Piyasa Analizleri ve Beklentiler 28
Aralık 2021
Kasım ayında öne çıkan gelişmeleri ve seçilmiş haber özetlerini Ekonomi Politika Strateji başlıklı yazımda aktarmıştım. Bu yazıda da söz konusu gelişmelerin Piyasa Analizleri ve Beklentiler raporu ile hem fiyatlamalardaki yansımalarına hem de Aralık ayında izleyebileceğim stratejilere değineceğim. Piyasalar açısından geçen ayın en önemli gelişmeleri Omicron varyantının getirdiği kapanma endişeleri ve hava yolu taşımacılığı sınırlamaları ile FED Başkanlığına ikinci kez seçilen Jerome Powell’ın enflasyonun “geçici” olduğu yönündeki söyleminden vazgeçmesiyle piyasalara gelen satışlar şeklinde sıralanabilir. Belirlenen politikaların uygulanmaya devam edilmesiyle, zaten uzun süredir değer kaybına uğrayan Türk lirasının Kasım ayında aşırı şekilde erime göstermesi bu ayın grafiklerini en çok bozan ve portföylerdeki kazançları en çok etkileyen unsur olmuştur. Kendi adıma portföyüm için kısmen koruma sağlamış olsam da durum üzücüdür. Günün sonunda bu kadar emek ve çaba ile elde edilen getirilerin kur etkisiyle azalması ya da eksiye dönmesi gelecek planlamasında ek önlemleri gündeme getirmiştir.
Uluslararası piyasalarda da parasal sıkılaştırılmaya daha erken gidileceği beklentisi ve bazı şirketlerin aşırı değerlenmiş olduğu endişeleri omicron varyantı ile birleşince hemen hemen tüm varlıklarda satışlar görülmüştür. Emtia ve kripto paraları da vuran satış dalgasının “buy the dip” şeklinde yine bir alım fırsatı mı olacağı, yoksa satışların derinleşip derinleşmeyeceği tabii ki herkesin yanıt aradığı sorular.
Şimdiden herkese bu uğraşta başarılı işlemler dilerim.
1 – Seçilmiş Borsa Endekslerinin Performansı
30 Aralık 2019 tarihli kapanışların 100 olarak baz alındığı ve son verinin 30 Kasım 2021 kapanışına ait olduğu aşağıdaki Grafik 1’de altı farklı endeksin performansları gösterilmektedir. Nasdaq Endeksi (mavi çizgi) inceleme döneminde sadece en iyi performansı gösteren endeks olmakla kalmayıp açık ara gruptan ayrılmaya devam etmektedir. İncelemeye 104,58 piyasa değeriyle başlayan endeks, dönemi 202,68 değeriyle kapatmıştır. Böylece standardize edilmiş olarak hesaplanan 194,72 değeri, baz döneme göre yüzde 94,72 oranıyla oldukça yüksektir. İkinci sırada BIST 100 Endeksi (turkuaz çizgi: 157,70) gelmektedir. Yüzde 57,70’lik artış büyüleyicidir. Hatta tüm piyasalar düşerken BIST 100 muazzam bir artış sergilemiştir. S&P 500 Endeksi (mor çizgi) yüzde 41,78 oranında bir artışla yine başarılı bir performans göstermiştir. Dow Jones Industrial Endeksi (gri çizgi) dördüncü sıradadır ve standardize edilmiş endeks değeri 121,16’dır. Her üç endeks de ABD içindir ve bunları takip eden endeksler ve bu endekslerin performansları şöyledir: Nikkei 225 Endeksi (sarı çizgi: 117,61) ve DAX Endeksi (kırmızı çizgi: 113,97).
Burada önemli bir nokta, üç endeksin ABD için ve dolar bazında olmasıdır. Diğer endeksler ulusal para birimiyle hesaplandığı için yanıltıcı olabilmektedir. Mesela 30 Aralık 2020 tarihinde ve Kasım 2021’de BIST 100′ün Nasdaq Endeksinden ve diğer endekslerden çok daha iyi bir performans gösterdiği düşünülebilir. Oysa bu dönemde Türk lirası değer kaybettiği için durum farklı olabileceği gibi değer kazandıysa da grafik performansı tam yansıtmayabilir. Daha önceki yazılarımda bu durumu kendi pozisyonlarım için açıklamıştım. Tüm bu piyasalarda yatırımları olan bir kişi olarak kur riskinin getiriler üzerindeki etkiyi de izlemem gerekiyor. O yüzden bir de aynı verilere, dolar bazında ve yine baz dönemi sabit tutarak bakalım.
Grafik 2’de görüldüğü üzere, Kasım ayında tüm borsalarda düşüş yaşanmıştır. En dikkat çekici ayrışma yine BIST 100 Endeksindedir (turkuaz çizgi). Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybı endeksin dolar bazında 70,07 değeriyle sonlanmasına neden olmuştur. Hem de yaşanan bu müthiş çıkışa ve rekorlara rağmen. Konuya bir de şöyle bakarsanız yaşanan yanılsamanın ciddiyeti daha net anlaşılabilir. Yukarıda belirtilen altı endeksin her birine 30 Aralık 2019 tarihli kapanış seviyesinden 100’er dolarlık yatırım yapsaydınız 30 Kasım 2021 tarihinde BIST 100 Endeksindeki yatırımınız 70 dolar 7 sent seviyesine gerilemiş olacaktı ve bu da ciddi bir zarar ettiğiniz anlamına gelir. Türk lirası olaraksa BIST 100’de iki yıl içinde yüzde 57 değer artışı sağladığınız yatırımınızı tekrar dolara çevirip ülkenize götürmek isterseniz elinize geçecek kazanç işte bu 70 dolar 7 senttir ve anaparanızın yüzde 30’unu kaybettiğiniz anlamına gelir. En azından yurt dışından Türkiye’ye sermaye getirenler bu dönemde dolar bazında endeksten daha iyi bir performans yakalayamadılarsa, dolar bazında zarardadırlar.
Peki dolar bazında uzun dönemde zararda olduğu hâlde yatırımcı neden gelmektedir? Aslında bunun birçok sebebi var. İlk olarak yatırım amacıyla uzun vadeli gelen profesyoneller, kısa dönemdeki dalgalanmaları tolere edebilmekte ya da finansal korunma yöntemleriyle kayıpları sınırlandırabilmektedir. İkinci olarak bu tür hesaplamaları yapmayan ve sanal olarak getiri elde ettiğini düşünen, daha çok duygusal yaklaşan bir grup vardır ki bunları profesyonel olarak nitelendiremiyorum. Üçüncü olaraksa son grafiğe yansıyan ve yatırımcı değil, ancak alım satım üzerinden işlem yapan spekülatif bir grup vardır. Zaten Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyenin altında olması ve spekülatif karakteri de bu grafikteki sonuçlarla uyumludur. Fitch’in Türkiye’nin kredi notunda görünümü “durağan” seviyeden aşağı yönde revize ederek “negatif” seviyesine çektiğini de bu vesile ile ekleyelim.
Grafik 3’te ise seçilmiş endekslerin bir önceki aya göre dolar bazında getiri performansları yer almaktadır. Bu kapsamda BIST 100 Endeksi‘nin yukarda bahsettiğim negatif ayrışması tüm inceleme döneminde yüksek oynaklık şeklinde görülmektedir. Yani kazançlar ve kayıplar ortalama etrafında yüksek bir oranla dalgalanmaktadır ki bunun sebelerinden biri de döviz kurundaki hareketlerdir. Kasım ayındaki kayıp eksi yüzde 14,91’dir. Türk lirası bazında kazançları döviz kurundaki değer kaybı götürmüş ve portföyü zarara uğratmıştır. Diğer endekslerdeki kayıplar ise ortalama yüzde 3,27 seviyesindedir. En az zarar eksi yüzde 0,83 ile Nasdaq Endeksinde, en yüksek ikinci zarar eksi yüzde 5,61 ile DAX Endeksindedir.
2 – Seçilmiş Döviz Kurları
Döviz kurlarının yatırımlara etkisini BIST 100’ün Ekim ayı performansında net olarak gördük. Konuya bir de ABD doları ve DXY Endeksini oluşturan diğer önemli para birimleri açısından bakalım.
Yukarıdaki grafik bize DXY Endeksinin (yeşil çizgi) 2020’nin başlarında bir değer artışı yaşasa da genel olarak düşüş yönünde hareket ettiğini göstermektedir. 30 Aralık 2019 tarihi şeklinde standardize edilen döneme göre, 30 Kasım 2021 tarihinde Endeks 99,12 değeriyle yüzde 0,88′e yakın bir değer kaybına uğramıştır. Ancak Mayıs ayından beri de net bir yükseliş trendi görülmektedir. Hatta enflasyon yükselişi karşısında FED’in sıkı para politikası izleyeceği sinyalleri doların diğer paralar karşısında da değer kazanmasına neden olmaktadır. EURUSD yüzde 1,24 ve GBPUSD yüzde 1,41 değer artışı yaşarken CADUSD yüzde 2,28 ile yüksek bir performans göstermiştir ve aslında geçen aya göre kazançların bir kısmı geri verilmiştir. TRYUSD ise 5,9470 seviyesinden 13,3841 seviyesine gelerek yüzde 56 seviyesine yaklaşan bir değer kaybı yaşamıştır. Yani doların değer kazanması küresel olarak tüm para birimleri için aynı derecede değer kaybı ile sonuçlanmamıştır Bu da neden borsadaki kazançların aslında yanıltıcı olduğunu, enflasyonu düşünmesek bile yurt dışındaki yatırımcılar için kur nedeniyle reel kayıplar oluşabildiğini açıklamaktadır.
Grafik 5’teyse para birimlerinin aylık getirileri yer almaktadır. Türk lirası yine yüksek oynaklık ile deneyimli olmayan kişiler için özellikle de kaldıraçlı işlemlerde yüksek risklere sebep olmaktadır. Bu oynaklık sadece portföy yatırımları için değil, aynı zamanda sabit sermaye yatırımları için de belirsizlik oluşturduğundan yeni yatırımların gelmesi önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Uzun vadeli sözleşme ile alım satım yapanlar için kur belirlemek, bütçe ve planlama yapanlar için işlemleri hesaplayabilmek artık pek mümkün olmamaktadır. Altı para biriminin uzun dönem ortanca değeri sıfır‘a yakınsarken Kasım ayı için en düşük değer eksi yüzde 28,43 ile maalesef yine Türk lirasında gerçekleşmiştir. Tarihi olarak en yüksek ve en düşük değerler dolara karşı Türk lirasına ait olup sırasıyla yüzde 7,05 ve eksi yüzde 28,43’tür.
3 – Değerli Metaller
Altın (XAUUSD)
Son birkaç aydır Altın konusunda ortaya koyduğum analizde herhangi bir değişiklik olmadığı için kısa ve orta vadeli bakış açımı koruyor belirttiğim seviyelerden işlemler gerçekleştiriyorum. Aşağıdaki grafiği de değiştirmeden sadece C noktasının 1.876 seviyesini test ederek geri döndüğünü; D ve E noktalarında ise bir değişiklik olmadığını belirtmek isterim. Neredeyse çok başarılı bir oyun planı ile 1.860 yerine 1.830 (C noktası için) seviyesi ve alt tarafta da 1.793 (D noktasında) seviyesinde tutunamayarak E noktasına bir hareket izledik. 1.680 yerine 1.720 seviyesi kullanıldığından ve genel plan bozulmadığından grafiği güncellemedim, aynen uygulamaya devam edeceğim.
4 – Petrol ve Emtia
Brent türü petrol (USDBRO)
Petrol cephesi ise oldukça hareketli geçti. Bir tarafta tedarik zincirindeki sıkışmalar nedeniyle yükselen fiyatlar, bir taraftaysa talebin güçlü olması nedeniyle Brent türü petrolde zirvede tutunmak zor oldu. Biden’ın inceleme başlatma isteği, OPEC üyelerinin arz artışı konusunda tutumları ve piyasadaki yavaşlamanın da etkisiyle Kasım ayı içinde varil başına $86,53 zirve noktası olurken bu noktadan gelen satışlarla $65,74’e kadar bir çekilme oldu. Çin tarafındaki PMI Endeksi ve büyümeye ilişkin sıkıntıları önceki EPS yazlarımdan takip edebilirsiniz.
5 – Sonuç
Her ne kadar ekonomi ve finans asıl işim olsa da çeviriler, yazılar ve biriken okumalar, analizler derken bir süredir kısa zaman periyotlarında alım satım işlemlerini sınırlı sayıda tutuyordum. Kasım ayında özellikle de Tesla, Apple ve Nestle SA hissesinde yaptığım yoğun işlemlerle başladığım süreç başarılı olarak nitelendirilebilir. Aralık ayında da emtia ve farklı hisselerde izlediğim noktalar var. Artan finansal riskler ve FED’in bu ay gerçekleştireceği toplantı yakından izlemeye ve duruma göre fırsatları değerlendirmeye devam edeceğim.
Altın, petrol ve kahve gibi ürünler üzerine işlemler herkese uygun olmayan, kaldıraç kullanımı nedeniyle risklerin daha yüksek olduğu bir alandır. Risk/getiri beklentisi ve makroekonomik gelişmelere ilişkin projeksiyonlar herkes için farklıdır. Ben hedef ya da fiyat belirtmeksizin bu yazılarda geçmiş fiyat ve getiri hareketlerini ortaya koyarak kendime arşiv oluşturuyor, ara sıra da tekrar bu sayfaya dönüp dersler çıkarıyorum. Giriş kısmındaki notlar ve yazıların da sizlere katkı sağlamış olduğunu ümit ederek yatırımlarınızda başarılar, bol kazançlar dilerim.
İyi bir Aralık ayı olsun.
Ergun UNUTMAZ, 06.12.2021
UYARI
Uzun vadeli portföyüme ek olarak döngüsel trendlere uygun olduğunu düşündüğüm orta vadeli ve alım-satıma yönelik olarak da kısa vadeli portföyüm için yaptığım öngörüler sadece kendime notlar olup herkes için uygun değildir. Buradaki fikirler tamamen benim portföy maliyet yapıma ve risk-getiri beklentilerime göre şekillenmektedir. Yatırım kararlarınız için lütfen yetkili yatırım danışmanınıza başvurun ya da kendi durumunuza uygun tercihlerde bulunun.
Herkes aynı resme bakıp farklı yorumlar çıkarabilir, o yüzden başkalarının sözleri veya planları ile zor kazanılan birikimlerinizi riske atmayınız. Yatırım işi ciddi bir altyapı, birikim ve tecrübe gerektirmekte olup piyasalardaki değerler önceden bilinemez.