Economy

Fiyat / Gelir Analizi

Satın Alma Gücü Üzerine

(PDF formatındaki tam metne ulaşmak için lütfen bağlantıya tıklayınız.)

Teoremler üretmek hangi bilim dalı olursa olsun öyle kolay bir iş değil, ancak mevcut teorileri farklı koşullarda test etmenin kesinlikle bu amaç için harcanacak emek ve kaynağa değeceğine inanıyorum. Fizik gibi pozitif bilimlerde bu çok daha kolay elbette. Yer çekimi Dünya’nın her yerinde aynı olsa da yer küreden uzaklaştıkça Newton’un ‘Evrensel Kütle Çekim Yasası’ size bu kuvvetin nasıl ve ne kadar değişeceğini yine de söylemektedir. Sosyal bilimlerin pozitif bilimlere en yakın olduğu Ekonomi alanı ise bu kadar net olmamakla birlikte üzerinde çalışmak için oldukça zengin bir portföy sunmaktadır, hem de uzaya gitmeye gerek kalmadan.

Bu düşünce ile yaz tatilinde kendime küçük bir proje yarattım ve sonuçları da oldukça ilginç bulduğum için proje çıktılarını burada yorumlamayı uygun gördüm. Öncelikle tatil deyince yurt dışı harcamalar, döviz kuru, satın alma gücü paritesi kavramlarını düşünürsek aynı frekansta iletişim kurabiliriz. Bu bağlamda sırasıyla projenin hedeflerini, ardından metodolojisini, son olarak da sonuçları ve kişisel değerlendirmelerimi aktaracağım.

Amaç:

Projenin temel sorusu şöyle:

“Türkiye’de ve Almanya’da, seçilmiş mal ve hizmetlerden oluşturulan bir sepeti satın almak için harcanan tutar ne kadardır ve bu iki ülke bakımından kalem kalem ürünler arasındaki fiyat farkı ne düzeydedir?” Beklenen odur ki, bu soruların cevabı salt bir rakamsal karşılaştırma olacak ve efektif kur üzerinden yapılan karşılaştırma yanıltıcı sonuçlar verebilecektir. Dolayısı ile efektif kurun gerçekçiliğini ve satın alma gücü farkını dikkate alan bir kıyaslamaya ihtiyaç vardır. Bu nedenle ikinci soru olan: “Big Mac Endeksi olarak bilinen Mc Donald’s hamburgerinin iki ülkedeki satış fiyatları üzerinden bir döviz kuru düzeltmesi uygulandığında ürün sepetine yapılan harcama tutarı ne kadar olmaktadır?” Bu şekilde yapılan bir analizin daha gerçekçi olması beklenmekle birlikte kanımca bu analiz kuramsallıktan çok popüler durmakta ve geçerliliği tartışmaya açık kalmaktadır. Bu yüzden üçüncü ve son sorum: “Her iki ülkedeki kişi başı milli gelir düzeyleri dikkate alındığında, söz konusu sepetlerin bütçelerdeki payı ne kadardır ve bu şekilde hesaplanacak Satın Alma Gücü Paritesi ne ifade etmektedir?” şeklindedir.

Karşılaştırma Tablosundan da görülebileceği üzere Tablo’nun sol tarafı Türkiye, sağ tarafı Almanya için düzenlenmiştir. Ürün kategorileri ve alt kalemleri ise birimler ve fiyatlar izlemektedir. Buraya kadar standart veri toplam işlemi izlenmiş ve özel indirimler veya kampanyalar değil, gündelik satış fiyatları kaydedilmiş, tüm ürünler aynı birim bazında fiyatlanmıştır.

Örnek olarak dana bonfilenin kilosu Türkiye’de ortalama 79,95 TRY iken aynı kalitedeki ürünün kilosu Almanya’da 44,90 EUR ve TCMB kuru üzerinden dönüştürülünce de 183,04 TRY’dir.  Dolayısı ile bonfilenin kilosu Türkiye’de 103 lira 9 kuruş daha ucuz olmaktadır. Bu karşılaştırmayı daha mantıklı hâle getirmek için mutlak kıyaslama yerine yüzdesel farklara bakmak daha anlamlı olacağı düşünülerek ikinci bir işlem daha gerçekleştirilmiş ve Almanya fiyatları baz alınarak ‘Fiyat Farkı Kur: %’ sütununda hesaplanan [(a-b)/b] değerlerine yer verilmiştir. Böylece, yukarıdaki örnek kapsamında 103 lira 9 kuruşluk fark yerine, dana bonfilenin kilosunun Türkiye’de Almanya’ya göre yüzde 56,32 daha ucuz olduğunu söylemek daha uygundur. Yüzdesel karşılaştırmanın önemi mesela dana kıyma ürünü dikkate alındığında çok net anlaşılmaktadır. Söz konusu ürünün kilosu Türkiye’de 41,95 TRY iken Almanya’da 5 avro 18 cent ya da başka bir deyişle 21 lira 12 kuruştur. Dolayısı ile kıyma Türkiye’de 20,83 TRY daha pahallıdır. Yüzde 98,65’lik bir farka karşılık gelen yaklaşık bu 20 liralık fark aslında ürünün göründüğünden çok daha pahallı olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu şekilde yapılan harcamalar ile 133 üründen oluşan sepet Türkiye’de 5.492,00 TRY ile doldurulurken aynı sepeti satın almak için yapılan harcama tutarı Almanya’da 1.556,42 EUR ya da 6.345,10 TRY şeklinde olmaktadır. Sonuç olarak sepet için yapılan harcamada bir tüketici Türkiye’de 853,10 TRY ile daha avantajlı durumdadır. Başka bir deyişle çoğu aynı ve kalanı benzer kalitedeki 133 üründen oluşan bir sepet Türkiye’de yüzde 13,44 daha ucuza satın alınabilmektedir. Madalyonun diğer yüzünden bakarsak ise tatil için Türkiye’den Almanya’ya giden bir kişi aynı sepeti orada satın almak için yüzde 15,53 daha fazla para harcamak zorunda kalacaktır.

Bu hesaplamalara göre Türkiye’de 34.790,56 TRY olan KBMG ile 5.492,00 TRY’ye mal olan sepetten 6,33 defa satın alınabilirken Almanya’daki KBMG olan 37.889,00 EUR ile 1.556,43 EUR’ya mal olan eş değerdeki ürün sepetinden 24,34 defa satın alınabilmektedir. Benzer şekilde Türkiye’deki gelirinin tamamını yurt dışındaki sepete harcayan bir tüketici 5,48 adet satın alırken Almanya’da kazanılan gelirle Türkiye’de 28,12 defa alım yapılabilmektedir. Satın Alma Gücü Paritesi, her kişinin gelirini kendi ülkesinde harcadığı varsayımında bulunur ve sepet tutarları birbirine oranlanarak ilgili değere ulaşılır. Böylece iki ülke için parite şu şekilde hesaplanabilir:

PPP (Türkiye / Almanya) = 5.492,00 / 1.556,43 = 3,5286 TRY/EUR 

Buna göre Almanya’da bir ürün için 1 avro ödenmesi gerekirken aynı ürün için Türkiye’de 3 lira 53 kuruş ödemek gerekmektedir. Bu değer ikinci bölümde hesaplanan Big Mac Endeks değeri olan 3,0907 ile efektif kur değeri olan 4,0767’nin hemen hemen ortalamasına eşittir ki bu da bize Türk lirasının avroya göre zımni olarak daha düşük değerli olduğunu işaret etmektedir.

….

 

 

Sonuç  ve Yorumlar:

Tüm bu sonuçları yorumlamak gerekirse; proje kapsamında yürütülen çalışmada 12 kategoride 133 adet ürün seçilmiş ve bu ürünlerin aynı miktar bazındaki fiyatları Türkiye ve Almanya için indirimsiz satış fiyatları üzerinden kaydedilmiştir. Bu ürünlerden oluşan sepeti satın almak için gereken Türk lirası ve avro tutarlar ayrı ayrı hesaplanıp Merkez Bankası efektif alış kuru üzerinden dönüştürülmüş ve karşılaştırılmaya tabi tutulmuştur. Yapılan mutlak karşılaştırmada aynı sepetin Türkiye’de 853 lira 10 kuruş ya da başka bir deyişle yüzde 13,44 daha ucuza alınabildiği görülmüştür. Farklı bir söylemle de bir Türk vatandaşı kendi ülkesinde aldığı sepeti yurt dışı tatilinde Almanya’da satın almak isterse 209 avro 26 cent ya da yüzde 15,53 daha fazla para ödemesi gerekecektir. Ancak bu analizde efektif kurun ne kadar gerçekçi olduğu dikkate alınmadığından popüler bir analiz aracı olan Big Mac Endeksi ile bir karşılaştırma yapılmış ve döviz kurunun düşük değerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Efektif kurun yüzde 24,19 düşük değerli olduğu anlaşılmıştır. Bu yüzden tüm fiyatlar tekrardan hesaplanmış ve fiyat farkının yüzde 13,44 Türkiye lehine olmadığı, aksine fiyatların Türkiye’de yüzde 14,17 daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu analiz daha gerçekçi durmakla birlikte satın alma gücü paritesi hesabında kişi başı milli gelir değerlerini de göz önüne almak gerektiğinden üçüncü ve daha kuramsal bir yöntem izlemeye ihtiyaç duyulmuştur. 2016 yılı kişi başı milli gelir değerleri ve sepet için her iki ülkede yapılan harcamalar ayrı ayrı ele alınarak satın alma gücü paritesi hesaplanmış ve döviz kurunun yine düşük değerli olduğu ancak Big Mac Endeksinde hesaplanandan da yüksek olarak 3,5286 seviyesinde bulunduğu gözlenmiştir.

Tüm bu analizde fiyat farklılıklarının arkasında yatan nedenler olarak dikkate alınması gereken  faktörler ise şu şekilde sıralanabilir: Alkol üzerinden alınan vergiler nedeniyle yüksek kalan fiyatlar, terzilik gibi sektörlerde iş gücünün daha ucuz olmasından kaynaklanan fiyat avantajları, bazı peynir çeşitlerindeki gibi Türkiye’de bulunmayan ürünlere uygulanan yüksek ithal fiyatları ve son olarak Almanya gibi gelişmiş bir ekonomide gelirin satın alma gücünün beklendiği üzere düşük olmasıdır. Son olarak sistem üzerine de bir not düşmek gerekirse, eğer alkol üzerine kota ve vergiler olmasaydı piyasa güçlerinin Türkiye’deki fiyatları aşağı yönde çekmesi beklenirdi. Benzer şekilde peynir vb. ürünlerde gördüğümüz fiyat farkları da ithal ürünlerin fiyatlarına eklenen kar marjından kaynaklanmaktadır.

 

Ergun UNUTMAZ, 09.10.2017