Economy,  Various

Piyasa Analizleri ve Beklentiler 06

Şubat 2020

Öncelikle bu yazının bir, “ben söylemiştim” ya da “bakın gelecekte de böyle olacak” yazısı olmadığını belirtmek isterim. Çünkü ben yazılarımı, okuyanlara neyi, ne zaman almaları/satmaları gerektiğini anlatmak veya hisse senedi alım satım tavsiyeleri sunmak amacıyla değil; daha çok kendi yatırım stratejimi oluştururken yazılı döküman ve dayanaklar oluşturmak için kaleme alıyorum. Malum, ‘söz uçar, yazı kalır’ ve yatırım kararını verirken içinde bulunduğumuz psikoloji, algılarımızı etkileyebilir. Bu nedenle de dönem dönem geriye dönük olarak eski yazılarımı okur, yanıldığım ya da haklı çıktığım yönleri araştırırım. Bu şekilde de hatalarımdan dersler çıkarıp iyi olan yönlerimi geliştirmeye devam eder, portföy yönetimimi ona göre şekillendiririm.

Kaynak göstererek ve tarafsız bir şekilde bilgi sunmak için hazırladığım, tamamı herkese açık bu yazılardan faydalananları görmek de ayrıca mutluluk verici tabii. Ancak herkesin para ve risk yönetimi ile yatırım tercihleri farklı olduğu için, doğal olarak kişilerin alacakları kararlar da kendi sorumluluklarındadır. Son bir haftadır gördüğüm bir şey var ki, konuyu biraz dağıtmak pahasına, burada bahsetmeden geçemeyeceğim. Kazanırken herkes ne kadar iyi olduğunu, nasıl başardığını anlatıyor, ama işler zarara dönünce dış mihraklar, açığa satış yapanlar ve Türkiye üzerine oynanan oyunlar gündeme geliyor.  Oysa son iki ayda yaşananlar Türkiye’ye özgü olmayıp, tüm küresel piyasalarda görülen bir ‘coşku ve panik’ hâlinin yansımasıdır. Hatta uzun süredir ucuz kalan BİST 100 hisseleri oransal olarak bakıldığında dış piyasalardan daha bile az düşüş yaşamıştır. Siyasi riskler, ekonomik risklerden ayrı düşünülemez elbette, ama hatalara mazeret ararsak aynı hataları zamanın başka noktalarında tekrarlayıp dururuz. 

Tekrar konumuza dönersek, yatırım; ciddi analiz ve araştırma gerektiren, kâr ve zararı kendinize ait olan, dolayısı ile de sonuçlarına katlanacağınız, kararlarınızın sorumluluğunu üstlenmenizi gerektiren, risk yönetimi unsurlarını içermesi şart olan, geçmişte yapılan tasarrufların yönetimi adına gelecek için yapılan bir planlama olarak da tanımlanabilir.

Bu nedenle bu yazının içeriğini borsalarda yaşanan gelişmelere ayırarak çıkardığım dersleri paylaşmak niyetiyle hazırladım. Bu kapsamda da hem kendi planlarımı hem de düşüncelerine önem verdiğim bir arkadaşımın portföy tercihini baz alarak birlikte düşünelim istedim.

Grafik 1: 01 Ocak 2020 tarihindeki beklentim.

1 Ocak 2020 tarihinde hazırlamış olduğum Piyasa Analizleri ve Beklentiler  yazısında S&P 500 Endeksinin, hareketli ortalamalardan belirgin olarak çok uzaklaştığını, piyasadaki likidite bolluğunun hisse fiyatlarının aşırı değerlenmesine sebep olması nedeniyle 2019 Kasım ayında olduğu gibi tekrar ortalamalara geri gelebileceğini Grafik 1 ile belirtmiştim. Dolayısı ile de portföyümü Grafik 2’de olduğu gibi yüzde 80 döviz ve nakit, yüzde 10’luk paylarla da hisse senedi ve türev ürünlerden oluşturmuştum. Aslında bunun arkasında yatan mantık beklenen getiri çerçevesinde çok açıktı benim için:

Piyasanın yukarı mı, aşağı mı gideceğini bilmenin mümkün olmadığını düşündüğüm için her iki olasılığı da yüzde 50 olarak aldım. Geriye olası kazanç ve zarar tahminlerini yapmak kalıyordu. Endeksin 115.000 olduğu noktada yukarıya (eski zirveye) yüzde 7, aşağıya (hareketli ortalamaya doğru) yüzde 14 potansiyel gördüğüm için nakit kalıp düzeltme sonrası alım kararı vermiştim.

Tam da bu süreçte bunu aslında Twitter’da soru olarak da sormuş, arkadaşımın Grafik 3’deki portföyünü görünce şaşırmıştım. Çünkü portföyü, yüzde 13 nakit ve yüzde 87 hisse senedinden kuruluydu. Daha garibi ise hisse senedi toplamının yüzde 45’i tek bir hisseden, Türk Traktör’den oluşuyordu. Doğal olarak hemen şirketin bilançosunu inceledim ve gerçekten iyi bir şirket olduğuna kanaat getirip kendimce satın almak için makul bir değer belirledim. Genel piyasa düzeltmesinin bu hisseyi de etkileyeceğini düşünüyordum. Sonra neler mi oldu?

Grafik 3 – Türk Traktöre ayrılan pay

Öncelikle her gün hem endeksler hem de hisseler zirveden zirveye koştu. Haklılığımın giderek arttığını düşünüyor, başkalarının başarılarını okudukça biraz da canım sıkılıyordu. Hesaplamalarımı tekrar tekrar kontrol ettim, arada küçük tradeler ile ben de kazanç sağladım, ancak uzun vadeli alımlar için bir ralliye hâlâ ikna olmamıştım. Aşağıdaki tweet’te olduğu gibi düşüncelerimi belirtmeye devam ettim.

Bu arada Türk Traktör için makul fiyatımı yukarı çektikçe, hisse daha da yukarı çıktı. Bu süreç iki ay boyunca böyle devam etti. Hayır, en son dayanamayıp zirveden almadım tabi ki. O hatayı eskiden yapmıştım, ki bu arada gülmeyin, zirvenin ve dibin neresi olduğunu bilmek sürecin akışında öyle kolay bir şey değil. Sonradan kolay görünüyor. Ama haklı olduğumu düşündüğüm için DAX hisselerinde açığa satışlara başlamıştım, kademeli olarak. Bunların sayesinde çıkarken seyirci kaldığım sürecin artık içindeydim. Ancak bar boyları çok yükselince, yani oynaklık aşırı artınca bu pozisyonları da kârla kapattım. Türkiye’de Endeks 113.500 seviyelerine geldiğinde ise kademeli alımlarla dengeli bir portföy dağılımı oluşturdum. Evet şu anda bu pozisyonların çoğu bir miktar ekside, ancak kısa sürede zaten satmaya niyetim olmadığı için bir mahsuru yok. 

Buradan ne dersler çıktı peki?

> Öncelikle haklı da olsanız, piyasa ile iddialaşmamak da fayda var. Düşüş beklentisi ile iki ay geçireceğime makul bir miktar hisse pozisyonu ile kârımı arttırabilirmişim.

> İkincisi piyasayı ve hisseleri ayrı değerlendirmek gereklidir. Ben hesabımı endeks üzerine kurup hisselerin de benzer şekilde hareket edeceğini varsaydım. Oysa Türk Traktör çıkışta da düşüşte de değer kazandı. Bu, beta katsayısı ile ilgili de değil. Temeli sağlam, beklentisi yüksek hisseleri portföyde tutmakta fayda var. Dolayısı ile aslında hem ben hem de portföyün önemli kısmını tek hisseye ayıran arkadaşım aynı anda haklıymışız.

> Son olarak, Grafik 4 ile Mart ayına girerken portföyümdeki değişiklikleri gösterdim. Bence buralar geri dönüş için uygun noktalar olabilir. Ama ikinci ve üçüncü kademe alımlar için göstergelerin bunu onaylamasını ve takip ettiğim hisselerin de düzeltme yapmasını bekleyeceğim.

Grafik 2 ve Grafik 4


Kazançlı yatırımlar dilerim. 


Ergun UNUTMAZ, 29.02.2020


Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *