Yugoslavya Neden Parçalandı?
Dr. İ. Kaya ÜLGER[1]
Tarih, ekonomi ve yabancı diller üzerine merak sahibi ve araştırmayı seven herkes için Yugoslavya incelenmesi gereken bir olgudur. Bu, sadece XX. yüzyılda gerçekleştiği için değil, Yugoslavya’daki yapının ekonomik ve siyasi düşünce sistemleri arasında kendine has bir şekilde tezahür ettiği için de önemlidir. Tabii bu konuda karşılaşılan ilk sorun, bu olgunun objektif şekilde işlendiği kaynaklara ulaşmaktır. Çünkü Yugoslavya üzerine yazılmış birçok eser olmakla birlikte bunların bir kısmı yazarlarının kişisel görüşleri ile şekillenip siyasi gerekçelerle bağlantılı olabiliyor. Etnik, din, dil ve milliyet kökenleri bakımından farklı toplulukların bir arada yaşamasını konu alan bir çalışma zaten yeterince zorken bir de yaşanan olaylar bir görüşün tarafı olarak aktarıldığında okuyucu aktarılanlardan hatalı sonuçlar çıkarabilir. Her ne kadar, bilinçli okuyucu tek kaynağa bağlı kalmaksızın somut gerçeklere ulaşabilirse de Yugoslavya’nın dinamiklerini bilmeyenler için öncelikle bilimsel çerçevede ve belgelere dayanan eserleri okumalarını tavsiye ederim.
Bu bağlamda Dr. İrfan Ülger’in kitabı gerek başlangıç düzeyindeki gerekse de Balkan coğrafyasında yaşananları az çok bilenler için iyi bir kaynak olarak değerlendirilebilir. Yugoslavya’nın neden parçalandığından önce yazarın kitaba Yugoslavya’nın neden, nasıl ve ne zaman birleştiğini aktararak giriş yapmasını da bu anlamda oldukça olumlu buldum. Ardından Yugoslavya’da Josip Brzo Tito dönemini ve dönemin özelinde uygulanan politikaları paylaşma şekli de hem yerinde hem de herhangi bir sistemi diğerine yeğ tutmadığı için tarafsız ve açıklayıcı olmuş. Eserin ikinci yarısında ise dağılmanın arkasında yatan faktörler ile uluslararası toplumun ikilemi üzerine kapsayıcı bilgiler işlenmiş. Elbette buradan çıkarılacak birçok ders, komplo teorileri, suçlamalar ve/veya olumlu uygulamalar olabilir. Ancak, yazar bu tür çıkarımları paylaşsaydı bilimselliğini yitirme riski ile karşılaşırdı. Bu nedenlerle kitabın, Yugoslavya üzerine genel olarak başarılı bir araştırma olduğunu söyleyebilirim. Son olarak kitabın ekinde Dayton Anlaşmasının Türkçe ve İngilizce geniş özetinin bulunduğunu da belirtmem gerekir.
Bununla birlikte, kitap çeşitli haritalar ve diğer belgeler ile de desteklenip zenginleştirilseydi kanımca çok daha başarılı bir eser olurdu. Eğer sonraki basımlarında bu eksiklikler de giderildiyse yazara şimdiden teşekkürlerimi sunarım. Bunların dışında, özel isimler Türkçe alfabe yerine (ya da en azından Türkçe hâlleri parantez içinde olacak şekilde) Slav alfabe ile de verilebilirdi. Ayrıca bazı çeviriler için de dip not ile orijinal terimlerin sunulması çok daha faydalı olabilirdi. Örneğin; kitapta geçen “Hırvat Köylü Partisi” için “Hrvatska Pučka Seljačka Stranka (HPSS)” ya da “Sırp Radikal Partisi” için “Narodna Radikalna Stranka” gibi açıklamalar detaylı araştırma yapmak isteyenler için de uygun bir referans noktası oluştururdu.
Ergun UNUTMAZ, 19/01/2014