Para Politikası 08 – TCMB
TCMB Ocak 2020
Daha önceden Para Politikası Kurulu yılda 8 kez toplanırken bu seneden itibaren, her ay bir toplantı planlayan düzenleme sonrası 2020 yılının ilk toplantısı dün gerçekleştirildi. Toplantıdan, beklendiği üzere, faiz indirimi kararı geldi. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı, 75 baz puan daha indirilerek yüzde 12,00 seviyesinden yüzde 11,25 seviyesine çekildi.
Alınan kararın gerekçesi olarak ise, ekonomik faaliyetlerde görülen toparlanma eğilimi ve rekabet gücündeki gelişmelerin ekonomiye yansıyan olumlu etkisi gösterilmektedir. Karar metninde, yatırımların zayıf seyrini sürdürmekte olduğu ve net ihracatın büyümeye katkısının gerilediği belirtilmekle birlikte, finansal koşullardaki iyileşme ile birlikte ekonomideki toparlanmanın devam edeceğinin beklendiği vurgulanmaktadır. Küresel eğilim ise, gelişmiş ülke merkez bankalarının parasal genişlemeyi sürdüreceği doğrultusundadır.
Enflasyon cephesine gelince genele yayılan bir düzelme gözlendiği belirtilerek ülke risk primindeki gerilemenin başta maliyet baskısını azaltmakla birlikte ekonomiyi olumlu etkilediği aktarılmaktadır. Bununla birlikte küresel risk iştahı, jeopolitik riskeler, korumacılık önlemleri ve sermaye akımlarının yakından takip edildiği raporda geçen önemli bir detaylardır.
Bu gelişmelerin üzerine birkaç noktayı detaylı incelemekte fayda var:
Öncelikle yukarıdaki grafikte dikkat çeken unsurlara bakarsak, enflasyonun Ekim 2018’deki yüzde 25,24 zirvesinden Ekim 2019’daki yüzde 8,55 dip seviyesi arasında önce kademeli, ardından da baz etkisi ile sert bir düşüş gerçekleştirdiği dikkatleri çekmektedir. Bu noktadan sonra ise yükseliş trendi yaşanmakta olup tekrar tek haneli enflasyonun ne zaman görüleceği şüphelidir. Özellikle de büyüme patikasına girilmesi nedeniyle gerek maliyet gerekse de talep unsurları ekonomide fiyatları yukarı yönde baskılayabilir. Zaten Kurul duyurusunda da yatırımların zayıf seyrettiği belirtildiğinden bu tür bir gelişme sürpriz olmayacaktır.
Diğer taraftan ikinci çarpıcı nokta son faiz oranlarında gerçekleştirilen son iki indirim, reel faizde eksi değerlerin görülmesine yol açmıştır. Bankaların mevduat türlerine göre 1 yıl vadeli faiz oranları ve stopaj kesintisi sonrası net nominal faiz ile 2020 yıl sonu beklenen enflasyon oranını karşılaştırdığımızda reel faizin eksi olduğu görülmektedir. Sayın Mahfi Eğilmez’in Ekonomide Tehlikeli Deneyler başlıklı yazısında, gerek hesaplama yöntemi gerekse de sayısal bir örnek üzerinden, konu oldukça açık bir şekilde aktarılmış. Eğer bu noktada itirazlar varsa, aşağıdaki Ocak 2020’de yayımlanan, TCMB – Beklenti İstatistikleri Anketinden bir grafik bu tereddütleri giderecektir.
Grafikte 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinin olasılık dağılım tablosu yer almaktadır. Tablodan görüldüğü üzere katılımcılar yüzde 41,4 olasılıkla yüzde 9,00 – 9,99; yüzde 27 olasılıkla yüzde 10,00 – 10,99 ve yüzde 12 olasılıkla yüzde 11,00 ve üzeri bir enflasyon beklentisi içindedirler. Başka bir deyişle 2020 yılı sonunda katılımcılar yüzde 80,4 olasılıkla enflasyonun yüzde 9,00’dan daha yüksek olacağına inanmaktadır. Dolayısı ile faiz indirimlerinin tasarruf-yatırım dengesi ve kur başta olmak üzere diğer değişkenler üzerindeki etkilerinin belirleyici olacağı noktalarda bulunulmaktadır.
Para Politikası Kurulu açıklamasının tam metnine TCMB sitesinden ulaşabilirsiniz.
Ergun UNUTMAZ, 17.01.2020