Piyasa Analizleri ve Beklentiler 07
Mart 2020
19 Şubat 2020 tarihinde 3.393 puan ile en yüksek seviyeden düşüşe başlayan S&P 500 Endeksi 28 Şubat tarihinde gördüğü 2.855 puan seviyesinden sonra tepki alımları ile 04 Mart tarihinde yüzde 10’luk bir toparlanma yaşamıştır.
2018 yılının sonuna doğru artan durgunluk (recession) endişeleri, büyük merkez bankalarının genişleyici para politikaları sayesinde yatıştırılmış olsa da ABD-Çin arasındaki ticaret savaşları, Orta Doğu’daki ve petrol üzerindeki gerilim, BREXIT ve gelişmekte olan ekonomilerdeki yapısal sorunlar bardağı doldurmuştu zaten. Bunun üzerine Çin’de başlayıp Avrupa’ya yayılan Covid-19 virüsü eklenince bu düşüş, çöküşe dönüştü. Virüsün insan sağlığı üzerinde yarattığı büyük risk önce hafife alınıp arından virüsle mücadele pandemi seviyesine yükseltilince ekonomik hayat da durma noktasına gelmiştir.
Bu nedenlerle S&P 500 Endeksi 23 Mart tarihinde yüzde 30’luk ilave bir gerileme ile 2.191 puana kadar düşmüştür. Toplamda yüzde 35’lik bir düşüşü ifade eden bu hareket sonrası alınan, benzeri görülmemiş ekonomik ve mali tedbirlerle de yüzde 20’lik bir oranda kayıplar karşılanmıştır.
Aşağıdaki grafikte bu iniş/çıkışlarla birlikte bundan sonraki süreçteki olası patikayı işaretlemiş bulunmaktayım.
Zirveden başlayan bu hareketin beş aşamalı bir formasyon izleyeceğini ve 28 Mart itibarıyla 4 numaralı noktada bulunduğumuzu düşünüyorum.
Stratejik bakımdan:
İyi senaryoda önce ortalamalara, ardından da eski zirvelere doğru bir çıkış beklenebilir. Ancak ben bunun olasılığını yüzde 10’dan daha düşük değerlendiriyorum.
İkinci senaryo ise 3 numaralı bölgenin dip noktası olduğu ve üst bandı 4 noktası olan yatay bir kanal içinde fiyat hareketleri izlenebileceğidir. Bunun olasılığı ise bana göre 50’dir.
Kötümser senaryo ise, ki ben yüksek sayılabilecek bir olasılıkla (%40 üzeri) bunu yaşayacağımızı düşünüyorum; 5 numara ile işaretlediğim daha aşağıda bir dip noktasını gördükten sonra yatay banda geçeceğimiz yönündedir. Dip noktasını da (BIST 100 – 28 Şubat tarihli mum gibi) gün içi açılış şeklinde görüp döneceğimiz kanaatindeyim, ancak dip noktası arayışından ziyade doğru enstrümanları önceden tespit edip portföye kademeli olarak katmanın daha rasyonel bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.
Fiyat boşlukları ve bunların kapanması konusuna daha önceki yazımda değinmiştim. Bu kapsamda gelen başka bir soruya da yine bu raporun kapsamına girdiği için burada yer vermek istedim. S&P 500 Endeksinde yukarıda ve aşağıda oluşan boşluklar ve bunlardan hangisinin önce kapanacağı doğal olarak yatırımcıların yön belirlemede aklından geçmektedir.
Önceki bilgiler ışığında her iki boşluğun da zaman içerisinde kapatılacağını söylemek için âlim ya da kâhin olmaya gerek yok. Hangisinin daha önce kapanacağı ise makul bir soru. Bu noktada benim kişisel görüşüm, tüm ekonomik önlem paketlerine ve mali güvencelere rağmen reel ekonomilerin Covid-19 nedeniyle çok ağır bir darbe aldığı/alacağı ve bunun etkilerinin hemen atlatılamayacağı yönünde. Dolayısı ile yukarıdaki kötümser senaryo çerçevesinde ben aşağıdaki boşluğun kapanmadan çıkış trendinin başlayacağına yüksek ihtimal vermiyorum.
Mevcut konjonktürde arz zincirinde yaşanan kopmalar ve talep cephesindeki ani duruş sonrası üretime ara verilmesi önce gelir kaybına, ardından da işsizlik sayılarında artış ile ikinci bir gelir kaybı ve kendi kendini besleyen bir tüketim daralmasına neden olacak gibi görünmektedir. Bu nedenle de para basmak ve “helikopter money” olarak adlandırılan doğrudan bireylere yapılacak gelir destekleri sürecin yönetiminde öne çıkan unsurlar olacaktır.
Kendimizi ve toplumu korumak için evde kaldığımız bu günlerde yüksek risk altında bizler için çalışan başta sağlık ve güvelik personeli ile bankacılık/finans ve kamu hizmetlerinde görev yapanlar olmak üzere özveri ile hizmetlerin yürütülmesini sağlayan herkese teşekkürlerimle.
Ergun UNUTMAZ, 29.03.2020