ABD ve İngiltere‘nin hızı arttırması ile dengelendi gib. Bütünsel salgını durdurabilmek için aşağıdaki grafikten, mevcut aşılama hızında ilerlenirse daha önümüzde 9 ay olduğu anlaşılmaktadır. Bu ise bence oldukça ürkütücü bir tablodur. Üretim kapasitesi artışı ve aşılamanın etkinliği ile bu sürenin kısalmasını ümit ediyorum.

Son bir not olarak da OECD Genel Sekreteri Angel Gurria’nın iki önemli açıklamasına biraz da bu bilgiler ışığında değinmekte fayda var. Gurria, küresel olarak ekonomik toparlanmanın aşılama hızına bağlı olduğunu, bunun virüsle bir yarış olduğunu belirterek maalesef gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde aşılama oranlarının (yukarıdaki haritada da görüldüğü üzere) farklı hızlarda seyrettiğini söyledi. Bu da gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki makasın giderek açılacağı anlamına gelmektedir. Diğer bir not ise şu anda enflasyon endişelerinin ilk planda olmaması gerektiği yönündeki bir açıklamaydı ki bu konuya Piyasa Analizleri ve Beklentiler yazımda yer vereceğim.

Kaynak: Bloomberg

Dilerseniz gelin geçtiğimiz ay yaşanan olayları bir de ülke ve bölge bazında klasik tablomuz üzerinden inceleyelim:


Detay

Sebep – Sonuç

Beklenti – Strateji

ABD

Nisan ayı tarım dışı istihdam verileri beklenenin oldukça altında geldi. Böylece işsizlik oranı %6,1 seviyesine geldi.


Hazine Bakanı Yellen‘in hükümet harcamalarındaki artışa paralel olarak faiz oranlarının de yükseleceği yönündeki açıklaması (zaten beklense de) bir tedirginlik yarattı.

FED son toplantısında faiz oranlarında bir değişikliğe gitmemiş, mevcut politikalara devam edileceğini belirtmişti. Enflasyon kadar işsizlik de görevler arasında.

Aslında faiz atışlarından önce parasal genişlemenin sonlandırılması ve söylemlerin sertleşmesi araçları kullanılacaktır. Sorun bunun zamanlamasında sadece ve bu istihdamla birlikte ele alınmalı.

Birleşik Krallık

Nisan ayında Birleşik Krallık barış döneminde görülmemiş büyüklükte bir bütçe açığı verdi. 31,7 milyar pound seviyesindeki açık GSYH’nin yüzde 14,3’üne denk geliyor.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı sırasında yüzde 27 seviyesine göre oldukça yüksek ve 1960’lardan beri artış eğilimi grafikte görülüyor. Sunak bunu yüksek borçlanma ile çevirmeyi planlıyor.

Kaynak: Bloomberg

Avrupa Birliği

İlgiyle beklediğim raporlardan birisi de Avrupa Merkez Bankası tarafından yayımlanan Finansal İstikrar Raporudur. Genel olarak olumlu bir tablo yanında artan iflas riskleri, işsizlik ve hizmet sektörü sorunlu alanlar.

Enflasyon konusunda ABD kadar olmasa da AB cephesinde de endişeler vardır. Ancak eğilim daha ılımlı diyebilirim.

Sayfalarca bilgi ve beklentiyi burada özetlemek mümkün değil, ancak artan riskler ve geleceğe ilişkin politika değişiklikleri için mutlaka okunmalıdır. İtalya zayıf halka gibi durduğu için bu kısmı dikkatli okumakta fayda var.

Yatırımcılar açısından da gerek tahvil gerekse de hisse senetleri bakımından AB’nin bir cazibe oluşturduğu ortada. Zaten bu eğilimi kısmen aşağıdaki grafikte değer kazanan Avro da göstermektedir.

Kaynak: Eurostat

Almanya

16 yıldır devam eden görevini yakın bir süre sonra bırakacak olan Merkel’den sonrasının planları yapılıyor, ancak hâlâ bir netlik yok. Belki de ilk kez CDU/CSU %30 oy oranının altında kalacak.

Seçimlerde bir koalisyon oluşacak, ancak bu kez görüşmelerin çok zorlu geçeceğini düşünüyorum. Yeşiller aktif bir konumda ve eli güçlü. Diğer partiler ise son anketlere göre %10 seviyelerinde.

Japonya

Başbakan Yoshihide Suga, üçüncü acil durum tedbirlerini 20 Haziran tarihine kadar uzatma kararını duyurdu.

Bu tarih Tokyo 2020 Olimpiyatlarının başlangıcının 1 ay öncesine denk geliyor. Hesaplar olimpiyata kadar aşılamayı yüksek, olay sayısını düşük tutabilmek üzerine.

Kaynak: Bloomberg

Rusya

İki Avrupa başkenti arasında bir yolcu uçağının Belarus tarafından zorunlu iniş yaptırılması, sonrasındaki göz altı, Putin ve Lukaşenko buluşması AB ve ABD cephesinde tansiyonu yükseltiyor.

Olaylar sonrası iki lider Sochi’de bir araya geldi. 500 milyon dolarlık yardım paketi haberlerde yer bulsa da olası yaptırımları ve bunun arkasından gelebilecek siyasi hamleleri izleyeceğiz.

Türkiye

Aslında ekonomik büyüme, dolar kuruna ilişkin revizyonlar, aşılamada olumluya dönen süreç, turizm haberleri ve ay sonuna doğru sert satış dalgasına maruz kalan BIST başta olmak üzere çok sayıda konu olsa da siyasi, ekonomik tüm aktörlerin Mayıs ayında en çok ilgisini çeken haber Sedat Peker’in YouTube videoları oldu.

Milyonlarca kişinin izlediği videolarda yakın geçmişe ve köklü birlikteliklere ilişkin önemli iddialar yer alıyor ve hükümet cephesinden kısmen yanıt gelse de kamuoyu kadar konunun yabancı basında da yer aldığı ve yakından takip edildiği görülüyor. Gelinen noktada gelişmelerin kısa bir sürede sonuçlanacağını düşünüyorum.

Çin

Çin tarafında da üç çocuk politikasından H10N3 kuş gribinin ilk kez insanlarda görülmesine, ekonomik toparlanma hızından enflasyon endişesiyle emtia stoklamaya kadar yelpaze oldukça geniş. Baltık Dry Endeksine ilişkin son 10 yıllık durumu aşağıya ekledim.

Bunlardan herhangi bir tema üzerine bile saatlerce tartışılabilir, ancak genel fikir olarak Çin’deki PMI Endeksi başta olmak üzere toparlanmanın diğer ülkeler için de belirleyici olduğunu ve özellikle de ham madde fiyatları açısından yakından izlenmesi gerektiği kanısındayım.

Kaynak: Bloomberg

Orta Doğu

İsrail ve Hamas arasında Mısır aracılığı ile 21 Mayıs tarihinde yürürlüğe girecek şekilde bir ateşkes sağlandı. 11 gün süren, 100’ü kadın ve çocuk olmak üzere çoğunluğu Filistinli yaklaşık 250 kişi çatışmalarda yaşamını yitirdi.

Yüz yılı aşkın bir süredir devam eden tartışmanın şiddetli çatışmalardan sıcak savaşa uzanan bir geçmişi var. Karmaşık sorunlar ve uzlaşmazlıklarsa iki tarafın ortak bir noktada buluşmasını zorlaştırıyor.

Diğer

Nakliye, ham madde darboğazı ve stok maliyetlerine ilişkin Lojistik Yöneticileri Endeksini yukarda görüyoruz. 2020’de daralma bölgesine geçilmişken şimdi genişleme tüm hızıyla sürüyor.

Yalnız bu endeksi dikkatli okumakta fayda var. Artan nakliye ve girdi maliyetleri yanında ertelenmiş talebi karşılamak kadar risklere karşı stok yapma politikasının da etkin olduğu düşüncesindeyim.

Kaynak: Bloomberg

Ergun UNUTMAZ, 01.06.2021


Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *