• Economy

    Para Politikası 26

    Yılın ilk yarısı geride kalırken Haziran ayında merkez bankalarının para politikası toplantıları ve enflasyondaki yapışkanlık beklentileri yeniden şekillendirdi. Her ne kadar daha önceki yazılarımda “FED pivot beklemeyin, veri setinin ve gelişmelerin böylesi bir eylem için ciddi bozulması gerekir.” şeklinde görüşlerimi tekrar etmiş olsam da piyasada beklenti faiz indirimlerinin sırada olduğu şeklindeydi. Oysa enflasyondaki düşüşün yavaşlaması, çekirdek enflasyonun hâlâ katı ve güçlü seyri yanında enerji, gıda fiyatlarındaki riskler merkez bankalarını sert açıklamalara yöneltti. Ancak bir taraftan da zirvenin görülmüş olacağı ve sınırlı artış düşüncesiyle piyasalar bunu da alım fırsatına çevirmekten kaçınmadı. Yazının devamında kararlara bakarız, ancak faiz indirimi için resesyonun sert bir şekilde yaşanması ya da likidite krizinin farklı bir boyutla…

  • Economy

    Para Politikası 25

    Nisan ayında büyük merkez bankalarının para politikası toplantıları yoktu. Aslında bu aralık, enflasyon başta olmak üzere ekonominin durgunluk riskine karşı diğer göstergeleri izlemek için iyi bir fırsat sundu. Manşet enflasyonun genel olarak düşüş seyrine karşı, çekirdek enflasyondaki yapışkanlık yine çoğu bölgede gözlemlenen bir olgu oldu. Bununla birlikte enerji fiyatlarındaki düşüş üretim maliyetleri üzerindeki baskıyı azaltırken enflasyonun yol açtığı satın alma gücü kaybının talep koşullarını ve şirketlerin kâr marjlarını olumsuz etkilediği de piyasalarda dikkatimi çeken diğer bir gelişmeydi. Dolayısıyla resesyon riskinin giderek arttığı Grafik 1’de yer verdiğim iki önemli göstergeden de okunabilir. 10 yıllık ve 2 yıllık devlet tahvillerinin getiri farkı ve FED’in yakından izlediği 10 yıllık tahvillerle 3 aylık hazine…

  • Economy

    Ekonomi Politika Strateji 28

    Kasım 2021 Søren Kierkegaard’ın sevdiğim bir sözü vardır: “Hayat, geriye bakarak anlaşılır, fakat ileriye doğru yaşanmak zorundadır.” Bu sözü hem ekonomik analiz çerçevesinde bir bakış açısını aktaracak şekilde kullandığımdan, hem de Ekonomi Politika Strateji (EPS) yazılarımın bir yansıması hâline geldiğinden bu ifade benim için biraz daha değerlidir. Geçmiş veri setinden çıkarılan anlam ve geleceğe yönelik tahminin önemine yapılan vurgudur öne çıkarmak istediğim tema. Bu raporu ilk defa okuyanlar için EPS raporlarımın, küresel gelişmeleri izleyen, odak noktası olarak da daha ziyade finansal piyasaları ve emtia piyasalarını etkileyen olayları öne çıkaran kişisel bir özet olduğunu belirtmek isterim. Tarafsız bir şekilde, saygın basın kuruluşlarında yer alan haberleri kaynak göstererek not ettiğim bilgilerden oluşan değerlendirmeler, aşağıdaki…