Book Reviews

Borsada Oynanmaz

Borsada Oynanmaz
Murat SAĞMAN

Martin Heidegger’in “Dil, varlığın evidir.[1] şeklindeki sözü yanında Simon Weil’in “Dil ile sınırlanmış bir zihin hapishanede gibidir.”[2] tanımlaması aslında Borsada Oynanmaz adlı bu kitabı özetlemek için çok uygun. Galatasaray Lisesinden sonra Sorbonne Üniversitesi Ekonomi ile Finans bölümünü bitiren Murat Sağman bu çalışmada; iş hayatındaki ve borsa yatırımları üzerine tecrübelerini, bu konuları hiç bilmeyen kişilere yönelik bir dille ve kısaca aktarıyor. Bu yazıda, Türkiye’nin önemli fon yöneticileri arasından beş değerli ismin görüşlerine de yer verilen kitap üzerine düşüncelerimi bulacaksınız.

Murat Bey, kitabın başında iki önemli amaçla bu çalışmayı hazırladığını belirtiyor ve bu amaçları şu şekilde açıklıyor: “Birincisi; borsa bir oyun değil, yatırım yeridir. Borsayı oyun yeri zannedenler, sonunda mutlaka kaybeder… İkincisi ise borsadan hisse alınır, borsada hisse satılmaz. Diğer bir ifadeyle; satmak için değil, ortak olmak için hisse alınır.”

Borsada Oynanmaz – Murat Sağman


Kitabın ilk amaca ulaşma konusunda önemli bir çaba gösterdiğini ve farkındalık yaratma açısından katkısı olduğunu düşünüyorum. Zaten Sayın Bülent Topbaş da “Dil insanın hapishanesidir.” şeklinde bir alıntıdan yola çıkarak Türkçeye yerleşmiş olan “borsada oynamak” ifadesinin etkilerine değiniyor. Borsaya yeni gelen ya da mevcut katılımcıların al-sat sürecine yönelmesi kısmen bu dil alışkanlığıyla ilgilidir. Yukarıda belirttiğim iki alıntı da aslında düşünce şeklimizin kullandığımız dil, kavramlar ve kelimelerle şekillendiğini vurguladığı için bu olgunun arka planını anlamak önemli. Dolayısıyla borsanın bir oyun yeri değil, yatırım alanı olduğu anlayışı geliştirilmelidir. Dile yerleşen bu ifadenin de yanlışlığı ortaya konularak doğrusunun yaygınlaşması gerekiyor. Bu nedenle kitabın bu konuda hakkını vermek lazım, güzel bir iş çıkarılmış.


Ancak ikinci amaç için maalesef aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Yatırımın doğası gereği uzun vadeli olması gerektiğini düşünen bir kişi olarak ikinci amaca genel hatlarıyla katılıyorum. Lakin, spekülatif kredi notuna sahip bir piyasada kısa vadeli işlem yapan kişilerin olması ve bunların yatırım yerine alım-satım sürecine yönelmeleri de bir o kadar doğaldır. Ancak kitapta iki gruba birden akıl verme sürecine girilince amaç ve içerik açısından tutarsızlık oluşmuş.

Çünkü amacı “borsadan hisse alınır, borsada hisse satılmaz” şeklinde belirledikten sonra bu plana sadık kalmak gerekirdi. Piyasa zamanlaması yapmanın risklerine dikkat çekip alım sonrası fiyatın düşebileceğini yazdıktan hemen sonra; “Zarara girildiği anda piyasadan çıkın, zarardayken daha fazla miktarı piyasaya sokmayın.” ve “zararı kesin” gibi tavsiyeler sunulunca iletilmek istenen mesaj yanlış anlaşılıyor. Bu düşüncem de başka yere çekilmesin; zararı kes stratejisinin hatalı olduğunu söylemiyorum. Belirttiğim şey, uzun vadeli yatırım yapılmasının ve kısa vadeli fiyat düşüşlerinin olabileceğinin vurgulandığı bir önermede bunların yeri olmadığıdır.

Kaldı ki dildeki yanlışı düzeltmek için kaleme alınmış bir kitapta “… zararı kes çalıştırmanız gerekir” böylece “kol kesmiş olursunuz” şeklinde bir önermeyle başka bir dil yanlışını yüceltmek talihsiz olmuş. İnsan vücudunun bütünlüğü, şiddet ve yerine konulamayacak bir feda yönünü geçin; sermaye kaybı için bile bu dil, bu kelime seçimleri ana amacın ruhuna aykırı.


Kitap aşağıdaki sekiz bölümden oluşurken son bölüm ayrıca bile okunabilir.

1. Finansal Piyasalar
2. Yatırım Danışmanınız
3. Neden Fon Alırız?
4. Finansal Okuryazarlık
5. Hisse Senedini Nasıl Alırsınız?
6. Kısa Yoldan Kazanmak, Kolay Yoldan Kaybetmek
7. Borsanın Yedi Altın Kuralı
8. Türkiye’nin Önemli Fon Yöneticilerinden Hisse Senedi Yatırımı ile İlgili Tavsiyeler

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin durumu elbette çok yönden farklılıklar içeriyor ve finansal piyasalar açısından da bunun getiri beklentisinde etkisi var. Bu nedenle enflasyon-faiz ilişkisinden başlayarak finansal okuryazarlığa uzanan bir akışın izlerini bu kitapta da bulabilirsiniz. Bölüm başlıkları dışında detaya girmeyeceğim, ama son bölümde görüşleri alınan isimleri listelemezsem haksızlık olur. Buyrun bu bölüme kendilerinden birer cümle alıntıyla bakalım:

“Hisse alırken önemli olan iki ana kriter var: Birincisi, şirket kârla büyüyor mu? İkincisi, sizi ortak olarak önemsiyor mu? Bu iki soruya cevap arıyorum.” — Mehmet Gerz

“Hisse senetlerinin getirisi piyasanın geneli itibarıyla uzun vadede nakdi ya da sabit getirili ürünleri her zaman geçer mi?” — Ümit Kumcuoğlu

“Piyasa zamanlaması yapmaya çalışmak ne derece doğru?” — Okan Alpay

Bu daha önce üzerinde durduğum önemli bir konu ve Okan Bey söz konusu durumu örnekle güzel bir şekilde açıklamış. Borsa endeksinin yıllık yüzde 30 kazanç sağladığı bir senede, bir noktada düşüş sürer diyip satış yaptınız ve piyasa zamanlamasıyla getirinizi arttırmak istediniz. Haklı çıkıp daha düşük fiyattan sattıklarınızı yerine koyabiliyorsanız ne âlâ. Ancak ertesi gün en iyi günlerden biriyse ve siz yüzde 8’lik bu artışı kaçırdıysanız yıllık getiriniz bir anda yüzde 22’ye düşüyor mesela. Bunu da göze alarak; “piyasa zamanlaması yapmaktansa piyasada geçen zamanın” daha değerli olduğuna daha önceki çevirimde değinmiştim.

“Hava kararınca yıldızlar ortaya çıkar deyiminden yola çıkacak olursak, doğru stratejiler kurgulanırsa krizler çoğunlukla fırsatlar yaratır.” — Bülent Topbaş

“Yatırım yapmak, bugünden tasarrufta bulunup yarın umutlu bir şekilde, iyi beklentilerle ve anaparaya bir getiri sağlayabilmek amacıyla alınan bir karardır.” — Haydar Acun


Her bir fon yöneticisinin borsa ve yatırım alanlarında değerli görüşlerini okumak keyifli ve öğreticiydi.


Hacim olarak 150 sayfa, 7 bölümden oluşan çalışma, akıcı ve teknik yönler içermediği için kolayca okunabilecek bir nitelikte. Hedef kitlesi borsada yatırım yapmaya yeni başlayan kişiler olarak düşünülebilir. Diğer taraftan, yıllardır piyasalarda profesyonel olarak görevler yürüten, işlerin aktif olarak başında olan fon yöneticilerinin değerli görüşleri herkesin faydalanabileceği notlar içeriyor.

Dil açısından akademik değil, sohbet havasında bir üslup tercih edilmiş. Bunun, okuma kolaylığı için faydalı yönleri olduğu kadar anlatım bozuklukları ve sunulmak istenen mesajın karmaşa yaratması gibi olumsuz yönleri de var. Ayrıca kitaptaki yazım hatalarının ve yabancı kelime kullanımlarının da sonraki basımlarda düzeltilebileceğini düşünüyorum.

Kitapta yer alan “Borsanın 7 Altın Kuralı” dışardan son derece ilgi çekici ve cezbedici görünse de yine içerik tutarsızlığı ve referans sorunları taşıyor. Öncelikle bu kurallar kimin? Belirli kaynaklardan mı derlendi yoksa yazarın kişisel görüşleri mi ya da fon yöneticilerinin görüşleriyle mi ortaya çıktı, bunları okuyucu bilemiyor. Benzer şekilde aynı bölümde “On Adımda Kârlı Yatırım” şeklinde sunulan benzer bir içerik var ve orada da aynı sorunları görüyoruz. Kaldı ki hisse satın aldıktan sonra fiyatlar düşebilir, dipten almak mümkün değildir deniliyor ve uzun vadeli anlayış öne çıkarılıyor, ama hemen devamında zarara girildiği anda piyasadan çıkın deniliyor.

Son olarak, her ne kadar akademik yöntem izlenmemiş olsa da kitapta geçen alıntılar açısından kaynak gösterilmesi içindeki bilgiler açısından daha yüksek bir güvenirlik oluştururdu. Warren Buffett üzerine çok sayıda kitap, makale ve yazıyı özgün metinleri üzerinden okumuş bir kişi olarak Türkçe çevirilerde hatalara sıklıkla rastlamak artık sıradan oldu, ama Buffett’ın şu sözünü ilk defa burada gördüm: “İnek, sütü için; hisse senedi temettüsü için alınır.” Burada referans olmadığı ve tüm külliyatı tarayamadığım için kesin bir şey söyleyemiyorum, ancak burada büyük bir hataya maruz kalınmış gibi. Buffett’ın temettü dağıtımı politikasına karşı yöndeki görüşünü bildiğim için bu sözün kendisine ait olmadığı kanaatindeyim. Zaten uzun bir tarama sonrasında böyle bir söze de ulaşamadım. Kendisi kâr paylarının yatırımcılara dağıtılması yerine şirkette daha etkin kullanılarak tekrar yatırımlara yönlendirilmesi gerektiğine inandığı için bu alıntıda ciddi sıkıntı var.

Bir diğer referans kaynaklı sorun da yine Buffett’a atfedilen “70/30 Kuralı”. Öncelikle bu kural da Buffett’a ait değildir ve portföy yönetiminde hisse senediyle tahvil dengesi açısından risk dağıtımında yaygın olarak kullanılır. Buffett’ın varlık dağılımı üzerine notlarında bulabildiğimiz referans ise 1957 tarihli ortaklara mektubunda yer almaktadır.[3] Piyasada yaşanan krizler sonrasında değerinin altında fiyattan işlem gören hisseler bakımından yaptığı alımları Buffett bu mektubunda belirtmiştir. Mektupta da bunu bir önceki yıla ilişkin bir tespit olarak sunmuş; hisse senetlerinde yapılan alımlarla, dağılımın sonradan 85/15 şeklini aldığını belirtmiştir. Ayrıca bu oransak dağılımın da tahvillerle ilgisi yoktur, o ayrı bir konu.


Dünya küçük ve kitaplar sayesinde yazarlar ve yeni konularla yakın zincirler oluşturduğunuzda daha da küçülüyor. Sayın Evren BOLGÜN & Sinan ALÇIN’ın geçen ay çıkan kitapları Para Meselesi adlı çalışmayı burada yorumladıktan sonra Evren Hocamın, Murat Bey ile Notus Portföy Yönetimi şirketinde ortak olduklarını da bu kitaptan öğrendim. İlginç bir tesadüf.

Kitaplar dışında biraz yatırım araçları hakkında okuma isterseniz Hisse Tahvil Portföy Üzerine yazım ilginizi çekebilir. Özel olarak da Borsa İstanbul’daki düşüşler ve genel olarak Ayı Piyasası hakkında şu yazı faydalı olabilir: BIST ve Ayı Piyasaları.

Keyifli okumalar dilerim.

Ergun UNUTMAZ, 22.10.2025



Borsada Oynanmaz, Murat SAĞMAN – Hümanist Ajans A.Ş., İstanbul, On Birinci Basım, Ekim 2023.


[1] Martin Heidegger: Die Sprache ist das Haus des Seins.
[2] Simon Weil: A mind enclosed in language is in prison.
[3] Warren Buffett (1957): Second Annual Letter to Limited Partners.

4 Comments

  • Mahmut Kemal Sağır

    Teşekkür ederim. Cevaplarınız benim için çok önemli.
    Bu arada, bu birikim “Kitap yazma zamanı geldi diyor mu?

    • Ergun UNUTMAZ

      Sağ olun.

      Okuma, çeviri ve portföy yönetiminde tam zamanlı uygulamalar şu anda bir kitaba izin vermiyor.
      Gelecek ne gösterir bilinmez, ama şu anda bir plan yok.

  • Mahmut Kemal Sağır

    Merhaba Ergun Bey

    Aşağıdaki konular için görüşünüzü paylaşır mısınızn ?

    1-“Zarara girildiği anda piyasadan çıkın, zarardayken daha fazla miktarı piyasaya sokmayın.”

    Uzun vadeli yatırımlarda çeyreklik bilançolar ile hareket ediyorum. Üst üste iki çeyrek hedeflerden şaşıyor yada bir önceki çeyreğe göre negatif bir gelişme olunca pozisyonu kapatıyorum.

    Bu bakışı eleştirip ,görüşünüzü paylaşır mısınız ?

    2-Borsadan hisse alınır, borsada hisse satılmaz. Diğer bir ifadeyle; satmak için değil, ortak olmak için hisse alınır.”

    Aldığım hisse hedef fiyatına ualşmış ve yeni yatırımlar ile büyüme ve gelir artışı olmadığını üst üste iki çeyrek bilançoda gördüğümde pozisyondan çıkıyorum .(Sektörün de gelecekte katma değer yaratmadığına kanaat getirmem de hesaba katıyorum)

    Bu bakışı eleştirip ,görüşünüzü paylaşır mısınız ?

    3-“Piyasa zamanlaması yapmaya çalışmak ne derece doğru?” — Okan Alpay

    Genellikle Trend çizgisinin üzerinde kaldığı süre boyunca pozisyonu taşıyorum.(Günlükte trend pozisyonu bozulursa haftalığa ve haftalıktada üst üste negatif iki hafta geçirirse pozisyonu kapatıyorum)

    Bu bakışı eleştirip ,görüşünüzü paylaşır mısınız ?

    4-“Hava kararınca yıldızlar ortaya çıkar deyiminden yola çıkacak olursak, doğru stratejiler kurgulanırsa krizler çoğunlukla fırsatlar yaratır.” — Bülent Topbaş

    Genellikle piyasanın tersine işlem yapıyorum.Takibimde olan hissleri piyasa düşünce topluyor ,portföyümdeki hisseler hedefe yaklaştığında piyasa yukarıda iken satıyorum. (Genelde ortalamalardan uzaklaşması da önemli bir kriter oluyor)

    5-“Yatırım yapmak, bugünden tasarrufta bulunup yarın umutlu bir şekilde, iyi beklentilerle ve anaparaya bir getiri sağlayabilmek amacıyla alınan bir karardır.” — Haydar Acun

    Tasarruf kısmına katılıyor ama umut ve iyi beklentiler ile beklemek kısmına katılmıyorum.Umut stop loss un düşmanıdır. (Veri ile değil duygu ile beklemek fikrini doğru bulmuyorum)

    Sizinde düşüncelerinizi öğrenmek isterim.

    6-Borsanın 7 Altın Kuralı
    Bunu bilmiyorum ama kendi kurallarımı paylaşabilirim.
    1-Sermayeni koru
    2-Her işleme girmek zorunda değilsin (Risk Ödül en az 1/ 2,5 olmalı)
    3-Stop loss olmadan işlem açma. (Önceden emir üstüne yazardım şimdi kağıt üzerinde de uygulayabiliyorum)
    4-Teknik,Temel,Takas üçlüsü onay vermeli

    Sizinde kurallarınız vardır elbet ,sakıncası yoksa paylaşır mısınız?

    Sevgi ve Saygılarımla
    M.Kemal SAĞIR

    • Ergun UNUTMAZ

      Merhaba Kemal Bey,

      sağ olun. Aslında blog yazımda genel olarak düşüncemi belirttim ve sorularınıza vereceğim kısa yanıtlar yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Takdir edersiniz ki bu soruların her biri kitap konusu olur ama yine de madde madde yanıtlayayım.

      1- Eğer kısa vadeli alım-satım işlemi yapıyorsanız, evet “zararı kes” ve “kâr al” noktaları baştan belirlenmelidir. Uzun vadeli bakış açısındaysa eğer satın alma kararınıza dayanak teşkil eden unsurlarda bir değişiklik yoksa, işler iyi görünüyorsa kontrollü bir şekilde ilave alımlar yapmak daha isabetli olabilir.
      2- Uzun vadeli bakış açısı en az üç seneyi içermelidir. İki çeyrek bu anlamda uygun bir ölçü değil. Ama sizin kendi tercihiniz, bu işlerin mutlak bir doğrusu yok.
      3- Bu söylediğiniz yabancı kaynaklarda “momentum trade strategy” şeklinde geçen düşünceye yakın. O ayrı bir konu ve yine kişisel tercih.
      4- Bu da “ortalamaya geri dönüş” ve “karşıt yatırım” ilkeleriyle ilgili bir seçim. Kullanılabilir tabii ama varsayımların doğruluğu tartışılır.
      5- Tek bir cümleden yola çıkarak konu tam anlaşılmayabilir. Veri ile hareket etsek borsada tüm işlemleri robotlara yaptırırdık. İnsanız ve duygu (aklın düşmanı olmadığı sürece) bu işin bir parçası.
      6- Herkesin bir planının olmasını faydalı buluyorum. Asıl mesele buna uygulamada bağlı kalmak ve değişen şartlara göre (eğer uyumsuzluk varsa) planları da geliştirmektir.

      Elbette benim de gerek kısa vadeli işlemler gerekse de uzun vadeli yatırımlar için izlediğim ilkeler var. Ancak bunları daha sonra uzun uzun konuşuruz.
      Başarılar dilerim.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *