Piyasa Analizleri 23 05
Mayıs 2023
İncelediğim geniş veri seti arasında seçilmiş borsa endeksleri, döviz kurları ve sabit getirili menkul kıymetlerdeki hareketleri gerek yatırım gerekse de alım satım işlemleri açısından değerli buluyorum. Zaman yönetimi ve yapılacak işler sıralamasında, A noktasından B noktasına geçişi anlamak, olaylar arasında bağlantı kurmak ve bunlara göre pozisyonları gözden geçirmek son derece önemlidir. Bu yolculuk oldukça inişli çıkışlı olsa da ay sonunu nerede bitirdiğimiz başarı açısından daha az gürültü içerir ve uzun vadeli eğilimi görmek açısından fayda sağlar. Tabi kısa vadeli işlemler ve alım satımlarda bu son derece riskli bir yaklaşım olur. O yüzden kullanılacak araçlar planla uyumlu olmalı.
İkinci bir katkıysa; B noktasından C noktasına gidişin nasıl olabileceğini yorumlamak için daha fazla veriye sahip olmanın sağladığı avantajdır. İşte bugünkü yazıda Mayıs ayı sonu itibarıyla seçmiş olduğum hisse senedi endeksleri, döviz kurları ve bono-tahvil gibi araçlardaki değişimlere bakarak Haziran ayı için planlarımı oluşturacağım.
Enflasyon verilerini ay içinde Twitter üzerinden şu akışlarda paylaştığım için burada tekrara düşerek vaktinizi de almayacağım. Dileyenler son verileri kısa akışlardaki grafiklerden izleyebilir. Anlık olarak haberdar olmak isterseniz de hesabımı takip edebilirsiniz.
1) Almanya: 31 Mayıs 2023 (Mayıs ayı öncü veriler)
2) Avrupa Birliği: 16 Mayıs 2023
3) Birleşik Krallık: 24 Mayıs 2023
4) Almanya: 10 Mayıs 2023
5) Amerika Birleşik Devletleri: 10 Mayıs 2023
6) Türkiye: 3 Mayıs 2023
Mayıs ayında büyük merkez bankalarının gerçekleştirdiği toplantılar ve enflasyonla mücadele kapsamında izlenebilecek politikalar fiyatlamları kısmen baskıladı. Manşet enflasyon düşüş gösterse de daralan likidite koşulları yanında inatçı seyreden çekirdek enflasyon nedeniyle düşük bir iki faiz artışları görülecek gibi. Güncel faiz oranları ve enflasyon değerlerini yansıttığım çalışmam şu yazıda:
Para Politikası 25
İstatistiki olarak anlamlı bulmadığım, sadece kafiyeli ve popüler olan “Mayıs ayında sat ve git” söylemine karşı çıkarak geçen ay, değeri düşen hisselerde alım yönünde işlemler açmıştım.
Bakalım Mayıs ayında piyasalardan uzak durmak mı iyi olmuş yoksa alım yapmak mı?
1 – Seçilmiş Borsa Endekslerinin Performansı
Bu çalışmada dört farklı ülkeden altı farklı endekse ilişkin notlarımı bulacaksınız. Amerika Birleşik Devletleri tarafında S&P 500 (SPX), Nasdaq (IXIC) ve Dow Jones Industrial Average (DJI); Japonya için Nikkei 225 (NI225); Almanya için DAX (DAX) ve Türkiye için de BIST 100 (XU100) Endekslerini izliyorum.
Bu endekslerin performansını aylık yüzde getiriler yanında 31 Aralık 2019 tarihli kapanışları baz olarak aldığım karşılaştımalı bir analiz yürütüyor; Covid-19 ve Ukrayna’daki savaş gibi olayların olmadığı bir döneme göre piyasaların bugün bulunduğu seviyeyi görmek için bu tür bir hesaplama kullanıyorum.
Grafik 1’in sol tarafında geçen 3 yılın performansı, devamında da aylık hareketler yer almaktadır. Grafiğin büyük bir bölümünde BIST 100 Endeksinin diğer tüm endeksleri geçen performansı dikkat çekicidir. 31 Aralık 2019 kapanışa göre BIST Endeksi Mayıs ayı sonunda değerini 4’e katlamış ve böylece 3 kat (yüzde 325,86) getiri sağlamış görünürken diğer endeksler yüzde 15 ila yüzde 44 arasında kazanç sunmuştur.
Oysa söz konusu endekslerin hepsi ABD doları bazında değildir ve döviz kuru farklılıkları fiyatlara yansımamıştır! Bu da getirilerin yanıltıcı olmasına yol açmaktadır ve bu etkiyi ayrıştırmak gerekir:
Grafik 2’de bu soruna yönelik olarak uyguladığım dönüşüm sonrası durum görülmektedir. ABD dışındaki piyasaların para birimini endekslerle aynı tarihlerdeki dolar kuru üzerinden dönüştürerek baz dönem üzerinden verileri tekrar hesapladım.
BIST Endeksi tüm dönemlerde en çok kazandıran borsa değildir! 2022 Eylül sonrasında en alttan en yukarı doğru çıkan seyir ise dikkat çekiçidir. Mayıs ayı sonunda dolar bazında getiri yüzde 22,44’tür.
Diğer endekslerse yüzde 2 ila 44 arasında kazanç sağlamıştır. Referans noktasının altında kalan tek endeks olan Nikkei 225, Mayıs ayında artıya geçmiştir. Nasdaq Endeksi yüzde 44,16’lık getiriyle ilk sırada yer almaktadır.
Döviz kurları peki bu değişimde nasıl bir rol oynamıştır?
BIST’in sunduğu yüzde 325,86’lık kazanç gerçek değil midir? Türk lirası bazındaki bu kazanç neden yanıltıcıdır?
DXY Endeksi söz konusu dönemde 115,95 seviyesini gördükten sonra Mayıs ayını 107,74 seviyesinden kapatmıştır. ABD doları zayıflarken başta avro olmak üzere diğer para birimleri değer kazanmaktaydı. Son dönemdeyse dolar tekrar güç toplamaktadır. Avro 1,1091 seviyelerini gördükten sonra zayıflamış ve Mayıs ayını 1,0689’dan kapatmıştır. Baz döneme göre getiriler Grafik 3’te görüldüğü gibidir. Japon yeni de bu süreçte fazlasıyla değer kaybına uğramıştır. Baz döneme göre kayıp yüzde 21,86’dır.
TRYUSD içinse elde edildiği düşünülen yüksek kazançlar maalesef bir yanılsamadır. Yanılsama, Türk lirasının ABD doları karşısındaki değer kaybının bu getirinin büyük kısmını geri almasındadır. Grafik 3’te aynı baz dönem üzerinden seçilmiş döviz kurlarının performansını gösterdim. Türk lirası söz konusu dönemde yüzde 71,25 değer kaybetmiştir. Başka bir deyişle yurt dışından döviz getirerek Türk lirası varlıklarda kazanç elde etseniz de dönem sonunda bunları tekrar dövize çevirdiğinizde o yüksek getirilerin bir illüzyon olduğu gerçeği hesaplarınızı kontrol etmenizi gerektirmektedir.
Dolayısıyla yurt içinde enflasyona, yurt dışı piyasalara yatırım yapıyorsanız da enflasyon yanında döviz kuru riskini de dikkat etmeniz gerekmektedir.
Grafik 4-A’da baz yılını kenara koyarak seçilmiş endekslerin kendi para birimleri üzerinden Mayıs ayı getirilerini inceledim.
BIST 100 Endeksi yüzde 5,82 ile güzel bir getiri kaydetmiş, Nasdaq Endeksinin yüzde 5,80’lik getirisini geçmiştir. En kötü performans, yüzde 3,49’luk zararla DJI Endeksine aittir.
Yanılgıya düşmeyelim diye Grafik 4-B’de dolar bazında bir dönüşümle, seçilmiş endekslerin Mayıs ayı getirilerini sistemden ayrıca çektim.
BIST 100 Endeksi dolar bazında yüzde 0,59’luk bir zarara geçmiş. Neden? Çünkü Türk lirası dolar karşısında değer kaybetmiştir. Böylece yüzde 5,82 getiri sağladığını düşünmek küresel portföy açısından doğru değildir. Benzer bir etki DAX Endeksi için de geçerlidir.
O hâlde “Sell in May and go away!” söylemi yine boş bir klişe olmaktan öteye geçmemiştir. Nasdaq Endeksinin yüzde 5,80 ve Nikkei 225 Endeksinin dolar bazında yüzde 4,71 getiri sağladığı bir ortamda gidilecek daha iyi bir yer yoktur. Bununla birlikte Türkiye’de borsa yüzde 5,82 getiri sağlasa da değer kaybeden Türk lirası bu kazançtan daha büyük bir zarar edilmesine yol açmıştır. DAX Endeksi açısındansa satış yaparak Nasdaq’a gitmek gerçekten iyi bir seçim olurmuş.
Grafik 5’te aynı seçilmiş endekslerin dolar bazında ve bir önceki aya göre getirilerini daha uzun bir aralık için göstermektedir. BIST Endeksi (turkuaz) oynaklığı yüksek bir seyir sergilemektedir. Spekülatif hareketler ve riskler piyasada yaygın bir şekilde görülebilir.
Grafik 6’da Türk lirasının ABD dolarına karşı değişimini sarı renkle ve sağ eksende; BIST 100 Endeksinin ay sonu kapanışlarıyla seyrini ise beyaz renkle ve sol eksende gösterdim.
Enflasyonun üzerinde, reel getiri elde etmek yanında, eğer yurt dışından Türkiye’ye yatırım yapıyorsanız kur riskine karşı da bir yönetim stratejisi izlemeniz gerektiği bir kez daha görülmektedir. Bu ihtiyaç, diğer yabancı piyasalar için de benzer şekilde geçerlidir.
2 – Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinin Performansı
Buraya kadar seçilmiş endekslerin getirilerine, baz yılı üzerinden performanslarına ve dolar bazında dönüşümle karşılaştırmalı kazançlara odaklandık. Bu kapsamda enflasyon verilerini de dikkate alarak reel kazançlar açısından iyi bir portföy yönetiminin bazı unsurlarını inceledik.
Şimdi de bono ve tahvil piyasası açısından ABD, Almanya, İngiltere ve Türkiye açısından sırasıyla 3 aylık, 2 yıllık ve 10 yıllık menkul kıymetlerin getirilerine bakalım:
ABD için 3 aylık Hazine Bonosu getirisi (sarı) Mayıs sonunda yüzde 5,40’tır. 2 yıllık Devlet Tahvili (kırmızı) yüzde 4,41 getiri sunarken 10 yıllık tahvillerin (mavi) getirisi yüzde 3,65 seviyesindedir. Geçen aya göre artışlar görülmektedir. (Grafik 7)
Enflasyonun (beyaz) yıllık olarak yüzde 4,96 düzeyinde olduğunu not ederek bono ve tahviller için reel getirilere dikkat etmek gerektiğini belirtmek isterim.
Bu kapsamda Grafik 8’de izleyen 3 ayın enflasyonu üzerinden bir yakınsama ile gri sütunlarda bu etkiye yer verdim. Son olarak 10 yıllık tahvillerle 3 aylık bono getirisi farkı (sarı) ile yine 10 ve 2 yıllık tahvil getrilerinin farkı (mavi) üzerinden ekonomide yavaşlama ve durgunluk sinyallerini inceledim. Resesyon beklentisi fiyatların içinde ve veriler de uzun süredir bu yönü gösteriyordu.
Almanya, Birleşik Krallık ve Türkiye için bu konudaki grafikleri dünkü akışta paylaştım ve bağlantıları üzerinden bunlara ulaşabilirsiniz.
ABD için Grafik 9’da daha uzun bir zaman dilimi için de söz konusu ilişkiyi ayrıca gösterdim.
Yıllık enflasyonunun (kırmızı) ABD’de, yüzde 8,93 ile zirve yapmış olduğunu düşünürsek yüzde 2,00’lik hedefe ulaşmak zaman alacaktır ve tahvil piyasasındaki fiyatlamalar önemlidir.
Başarılar ve iyi bir Haziran ayı dilerim.
Ergun UNUTMAZ, 02.06.2023
UYARI
Uzun vadeli portföyüme ek olarak döngüsel trendlere uygun olduğunu düşündüğüm orta vadeli ve alım-satıma yönelik olarak da kısa vadeli işlem, öngörüler ve yorumlar sadece kendime notlar olup herkes için uygun değildir. Buradaki fikirler tamamen kendi portföy maliyet yapıma ve risk-getiri beklentilerime göre şekillenmektedir. Yatırım kararlarınız için lütfen yetkili yatırım danışmanınıza başvurun ya da kendi durumunuza uygun tercihlerde bulunun.
Yatırım işi ciddi bir altyapı, birikim ve tecrübe gerektirmekte olup piyasalardaki değerler önceden bilinemez.
9 Comments
FD
Thanks.
admin
You’re welcome.
Eugen
very good
Timothy
thank you very much
C.
Thanks
Edward
thanks, interesting read
Ergun UNUTMAZ
You’re welcome.
Charles
+ for the post
Ergun UNUTMAZ
Thanks