Economy

Piyasa Analizleri 23 07

Temmuz 2023


Borsa endeksleri, döviz kurları ve sabit getirili menkul kıymetlerden oluşan geniş bir veri seti izliyorum ve bu yazıda geçen ay piyasalarda neler olduğunu inceleyeceğim. Zaman yönetimi ve yapılacak işler sıralamasında, A noktasından B noktasına geçişi anlamak, olaylar arasında bağlantı kurmak ve bunlara göre pozisyonları gözden geçirmek son derece önemlidir. Bu yolculuk oldukça inişli çıkışlı olsa da ay sonunu nerede bitirdiğimiz başarı açısından daha az gürültü içerir ve uzun vadeli eğilimi görmek açısından fayda sağlar. Tabi kısa vadeli işlemler ve alım satımlarda bu son derece riskli bir yaklaşım olur ki bu tür işlemlerde kullanılacak araçlar planla uyumlu olmalıdır.

Bu yazıların ikinci bir katkısıysa; B noktasından C noktasına gidişin nasıl olabileceğini yorumlamak için daha fazla veriye sahip olmanın sağladığı avantajdır. Seçmiş olduğum para ve sermaye piyasası araçlarındaki değişimlere bakarak önümüzdeki ay için kendi varsayımlarımla planlarımı oluşturacağım.



Enflasyon verilerini ay içinde Twitter üzerinden şu akışlarda paylaştığım için burada tekrara düşerek vaktinizi de almayacağım. Dileyenler son verileri kısa akışlardaki grafiklerden izleyebilir. Anlık olarak haberdar olmak isterseniz de hesabımı takip edebilirsiniz.

1) Almanya: 28 Temmuz 2023
2) Birleşik Krallık: 19 Temmuz 2023
3) Amerika Birleşik Devletleri: 12 Temmuz 2023
4) Almanya: 11 Temmuz 2023
5) Türkiye: 5 Temmuz 2023

Temmuz ayında önemli merkez bankalarının gerçekleştirdiği toplantılar ve enflasyonla mücadele kapsamında izlenebilecek politikalar beklentiler açısından önemliydi. Manşet enflasyon yanında çekirdek enflasyonun da düşüş eğilimi sergilemesi piyasalar tarafından pozitif fiyatlandı. Daralan likidite koşulları şimdilik rafa kaldırılmış durumda. Japonya Merkez Bankasının Getiri Eğrisi Kontrolü (YCC) kapsamında yaptığı değişiklik piyasaları şaşırttı. Aslında beklenen ancak zamanlaması kestirilemeyen bu gelişmeler önümüzdeki gündelerde başta Japon yeni olmak üzere kurlar ve tahvil faizleri üzerinden etkili olacaktır. ABD, Avrupa Birliği, Birleşik Krallık ve Türkiye için güncel faiz oranları ve enflasyon değerlerini yansıttığım çalışmamsa şu yazıdadır:

Para Politikası 27

Geçen ayın öne çıkan gelişmeleri böyleydi, bir de bakalım piyasalarda fiyatlama ve kazançlar nasıl olmuş?


1 – Seçilmiş Borsa Endekslerinin Performansı


Temel olarak dört farklı ülkeden, altı farklı endeksi izliyorum. Bunlar: Amerika Birleşik Devletleri açısından S&P 500 (SPX), Nasdaq (IXIC) ve Dow Jones Industrial Average (DJI); Japonya için Nikkei 225 (NI225); Almanya için DAX (DAX) ve Türkiye için de BIST 100 (XU100) endeksleridir.

Bu endekslerin performansını öncelikle aylık yüzde getiriler olarak kontrol ediyorum. İkinci aşamadaysa 31 Aralık 2019 tarihli kapanışları baz olarak aldığım karşılaştımalı bir analiz yürütüyor; Covid-19 ve Ukrayna’daki savaş gibi olayların olmadığı bir döneme göre piyasaların bugün bulunduğu seviyeyi kıyaslıyorum.


Grafik 1’in sol tarafında geçen 3 yılın performansı, devamında da bu yıla ait aylık kapanışlarla elde edilen getiriler yer almaktadır. Grafiğin büyük bir bölümünde BIST 100 Endeksinin diğer tüm endeksleri geçen performansı dikkat çekicidir.

31 Aralık 2019 kapanışa göre BIST Endeksi Temmuz ayı sonunda değerini 6 kattan fazlaya çıkarmış ve böylece 5 katın üzerinde (%528,91) getiri sağlamıştır. Diğer endekslerse %20 ila %53 arasında kazanç sunmuştur. Bu veri doğru olmakla birlikte tabi ki gerçekçi değil, bir yanılsamadır.

Grafik 1: Seçilmiş endekslerin baz yılı üzerinden performansları


Çünkü söz konusu endekslerin hepsi ABD doları bazında değildir ve döviz kuru farklılıkları fiyatlara yansımamıştır! Bu da getirilerin yanıltıcı olmasına yol açmaktadır ve bu etkiyi ayrıştırmak gerekir: 

Grafik 2’de bu soruna yönelik olarak uyguladığım dönüşüm sonrası durum görülmektedir. ABD dışındaki piyasaların para birimini endekslerle aynı tarihlerdeki dolar kuru üzerinden dönüştürerek baz dönem üzerinden verileri tekrar hesapladım.

BIST Endeksi tüm dönemlerde en çok kazandıran borsa değildir!

Grafik 2: Seçilmiş endekslerin baz yılı ve USD üzerinden performansları

Bununla birlikte, 2022 Eylül sonrasında en alttan en yukarı doğru çıkan seyir dikkat çekiçidir. 2023 yılı Şubat zirve olmuş ve Türk lirasının değer kaybıyla Haziran ayına kadar dolar bazında kayıplar yaşanmıştır. Temmuz ayı sonunda baz döneme göre BIST Endeksi için dolar bazında getiri %38,78’dir. Diğer endekslerse yüzde 7,32’den yüzde 59,89’a uzanan bir aralıkta getiri sağlamıştır. Mayıs ayından beri referans noktasının altında kalan endeks bulunmamaktadır. Nasdaq Endeksi teknoloji şirketlerindeki göz kamaştıran yükselişle zirvedeki yerini korumaktadır.


Döviz kurları peki bu değişimde nasıl bir rol oynamıştır?

BIST’in sunduğu yüzde 528,91’lik getiri gerçek değil midir?

Türk lirası bazındaki bu kazanç neden yanıltıcıdır?

Grafik 3: Seçilmiş döviz kurlarının baz yılı üzerinden performansları

DXY Endeksi söz konusu dönemde 114,78 seviyesini gördükten sonra Temmuz ayını 101,86 seviyesinden kapatmıştır. ABD doları zayıflarken başta avro olmak üzere diğer para birimleri değer kazanmaya başlamıştır. Avro Temmuz ayını 1,1021 seviyesinde kapatmıştır. Baz döneme göre getiriler Grafik 3’te görüldüğü gibidir. Japon yeni de bu süreçte fazlasıyla değer kaybına uğramıştır. Ancak 2023 Ocak ayı ortalarından itibaren değer artışı görülmektedir. Baz döneme göre kayıp yüzde 23,47’dir.

Türk lirası üzerinden elde edildiği düşünülen yüksek kazançlarsa maalesef bir yanılsamadır. Yanılsama, Türk lirasının ABD doları karşısındaki değer kaybının bu getirinin büyük kısmını geri almasından kaynaklanmaktadır. Grafik 3’te aynı baz dönem üzerinden seçilmiş döviz kurlarının performansı da yer almaktadır. Türk lirası söz konusu dönemde yüzde 77,93 oranında değer kaybetmiştir. Başka bir deyişle yurt dışından döviz getirerek Türk lirası varlıklarda kazanç elde etseniz de dönem sonunda bunları tekrar dövize çevirdiğinizde o yüksek getirilerin önemli bir bölümü buharlaşmıştır.

Dolayısıyla yurt içinde enflasyona, yurt dışı piyasalara yatırım yapıyorsanız da enflasyon yanında döviz kuru riskini de dikkat etmeniz gerekmektedir. Bu genel ilke tüm piyasalar için geçerlidir.


Grafik 4-A’da baz yılını kenara koyarak seçilmiş endekslerin kendi para birimleri üzerinden Temmuz ayı getirilerini inceledim.

BIST 100 Endeksi yüzde 25,31 ile muazzam bir getiri kaydetmiştir ve Nasdaq Endeksinin yüzde 4,05’lik güçlü getirisini geçmiştir. En kötü performans, eksi yüzde 0,05’lik düşüşle Nikkei 225 Endeksine aittir.

Grafik 4-A: Seçilmiş endekslerin Temmuz ayı getirileri (kendi para birimi)

Az önce detaylı açıkladığım yanılgıya düşmeyelim diye bu kez Grafik 4-B’de dolar bazında bir dönüşümle, seçilmiş endekslerin Temmuz ayı getirilerini sunuyorum.

BIST 100 Endeksi dolar bazında da muazzam bir getiri sunmuştur. Dolar bazında yüzde 20,72’lik getiri bir ayda her zaman göremeyeceğiniz bir fırsattır.

Türk lirası dolar karşısında nispeten sabit kalırken (-%3,66) geçen aylarda bozdurulan dövizler borsanın yükselmesinde (%25,31) etkili olmuş gibi görünmektedir.

Grafik 4-B: Seçilmiş endekslerin Temmuz ayı getirileri (ABD doları ile)


Grafik 5’te aynı seçilmiş endekslerin dolar bazında ve bir önceki aya göre getirilerini daha uzun bir aralık için göstermektedir.

BIST Endeksi (turkuaz) oynaklığı yüksek bir seyir sergilemektedir ve Temmuz ayının ne kadar sıra dışı olduğu kendi kendini açıklamaktadır. Spekülatif hareketler ve riskler piyasada yaygın bir şekilde görülebilir. Uçlarda, heyecanlı bir portföy!

Grafik 5: Seçilmiş endekslerin aylık performansları ve yıllık enflasyon

Grafik 6’daysa Türk lirasının ABD dolarına karşı değişimini sarı renkle ve sağ eksende; BIST 100 Endeksinin ay sonu kapanışlarıyla seyrini ise beyaz renkle ve sol eksende gösterdim.

Enflasyonun üzerinde, reel getiri elde etmek yanında, eğer yurt dışından Türkiye’ye yatırım yapıyorsanız kur riskine karşı da bir yönetim stratejisi izlemeniz gerektiği bir kez daha görülmektedir.

Grafik 6: BIST 100 Endeksi performansı ve yıllık enflasyon


2 – Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinin Performansı


Buraya kadar seçilmiş endekslerin getirilerine, baz yılı üzerinden performanslarına ve dolar bazında dönüşümle karşılaştırmalı kazançlara odaklandık. Bu kapsamda enflasyon verilerini de dikkate alarak reel kazançlar açısından iyi bir portföy yönetiminin bazı unsurlarını inceledik.

Şimdi de bono ve tahvil piyasası açısından ABD’de, sırasıyla 3 aylık, 2 yıllık ve 10 yıllık menkul kıymetlerin getirilerine bakalım:

ABD için 3 aylık Hazine Bonosu getirisi (sarı) Temmuz sonunda yüzde 5,42’dir. 2 yıllık Devlet Tahvili (kırmızı) yüzde 4,88 getiri sunarken 10 yıllık tahvillerin (mavi) getirisi yüzde 3,97 seviyesini göstermektedir. (Grafik 7)

Enflasyonun (beyaz) yıllık olarak yüzde 3,09 düzeyinde olduğunu not ederek bono ve tahviller için reel getirilere dikkat etmek gerektiğini belirtmek isterim.

Grafik 7: ABD – Hazine Bonosu, Devlet Tahvili Getirileri ve Enflasyon


Bu kapsamda Grafik 8’de izleyen 3 ayın enflasyonu üzerinden bir yakınsama ile gri sütunlarda bu etkiye yer verdim. Son olarak 10 yıllık tahvillerle 3 aylık bono getirisi farkı (sarı) ile yine 10 ve 2 yıllık tahvil getrilerinin farkı (mavi) üzerinden ekonomide yavaşlama ve durgunluk sinyallerini inceledim.

Kısa bir resesyon beklentisi fiyatların içinde ve veriler iyileşme emareleri gösteriyor.

Grafik 8: ABD – Getiri Farkları ve Reel Getiri


Her ne kadar artık bu sayfada yer vermesem de Almanya, Birleşik Krallık ve Türkiye için de gelişmeleri benzer şekilde grafiklerle izliyor, değişiklikleri portföy ayarlamalarında dikkate alıyorum.


Son olarak, ABD için Grafik 9’da daha uzun bir zaman dilimi için de söz konusu ilişkiyi ayrıca gösterdim.

Yıllık enflasyonunun (kırmızı) ABD’de, yüzde 8,93 ile zirve yapmış olduğunu düşünürsek yüzde 2,00’lik hedefe ulaşmak giderek mümkün görünmektedir. Daha iyisiyse yumuşak iniş bile artık olasıdır. Tahvil piyasasındaki fiyatlamalar ve beklentiler önemli, ancak yanında yıl sonuna kadar bir pivot beklenmiyor.

Grafik 9: ABD – Hazine Bonosu, Devlet Tahvili Getirileri ve Enflasyon


3 – Portföy açısından kısa notlar


Bu kadar veri ve haberi takip etmenin, şirket incelemelerinin bir nedeni de portföy yönetim sürecimi iyileştirerek geliştirmektir. Kendi adıma bu çıktılardan başarılı sonuçlar aldığımı söyleyebilirim. Ancak piyasaların çoğu zaman somut veriler dışında duygusal ya da akıl dışı işlemlerle farklı noktalarda kararsız dengelere gelebileceğini ve bunu uzun da bir süre sürdürebileceğini unutmamakta fayda var.

Kişisel portföyümün içeriğini ve genel stratejimi yıl sonunda kapsamlı bir yazıyla paylaşıyorum ve önceki yazılarıma da ilgili bağlantılar üzerinden ulaşabilirsiniz.

– ABD tarafında dolar bazında elde ettiğim yüksek getiri, daha önce paylaştığım bir akışta belirttiğim gibi yapay zeka temasının aşırı primli bir hâle gelmiş olması ve likidite koşullarının yaratabileceği sıkıntıları göz önüne alarak o taraftaki hisse pozisyonlarımın bir kısmını kapatarak nakde geçmeyi tercih etmiştim. Bir iki ufak alım dışında düşüncemde bir değişiklik yok.

– Türkiye açısından seçim riskini almak istemediğimi belirterek 2022 sonu ve 2023 başında bir miktar kâr realizasyonu yapmış ve dövize geçmiştim. Seçim döneminde bu kaynakları tekrar Türkiye’de iş modelini, yönetimini ve finansallarını beğendiğim şirketlere yönlendirmiştim. İkinci çeyrek bilançolarında kürsel şartlar nedeniyle bozulmalar beklediğim için mevcut pozisyonlarımı koruyor, ilave alımlar için kendimce uygun zamanı bekliyorum.

– Avrupa tarafındaysa resesyon endişem daha ılımlı. Eğer iklim koşulları, jeopolitik riskler enerji ve gıda fiyatlarında yine sert hareketlere yol açmazsa bu gelişmelerden piyasaların olumlu çıkabileceğini bile düşünüyorum. Bu yüzden Almanya’daki yatırımlarımı korumaya devam ediyorum. Alım satım işlemleri açısından oldukça hareketli bir Temmuz ayı geride kaldı.

– Özellikle altın, gümüş ve platin gibi değerli metaller, Brent türü petrol ve Kahve üzerine vadeli işlem sözleşmelerini yakından izliyor, yine uygun gördüğüm fiyatlardan işlemler yapıyorum.

Eylül Vadeli Kahve Sözleşmeleri


Herkese iyi bir Ağustos ayı dilerim.

Ergun UNUTMAZ, 01.08.2023


UYARI

Uzun vadeli portföyüme ek olarak döngüsel trendlere uygun olduğunu düşündüğüm orta vadeli ve alım-satıma yönelik olarak da kısa vadeli işlem, öngörüler ve yorumlar sadece kendime notlar olup herkes için uygun değildir. Buradaki fikirler tamamen kendi portföy maliyet yapıma ve risk-getiri beklentilerime göre şekillenmektedir. Yatırım kararlarınız için lütfen yetkili yatırım danışmanınıza başvurun ya da kendi durumunuza uygun tercihlerde bulunun.

Yatırım işi ciddi bir altyapı, birikim ve tecrübe gerektirmekte olup piyasalardaki değerler önceden bilinemez.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *