Mustafa Kemal
M. Kemal
Yılmaz ÖZDİL [1]
Daha önce İlber Ortaylı’nın ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ adlı biyografisini okumuş ve burada kısa notlarımı paylaşmıştım. Yılmaz Özdil’in ‘M. Kemal’ başlıklı çalışması da bu anlamda onu tamamlayan bir kitap olmuş. Sayın Ortaylı hocamızın tarihçi kimliği ile olayları ele alışı ile Sayın Özdil’in gazeteci olarak Mustafa Kemal’in hayatını aktarışı arasında doğal olarak farklar var. İlki, gerek akademik yazım tarzı (referanslar, dip notlar, belgeler) ve dili ile, gerekse de kronolojik sıra izlenişi ve daha kapsamlı bir aralığı işlemesi gibi unsurlarla ikincisinden ayrılıyor. Ancak bu birini diğerine tercih anlamına gelmemeli. Çünkü bakış açısı farkının getirisi çok farklı ve ikisi de son derece gerekli.
Yılmaz Özdil’in kitabını okurken sanki kendisine sabahın erken saatlerinde İzmir, Bostanlı balıkçı kahvesinde rastlamışım da bana Atatürk’ü anlatıyormuş gibi hissettim. Son derece doğal, içten ve samimi bir üslupla, ancak yine araştırma, belge ve çapraz karşılaştırmaya dayanan bir şekilde. Sadece takvim bazında değil de, konu bazında sıra dışı bir hayatın tüm yönlerini aktarıyor gibi. Dili ve kelime seçimleri de ona uygun tabii.
Ancak ayrıntıda yatan bir farkı hemen belirtmek, kitap tasarımının hakkını vermek gerekir. Şimdiye kadar okuduğum Atatürk kitaplarının çoğu içerik olarak askerî, siyasî veya ekonomik başarıları ön plana çıkarırken artık karamsarlıktan mıdır, konunun önemine istinaden ciddiyet katmak için midir bilinmez hep siyah tonlarda, ağır ve karamsar bir tasarım sergiliyorlardı. Dolayısı ile seçtikleri kapak resimleri ve tarzı da buna uygun oluyordu. Ancak Yılmaz Özdil, Steve Jobs’ın biyografisine benzer bir şekilde beyaz rengin temizliği ve ferahlatıcı hissi ile fark yaratmış. Sadece bu da değil, ilk ve son sayfalarda kırmızı renk ile Türk bayrağına ve diğer psikolojik algılara gönderme yaptığı gibi kapakta resim, kendi adı veya kitabın adı gibi başka unsurlara yer vermektense Atatürk’ün imzasını lake kabartma olarak tercih etmiş. Kanımca bunlar bile okuyucuda ilgi uyandırıp kitabı okumaya teşvik etmeye yeter. Keşke yayın evi de benzer hassasiyeti gösterip logosunu sadece sırt kısmında kullansaydı daha şık olurdu.
İçerik açısından da kitap oldukça zengin; zaten bildiğimiz olayları insani boyutu ile samimi şekilde anlatırken, az bilinen ya da çoğu eserde yer verilmeyen unsurları da belgeler ve yakınlarının hatıraları ile birleştirerek okuyucuyla buluşturmayı başarmış. Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak; ne zorluklar içinde neleri, nasıl hayal ettiğini, planladığını ve hayata geçirdiğini görmek; giyim tarzından, yeme-içme alışkanlıklarına, okuma ve eğitimden, sanatla iç içe geçen, yabancı dillerle genişletilmiş, kurmay düşünce sistemi ile derinleştirilmiş bilgi birikimi ve kültürünü örnek almak; bir ulusun yaşadığı zorlukları ve sıkıntıları hissedebilmek, haklı mücadelesine ortak olmak, ardından yürütülen muazzam, ilkeli ve ince diplomasi ile ekonomik, sosyal ve hukuksal reformları benimsemek adına son derece başarılı olmuş bir çalışma.
Bununla birlikte sonraki basımların geliştirilmesine yönelik birkaç önerim de var: Öncelikle yine fotoğraflar konusunda hayal kırıklığına uğradım. Steve Jobs’ın biyografisindeki tasarım pekâlâ burada da kullanılabilir, Atatürk’e ait fotoğraflar kuşe kâğıda baskı olarak ve daha büyük boyutlarda, daha kaliteli bir şekilde sunulabilirdi. İkinci olarak kitapta verilen rakamlar arasındaki bazı tutarsızlıklar incelenerek düzeltilebilir ya da rakamlar doğru ise ifadeler yumuşatılabilir. Diğer bir konu da bazı önemli bilgilerin referans ve kaynak gösterilmeden aktarılmış olması. Evet kitabın tarzı belki bunu gerektiriyor, ancak ayrıntının hassasiyet yarattığı alanlarda bu tür ilavelerin çalışmaya güç katacağına inanıyorum. Son olarak yine Türk Dil Kurumunun ‘Yazım kılavuzu ve Kuralları’nın redaksiyonda yer yer atlandığını görmek üzücü. “Devlete ait, devletle ilgili ya da ciddi” anlamındaki sözcüğün doğru yazımı “resmî” şeklindeyken “resmi” şeklinde kullanılması; “yurt dışı” kelimesinin sehven bitişik yazılması; noktalama işaretleri kullanımındaki hatalar, örnek olarak sayabileceğim bazı unsurlar. Bir sonraki basımda bu tür ufak sorunların giderilerek okuyucuya daha kıymetli bir kitap sunulacağını düşünüyorum.
Ergun UNUTMAZ, 28.11.2018
[1] Yılmaz ÖZDİL, Kırmızı Kedi Yayınevi, İkinci Basım, Ekim 2018, İstanbul.