Bilgenin Güncesi
“Şanslı olmadan nasıl zengin olunur?“
Son derece basit sorulara olabildiğince kısa ve açık yanıtlar vererek ilerleyen kitap aslında sosyal medyada paylaşımların sınırlı karakterle, düşüncelerin özet bir şekilde ifade edilmesi sistemiyle ilgili biraz da. Zaten yazarın kendisi de Twitter’ın görüşlerini damıtmakta zorlayıcı etkisini nasıl avantaja çevirdiğinden bahsediyor. Uzun uzun okumalardan kısa notlar almak için güzel bir araç gerçekten de Twitter. Dolayısıyla bu tür bir soruyu Naval Ravikant; zihnen ve bedenen bolluk, refah içinde olacağımız gönenç arayışını para veya mevki, makam arayışına tercih ederek başlamamız gerektiği şeklinde yanıtlıyor. Biz uyurken bile para kazanabileceğimiz varlıklara sahipsek doğru yoldayızdır. Aslında bu da değer yatırımı ve Warren Buffett’ın öğretisi kapsamında son derece aşina olduğumuz bir ilkedir.
Bölümün devamında, sahip olduğumuz vakti kiraya vererek zengin olamayacağımız, bunun için toplumun ihtiyaç duyduğu, ancak henüz mevcut olmayan mal ve hizmetleri sunmakta özel bilginin önemi vurgulanmaktadır. Birçok detay yukarıdaki kısa sorular gibi madde madde sayılarak ardından derinlemesine işlenmektedir.
Kitaptaki diğer bir önemli kavramsa “leverage” şeklinde geçen kaldıraç kavramıdır. Yayına hazırlayan notuyla, söz konusu kavramın ilk geçtiği sayfada çok güzel tanımlandığı bu ifade, “Terimsel tam bir karşılığı olmadığından ‘kazanç fırsatı’ olarak Türkçeleştirilmiştir.” açıklamasıyla maalesef finansal piyasaların ne kadar dışında olunduğunu ortaya koymuştur. Finansal piyasalarda kaldıraçlı işlemler tam da yazarın aktarmak istediği etkiyi sağlayan araçlardır. Risklidir, ancak doğru noktada, belirli bir bilgiye dayanan yönetim becerisiyle kullanılırsa yatırımın getirisi de o derece yüksek olur. Durumu daha vahim hâle getirense konunun teknik yönünün bilinmediği hâlde okuyucunun, bu kavramın Türkçesi olmadığı şeklinde yönlendirilmesidir.
Bir diğer sıkıntı ise kelime tercihlerinde. Mesela Görsel 3’te yer verdiğim “tension” kelimesi doğru bir şekilde gerilim olarak okuyucuya sunulurken “relaxation” ifadesinin huzur olarak kullanılması yine yazarın kurduğu karşıtlığı yıkmakla kalmıyor çevirmeni ilerde zor durumda bırakıyor. Çünkü “calm” ifadesini de yine tartışmaya açık bir şekilde huzur ile karşılayıp “peace” gibi tam da huzur ifadesinin kullanılması gereken yerde bu kez de huzur ifadesini seçince dilin (ki bu kapsamda çevirmenin) kelime haznesi ve zenginliği sıkıntısını yaşıyoruz. Bu tür sıkıntılara başka örneklerle de devam edebilirim, ama sanırım mesaj anlaşılmıştır.
Kendi adıma daha ikinci eksi sonrası özgün metni okumayı tercih ettim. Ardından da kaldığım yere geri dönerek Türkçe baskıyı da tamamladım. Dolayısıyla yabancı diliniz varsa ücretsiz bir şekilde ve amme hizmeti şeklinde, https://www.navalmanack.com/ adresinde okuyucuyla paylaşılan özgün metni okumanızı öneririm. Benim gibi kitapları, incelemeyi ve bilgileri kütüphanenize eklemeyi seviyorsanız kitabı fiziki formatta da edinebilirsiniz. Yayınevi açısındansa bu ve benzeri sorunların en kısa sürede aşılmasını, Türkçe kaynakların okurların hak ettiği nitelikte, yüksek nitelikte sunulmasını temenni ederim.
“Mutluluk, hayatınızda bir şeylerin eksik olduğu hissini ortadan kaldırdığınızda geriye kalan şeydir.”
Kitabın ikinci bölümü aslında tam da yukarıda yaptığım alıntı üzerine kurulu. Neleri kontrol etmeye çalışıp neleri kabullenmemiz gerektiği, geçmişin pişmanlıklarıyla geleceğin planları arasında sıkışıp kalmak yerine anın farkında olarak kendi düşüncelerimizle baş başa kalabilmenin değeri son derece önemli başlıklar. Zenginlik, başarı ve statü gibi koşullanmaların mutluluk üzerindeki etkisi yanında öfke, kıyaslama ve alışkanlıklar açısından bilinen konulara Naval Ravikant’ın yaklaşımı okumaya değer.
Fiziksel çalışmalarla bedenimizi; meditasyon, yoga ya da konsantre olarak zihnimizi nasıl sağlıklı tutacağımız; okuma önerileri, kitaplar, blog ve felsefe kapsamındaki ilave notlar belki herkes için üzerinde mutabık kalınacak tezler değildir, ama anafikri yakalayarak kendimize göre bir sistem kurmak için bunların iyi birer başlangıç olduğu görüşündeyim.
Hacim olarak 230 sayfalık bu kitabın dilinin akıcı, içeriğinin iki konuya odaklanması nedeniyle rahat bir okuma sunduğunu söyleyebilirim. Uygun bir ortamda saatler içerisinde bitirebileceğiniz bu kitap üzerine günlerce düşünmeniz, alışkanlıklarınızı değiştirmek istiyorsanız aylarca sabırla planlar kapsamında uygulama yapmanız gerekecektir. Bakış açısı değiştirebilecek niteliği dolayısıyla okunması gereken kitaplardan biri olarak görüyorum. Son olarak yine kitaptan bir alıntı yaparak bitireyim.
“En zor şey istediğini yapmak değil, ne istediğini bilmektir.”
Keyifli okumalar dilerim.
Ergun UNUTMAZ, 31.07.2023
GÜNCELLEME:
Yazımda ilk baskı üzerinden bir değerlendirme yaptığımı belirtmiştim. Blog yazımı ve kitabı okuyanlar arasından gelen bir yorumda, sonraki baskılarda değindiğim noktalarda düzeltmeler yapıldığı bilgisini edindiğim için bu notu ekleme ihtiyacı duydum. Güzel bir haber, teşekkür ederim. Ancak her fırsatta belirttiğim gibi çeviri çalışmalarında sadece çeviri ya da çevirmen değil, diğer birçok unsur da bulunmaktadır. Dolayısıyla bir okur olarak gördüğüm sıkıntılar ve yüksek nitelikli, aslına sadık çeviri arayışında bir çevirmen olarak sektörün yapısını, işleyişindeki sorunları ve bunları düzeltmenin ne kadar güç olduğunu da biliyorum. Bu yönde elimden geleni yapıyorum ve yazılarımın bir faydası olursa ne mutlu.
Keyifli okumalar dilerim. (04.11.2023)
Bilgenin Güncesi – Naval RAVIKANT, (Orijinal Adı: The Almanack of Naval Ravikant – A Guide to Wealth and Happiness) Çeviri: Uğur GÜLSÜN, Nova Kitap, İstanbul, Birinci baskı, Şubat 2022.
2 Comments
yusuf yormazoğlu
Ergun Bey, Yazılarınızı son 1 yıldır takip ediyorum. Onlardan çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum.
Çok teşekkür ederim.
Sevgiler,
Ergun UNUTMAZ
Sağ olun Yusuf Bey.
Başarılar dilerim.