INFERIS
Güneş, ay ve gerçekler uzun süre saklanamaz.
Dr. Mahfi EĞİLMEZ
Mahfi Hocamın kitaplarını ve yazılarını sürekli izleyen bir okuru olarak bu tarz bir romanı zaten bekliyordum. Daha önce yayımlanan ve yine bu sitede yer verdiğim Ekonomide Analiz kitabında; farklı bir disiplinin ekonomi alanına uygulanmasının katkılarından bahsetmiş, kitabın önemine vurgu yapmıştım.
Dolayısı ile ekonomi dışında polisiye-gerilim türü böylesi bir romanın bizlerle buluşacağını öğrendiğimde heyecanlandığımı itiraf etmem gerekir. Hatta daha kitap satışa çıkmadan ön sipariş verip ardından da kitabın yurt dışına gönderilmesini sağladım. Okuduğum yorumlarda ise kitabın ne kadar hızlı bitirildiği ve sürükleyici olduğu gördüğüm en yaygın ifadeydi. Bu nedenle de İnferis romanı elime geçer geçmez okumak üzere takvimimde bir boşluk açtım. Ancak kişisel yorumlarıma geçmeden önce belirtmek istediğim bir şey var:
Verilere dayalı olarak, teknik çalışmalar yapan ve olayları somut, objektif bir şekilde değerlendiren bir yazarın; betimsel öğelerin akıcı bir şekilde bir araya getirildiği ve duyguların ön planda olduğu, subjektif, kurgusal bir dili etkin bir şekilde kullanması pek rastlanır bir durum değildir. Bu nedenle eğer Dr. Mahfi Eğilmez’in diğer yazılarını okumadıysanız ve polisiye roman sizin ilgi alanınız ise bu çalışmadaki “bazı öğeleri” garipseniz de bence kitabı beğeneceksiniz. Eğer benim gibi kendisinin kalemine alışık iseniz takdir ve saygınız bu başarı nedeniyle bir kademe daha yükselecektir. Hatta az önce garip diye nitelendirdiğim öğelerin aslında özenle seçilmiş bir yöntem olduğunu fark edip polisiye romana eşlik eden ikincil düşünceleri de anlayabilirsiniz.
Burada bir parantez açıp kişilerin ve olayların gerçek hayat ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini, ancak bir yazarın da içinde yaşadığı toplumdan ve olgulardan etkilenmeden üretmesinin çok da mümkün olmadığını düşünüyorum. Mahfi Hocam da zaten kitap tanıtımında karakterlerin ve olayların gerçek hayat ile benzerlik gösterebileceği yönleri olduğunu, kurguya kendisinden kattığı unsurlar bulunduğunu, ancak nihayetinde bunun bir roman olduğunu belirtmişti. Bir mesaj olarak da yozlaşmaların ve çürümüşlüğün içinde idealizm ve umut unsurlarının her zaman var olduğunu sunmuştu.
Ben klasik tanıtım yöntemimle devam ederek kitabın dilinin akıcı, konunun gerçekten sürükleyici olduğunu söyleyebilirim. Kitap bölümlere ayrılmamış, ancak zaman yönetimi için genel olarak şunu belirtebilirim: Daha ilk sayfadan bir cinayet ile başlayan romanın birinci bölümü, çevresel faktörlerin ve roman kahramanlarını tanıtımı ile başlıyor. Ardından bu karakterlerin kısa hikâyeleri ile karakterlerin birbiriyle kesişen yolları okuyucu detayda boğulmadan ele alınıyor. Kitabı okumaya başladıktan sonra sanırım ilk arayı bu girişin sonunda vereceksiniz. Ara diyorum, çünkü ipuçlarını birleştirme süreci başladığında içine çekildiğiniz ikinci bölüm temposu ile sizi olayları takip etmeye zorlayacak ve kitabı bırakamayacaksınız. Son bölümde ise şüphelerinizde haklı olup olmadığınızı görmek için parçaları birleştirirken bulacaksınız kendinizi. Tüm bu roman kurgusu ile günlük hayatta yaşadığımız gerçekliğin ilişkisi ise okuyucuyu hem roman boyunca hem de sonrasında meşgul edecektir.
Özellikle de Latince diline ve klasik müziğe ilginiz varsa, kitabı okurken arka planda çalan Carmina Burana’dan (O Fortuna)’yı duyacak; karakterlerin, Türkiye’nin büyük şehirlerindeki yaşamlarından ve yurt dışındaki gezi notlarından muhtemelen ortak noktalar yakalayacaksınızdır. Diyaloglarda geçen kitap önerilerinin ise okuyucu için ayrıca bir zenginlik olduğu kanısındayım.
Keyifli okumlar.
Ergun UNUTMAZ, 12.12.2020
Dr. Mahfi EĞİLMEZ, Remzi Kitabevi A.Ş., İstanbul, Birinci Basım, Kasım 2020.