Japonya ve Şirketler
Mayıs ayında JAPONYA – Kültür ve Yatırım başlığı altında kaleme aldığım yazıda neden bu ülkeye ilgi duyduğumu ve yatırım kararım için potansiyel gerekçelerimi kısmen belirtmiştim. O yazıda şirketlerden bahsetmesem de kitap, film ve dizi önerilerinde bulunmuştum, şimdi sıra eksik kalan bu yönü tamamlamakta.
Japonya’nın ABD ve Avrupa piyasalarının gerisinde kalmasının Warren Buffett’ın da dikkatini çektiğini ve değer yatırımı kapsamında da oraya ciddi sermaye aktardığını biliyoruz. Buffett, Ağustos 2020’de 5 büyük şirkete 6 milyar dolarlık kaynak ayırmıştı. Bu yatırımlar iki yıldan kısa sürede 2 milyar doların üzerinde bir getiri sağladı ki bunlara kâr payı ödemeleri dâhil değil. Gösterge endeksin aynı dönemde yüzde 22 getiri sağladığını düşününce yüzde 30’un üzerinde bir getiri oldukça iyi bir performanstır.
Bu süreçte, “Ekonomi zor düzelir.” diyen karamsar kişiler ise tahmin edebileceğiniz gibi sonradan iki şey söylediler:
– Buffett yalnız yine çok iyi zamanda ve çok iyi fiyata satın aldı.
– Buffett’ın uzun süre bu yatırımları tutacağı düşünülüyor.
Yani hangi kitabı açsanız göreceğiniz sözler, ama bu ilkeleri uygulamak başka bir disiplin işte. 🙂 Neyse benim payıma bu kadar yüksek getiriler düşmedi, ama gelin birlikte hem Buffett’ın listesine hem de benim takip ettiğim şirketlerden oluşturduğum kısa listeye bakarak devam edelim.
Warren Buffett’ın alım yaptığı şirketler:
1) Itochu Corp.
2) Marubeni Corp.
3) Mitsubishi Corp.
4) Mitsui & Co. Ltd.
5) Sumitomo Corp.
Bu 5 şirketin ortak noktası nedir diye yaptığım okuma ve incelemelerde beş faktörün belirgin bir şekilde öne çıktığını tespit ettim. İlk olarak bu beş şirketin de kurumsal kültürü ve köklü yapısı yanında stratejik öneme sahip alanlarda faaliyet gösteriyor olmaları muhtemelen Buffett’ın ilk baktığı şeylerden biri olmuştur. İkinci bir nokta olarak da Fiyat / Kazanç oranlarının sadece ABD piyasası ortalamasından değil, şirketlerin içinde faaliyet gösterdiği pazardan da düşük seyretmesini belirtebiliriz (soldaki grafik). Üçüncü bir husus ise yüksek temettü verimliliği şeklinde (sağdaki grafik) aktarılabilir. Yine hem ABD hem Japonya piyasasına göre güçlü bir durum var. Dördüncü bir unsur da benzer şekilde düşük Piyasa Değeri / Defter Değeri oranı olarak sayılabilir. Yani işin özü “Değer Yatırımcılığı” ilkelerinde gizlidir.
Aslında bu beş şirketin genel yapısına bakınca Buffett’ın yetkinlik çemberi dediği alanın dışına çıktığı hemen dikkat çekse de ben bu tür klişelerin tamamen ortadan kalkmasa da Buffett’ın şartlara uyum gösteren anlayışı ile kısmen değiştiği görüşündeyim. Basit ve anlaşılık iş modeli yanında eleştirilerin odaklandığı ikinci bir alansa rekabet üstünlüğü eksikliğiydi. Ama Buffett değer açısından yaptığı yatırımların o dönemde de arkasındaydı. Hatta SEC raporlarında görünmeyen bu yurt dışı yatırımlar için Buffett’ın, yüzde 5 olan iştirak seviyesini yüzde 9,9’a kadar da yükseltebileceğini belirtmesi bence önemli bir vurgu. Aksini iddia edenlere de bu yatırımların öncelikle büyük fonları da peşine takma potansiyelini düşünmelerini öneririm.
Bunun dışında Shinzo Abe‘nin görevini bırakması, ardından Tokyo Olimpiyatlarının olumsuz etkisiyle yıpranan Yoshihide Suga yönetimi ve onun yerine göreve gelen Fumio Kishida genişleyici politikalar ve teşvikler nedeniyle piyasalardan olumlu bir destek gördü. Japonya için 90’lar sonrası deflasyonist dönemin sıkıntılı olduğu ve büyüme açısından sorunlar bulunduğu ortada. Hatta Covid-19 sonrası toparlanma açısından durumun pek iç açıcı olmadığını daha önceki yazılarımda belirtmiştim.
Bütünsel salgın öncesi dönemde dahi, yaşlanan nüfus ve tüketim kalıplarındaki katılığın getirdiği zorluklar zaten biliniyordu. Ancak yine de geleceğe dönük beklentiler olumlu. Makroekonomik çerçevede enflasyonun artışı olumlu görünüyor ve özellikle de verimlilik artışı yanında tekrar rekabet gücü getirecek teknolojik yatırımların büyümeye katkı sağlaması bekleniyor. Borçlanma ve işsizlik açısındansa küresel durum dikkate alınınca işlerin “normal” olduğu söylenebilir. Aşağıdaki grafik, şirketlerin satışları (sol eksen, açık mavi eğri) ile cari kârlarını (sağ ekseni koyu mavi eğri) göstermektedir. 2006 yılından itibaren yaşanan durgunluk ve kriz dönemlerindeki sert düşüşlerde satışların en alt seviye kadar çekilmesine rağmen kârlılığın aynı oranda gerilemediği görülmektedir.
Gerek yukarıda kısaca değindiğim siyasi süreci gerekse de makroekonomik görünümü takip ediyorum, ancak bu yazıda detaylara girerek konuyu dağıtmayalım. Covid-19’un etkilerinin netleşmesi özellikle hizmet sektörüne hareketlilik getirecektir. Her ne kadar Buffett gibi etkin yatırımlar yapmak mümkün olmasa da satın alma için bütünsel salgın ve ekonomik toparlanmanın net sonuçları beklemek gibi bir tercihim de olmadı. Bilakis yatırım için araştırma, şirket analiz ve ufak işlemlerle katılmaya da çalıştım. Bakalım 2022 bu alanda portföyüm açısında ne gibi değişiklikler getirecek? İzleme listeme yukarıdaki beş şirket yanında aşağıdaki şirketleri de katarak devam ediyorum.
Japonya için İzleme Listem:
6 ) Nisshinbo Holdings Inc.
7 ) Elematec Corp.
8 ) Eneos Holdings Inc.
9 ) Link and Motivation Inc.
10) Kao Corp.
11) Sumitomo Dainippon Pharma Co.Ltd.
12) Takeda Pharmaceutical Co.Ltd.
13) Toshiba Corp.
14) Panasonic Corp.
15) Sony Group Corp.
16) Electric Power Development
17) Casio Computer Co.
18) Nikon Corp.
19) Nintendo Co. Ltd.
20) Bic Camera Inc.
21) Meiji Shipping Co.
22) Mitsubishi Heavy Industries
23) Nissan Motor Co.
24) Honda Motor Co.
25) Toyota Motor Corp.
2021’den 2022’ye Portföy yazımı okuyanlar orada Japonya’dan Nikon Corp. şirketini portföyüme eklediğimi görmüşlerdir. Burada nedenlerine ya da şirket analizine ayrı bir sayfa açmak istemiyorum, ama öncelikle 100 yılı aşkın bir süredir teknoloji gibi değişken bir alanda başarılı ve güvenilir ürünler sunarak müşteri memnuniyetini ve güvenini kazanmış bir şirket olması bile herhangi bir finansal rapor okumadan bildiğim unsurlardı. Biraz da Peter Lynch tarzı fotoğraf çantama ve kullandığım ürünlerde neden diğer kameraları değil de Nikon markasını tercih ettiğimi düşününce ilk aşama bitmişti bile.
Ardından şirketin yönetim kültürüne ve sürdürülebilir büyüme anlayışında geçmiş performansına baktım. Yeni ürünler ve teknolojilere yaklaşımı ile orta ve uzun vadede şartların gerektirdiği dönüşümleri yakalamasını da kendimce yeterli buldum. Finansal raporlarda nakit akışından bilanço yapısına ve gelir tablosunda yıllar içindeki değişime kadar üzerine konuşulabilecek birçok unsur olsa da burada yüzeysel de olsa bir yorumda bulunmak istemiyorum. Hatta küresel olarak ilk çeyreğin sıkıntılı geçebileceğini düşündüğüm için fiyatların bir miktar düşmesini de olası görüyorum, ancak bu fırsatı kaçırmaktansa düşüş yaşanması durumunda ilave alımlar yapmayı tercih edeceğimi belirtebilirim. Temettü ödeme alışkanlığı olan, içsel değerleme unsurları yanında PD/DD ve Fiyat / Satışlar gibi oranlarıyla bana alım döneminde cazip gelmiş olan bu şirket için ilerde de belki kapsamlı bir analiz yaparız.
Listedeki diğer şirketler için de birkaç not düşebilirim. Otomotiv sektörünü yüksek rekabet, devasa yeniden yatırım ve sermaye harcamaları ve düşük kâr marjları nedeniyle genel olarak sevmiyorum. Ama buna rağmen portföyümde güçlü şirketlere sınırlı bir miktar ve doğru bir noktadan yapılan alımlarla yer vermekte bir mahsur görmüyorum. Bu kapsamda Toyota, Nissan, Honda gibi şirketler için uygun bir alım fırsatı oluşana kadar beklemede kalmayı tercih edeceğim. Şu anda bu şirketlerin benim kriterlerime göre biraz primli olduğunu düşünüyorum.
Bir parantez de Eczacılık ve İlaç sektörü için açılabilir. Covid-19 ile mücadeleyi başarılı sayılabilecek bir şekilde geçiren ada ülkesinin bu alanda da önümüzdeki dönem için fark yaratacak şirketleri olabilir. Ancak bu sektörün yüksek araştırma ve geliştirme giderleri altında ve artan rekabet koşullarında düşük kâr marjlarıyla çalışabileceği endişesi yine mesafeli kalmama sebep oluyor.
Elektrik – Elektronik ürünler imal eden şirketler yanında Enerji sektörü özellikle yıl içinde takip edeceğim şirketleri kapsayan bir alan. Son olarak Temel Tüketim ürünleri ve Perakende sektörü ile Eğlence sektörünün potansiyel içerdiğini düşündüğüm için yeni alımlar için finansal tablo incelemeleri ve rapor okumakla geçecek bir süreç 2022 yılında takvimimde yer ayırdığım konular.
İş yine dönüp dolaşıp sonunda rekabet üstünlüğüne sahip, değerinin altında bir fiyattan işlem gören harika şirketler için bir arayışa geliyor. Listemde geriye kalan şirketlerin bazıları bu kriteri belki karşılamıyor, ancak 2022’de özellikle de bazı alanlarda kişisel öngörülerim bu şirketlere yatırım yapmamı söylüyor. Seneye bu zamanlar bunun gerekçelerini alım/satım performansı ile açıklarım. Şimdi engin denizlere yelken açma vaktidir.
気を付けて (Ki o tsukete!)
Herkese başarılar dilerim.
Ergun UNUTMAZ, 30.12.2021
5 Comments
Ulas O
Merhaba, Nikon hissesine direk Tokyo’dan JPY olarak mi yatirim yaptiniz? Ucuz Japon Yeni hisseye giris icin firsat olabilir diye dusunuyorum.
Ergun UNUTMAZ
Evet, TSE (Tokyo Stock Exchange) üzerinden ve Japon Yeni şeklinde. Ancak sorunun ikinci kısmı için (ucuz ya da pahalı olması konusunda) bir yorum yapmayayım. Herkesin beklenti ve hesapları farklıdır.
Ozan Demiroz
Hocam emeginize sağlık, ben de çok küçük miktarlarda Lyxor Japan ETF satın alıyorum. Sizinle benzer sekilde gelecek vaad ettigine inanıyorum. Bu yıl imkan oldukça bireysel şirketlerden de ekleme yapmak istiyorum.
Ergun UNUTMAZ
Siz de sağ olun.
Hüseyin Karagün
Teşekkürler hocam emeginize saglık mutlu yıllar şimdiden