Güzel Yaşam Kılavuzu
William B. IRVINE
Lisans eğitimini Michigan Üniversitesinde Matematik ve Felsefe üzerine tamamlayan William Irvine, daha sonra Kaliforniya Üniversitesi, Los Angeles (UCLA)’da Felsefe üzerine yüksek lisans ve doktora yapmıştır. 1983 yılından beri Wright State Üniversitesinde dersler veren Irvine’nin “Stoa Felsefesi” üzerine çok sayıda kitap ve röportajı vardır.
Felsefi açıdan yaptığı incelemelerde, kendisinin olaylara ve konulara bakış açısının, filozofların genel bakış açısından farklı olduğu söylenebilir. Finans dünyasındaki ahlaksal sorunları ya da arzular gibi temaları eserlerinde işleyiş şekli de buna örnek olarak gösterilebilir. Yazarın okuyucu kitlesinde de bir farklılık görülmektedir. Irvine, felsefi tartışmalar içeren akademik makalelerden ziyade entellektüel olarak bir üst seviyede bulunun okuyucu kitlesine hitap etmektedir.
William Irvine hakkında bir fikrimiz oluştuğuna göre “Güzel Yaşam Kılavuzu” adlı kitabına geçebiliriz. Kitabın asıl dildeki başlığı “A Guide to the Good Life” ve yukarıdaki paragrafın son cümlesi aslında bu kitabın içeriği ile de tutarlı. Günümüzde bilimsel yöntemler ve teknoloji gibi alanlarda muazzam başarılar ve ilerleme kaydedilmiş olsa da insan doğası, arzularımız, hırslarımız ve korkularımız açısından aslında pek de o kadar ilerleme göstermediğimiz ortada. Yazar da buradan yola çıkarak antik felsefi bir öğretinin günümüz koşulları için de uygun olup olmadığını sorgulamaktadır.
Bizden iki bin yıl önce yaşamış olan Seneca’nın mektuplarından ve eserlerinden yapılan alıntılar ve Seneca’nın diğer insanlarla yaşama dair yazışmaları, bugün bir psikoloğun ya da bir yaşam koçunun hayatın getirdikleriyle başa çıkmada size önerebileceklerinden çok da farklı değil aslında. İşte yazar da bu şekilde antik metinlerden yaptığı derlemeler ile Stoacı Felsefe ve Yaşam Biçimi kapsamında okuyucuya hem nitelikli bilgiler hem de güzel yaşam sanatı üzerine bir seçenek sunuyor.
“Amor Legendi” okuma grubu ile daha önce Francis M. CORNFORD’un, Sokrates Öncesi ve Sonrası adlı kitabını okumuştuk ve bu kitaba yönelik notlarımı yukarıdaki bağlantıda paylaşmıştım. Şimdi tekrar o kitaba dönmekte fayda var, çünkü yazar bu çalışmasına başlarken Felsefenin Yüzünü Yaşama Dönmesi ifadesini ilk bölümün başlığı olarak kullanıyor. Ardından da doğrudan Stoacılara geçerek bu anlayışın Antik Yunan ve Roma’daki temsilcileri üzerinden bir altyapı oluşturuyor.
Dört bölümden oluşan kitabın sistematiğini beğendim. Az önce belirttiğim gibi ilk bölümde Stoa Felsefesinin kökleri ve yapısı işleniyor ve ikinci, üçüncü bölümlerde de uygulama teknikleri ile öğütlere yer veriliyor. Son bölümde ise günümüz dünyasında stoacılık başlığı altında sorunlar ve bu yaklaşımın neden, nasıl uygulanabileceğine dair görüşler aktarılıyor.
Kitabın dili akıcı, okuması keyifliydi. Genel olarak çeviriler yerine kaynaktan okumayı tercih ediyorum ve çeviri eserlerde dikkatimi çeken hata, kusur ve kişisel yorumlar bu düşüncemi neredeyse okuduğum her eserde biraz daha besliyor. Bu nedenle önemli olan yerleri özgün metin üzerinden İngilizce okumayı tercih ettiğim çok fazla yer oldu. Yine de eserin Türkçe çevirisini genel hatlarıyla başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Yazım ve noktalama işaretleri açısından da dikkatli bir okuru rahatsız edecek noktalara rağmen ileride bu sorunların da giderileceğini ümit ediyorum.
Kendi adıma birçok paragrafın içselleştirilecek derecede tekrar tekrar okunması gerektiği kanaatindeyim. Herkesin beğenisini ve ilgisini çeken ya da eleştiri getireceği yönler farklıdır tabi. Bu nedenle bu notları dosyama iliştirerek daha genel bir iki cümleye yer vereyim.
Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
“Stoacılar, öfke, endişe, korku, keder ve haset de dâhil olumsuz duyguların eziyeti altında geçen bir yaşamın iyi sayılamayacağını anladılar. Bu sebeple aklın işleyiş şekilleri üzerine dikkatli gözlemciler ve dolayısıyla da antik çağdaki en derin görüşlü psikologlar hâline geldiler.”
“Stoacılık, bir ahlak anlayışı olmaktan çok paradoksal bir mutluluk reçetesidir.” — Tarihçi Paul Veyne
“Stoacı ahlak, eudaimonizmin bir türüdür. Özünde ve yapısal olarak, iyi yaşamak için serpilmek için ne yapılması veya ne olunması gerektiğiyle ilgilenir.” — Filozof Lawrence C.Becker
(eu:iyi, hoş | daimon: ruh hâli)
Bir yaşam felsefesinin mevcut olmaması durumunda, göreceli olarak en basit seçimler bile bozulmalara yol açarak “hayatın anlamı” üzerine krizlere dönüşebilir. Ne istediğinizden gerçekten emin değilseniz, nihayetinde neyi seçeceğinizi bilmek zordur.
Bir yaşam felsefesi edinmek için en önemli gerekçe, tabi böyle bir felsefenin eksikliğini hissediyorsak; erişmeye değmeyecek amaçlar uğruna ömrümüzü harcayarak veya erişmeye değer amaçları akılsızca izleyerek ve buna ulaşmada da başarısız olarak kötü bir hayat yaşama tehlikesinin bulunmasıdır.
Ergun UNUTMAZ, 21.11.2022
William B. Irvine, (A Guide to the Good Life), Çeviri: K. Orkun Çatık, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2. Basım, Haziran 2022.