Economy

Ekonomi Politika Strateji 18

Ocak 2021


Søren Kierkegaard’ın sevdiğim bir sözü vardır:

“Hayat, geriye bakarak anlaşılır, fakat ileriye doğru yaşanmak zorundadır.”


Bu sözü hem ekonomik analiz çerçevesinde bir bakış açısını aktaracak şekilde kullandığımdan, hem de Ekonomi Politika Strateji (EPS) yazılarımın bir sloganı hâline getirdiğimden bu ifade benim için biraz daha değerlidir. Geçmiş veri setinden çıkarılan anlam ve geleceğe yönelik tahminin önemine yapılan bir vurgudur öne çıkarmak istediğim tema.

Bu raporu ilk defa okuyanlar için EPS raporlarımın, küresel gelişmeleri izleyen, odak noktası olarak da daha ziyade finansal piyasaları ve emtia piyasalarını etkileyen olayları öne çıkaran kişisel bir özet olduğunu belirtmek isterim. Tarafsız bir şekilde, saygın basın kuruluşlarında yer alan haberleri kaynak göstererek not ettiğim bilgilerden oluşan değerlendirmeler, aşağıdaki beş soruya cevap aramaktadır. Pozisyon ve strateji kısmı hassas ve kişisel bir konu olduğu için bu soruya ilişkin görüşlerimi nadiren paylaşacağım.

Gelişme

Sebep / Sonuç

Beklenti / Strateji

Geçen Ay Neler Oldu?

Neden Oldu?

Bu Ay Neler Olabilir?

.

Hangi Etkileri Meydana Getirdi?

Nasıl Bir Strateji İzlemeli?

Photo by Ergun UNUTMAZ

Çoğunluğun bir an önce bitsin diye beklediği 2020 yılının ardından 2021 yılı aşı konusundaki olumlu gelişmeler dışında aslında zaten o kadar da büyük beklentilerle başlamamıştı. Bunun üzerine aşının üretimi, dağıtımı ve uygulaması konusundaki sorunlara bir de değişime uğrayan virüs ve artan olay sayıları eklenince tablo tekrar karamsar bir hâle büründü. Aşağıdaki tablodan kürsel olay sayısının 102 milyonu, virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının ise 2,2 milyonu aştığını görebiliyoruz. İyi haber ise (resmin alt sağ köşesindeki sarı renkli eğri ile yer alan) logaritmik olarak olay sayısındaki artışın düzleşme eğilimi göstermesidir.


John Hopkins Üniversitesi – Covid 19 izleme tablosu

ABD cephesinde Mavi Dalga ve Rusya’da yaşanan protestolar yanında finansal sistemdeki riskler Ocak ayını az çok özetliyor, ama dilerseniz geçtiğimiz ay yaşanan olayları bir de ülke ve bölge bazında klasik tablomuz üzerinden inceleyelim:


Detay

Sebep – Sonuç

Beklenti – Strateji

ABD

Georgia Eyaletindeki Senatörlük seçimlerinin ikisini de kazanan Demokratlar “Mavi Dalga” beklentisini doğruladı.

Federal hükümetin yasama organının Capitol Hill’deki evi Trump taraftarlarınca basıldı.


Biden yemin ederek resmen görevin başına geçti.

Başkanlık, Temsilciler Meclisi ve Senato olarak üç cephede de başarıya ulaşan Demokratların ajandası daha kolay uygulamaya dönüşecektir.

Demokrasi için bir utanç olan bu durum sonrasında Trump hakkında ikinci kez azil süreci başlatıldı, Twitter ve Facebook hesaplarına yasaklar geldi.

Biden’ın ilk icraatlarından birisi 1,9 trilyon dolarlık teşvik paketini açıklamak oldu.

Kaynak: Bloomberg

Birleşik Krallık

BREXIT sürecinin bir anlaşma ile tamamlanması önemli bir belirsizliği ortadan kaldırmıştı.

Boris Johnson 11 ay içinde ülkeyi üçüncü kez kapattı.

Yeni ikili ve çok taraflı anlaşmalar ile hareketli bir diplomasi trafiği görülmesi normal bir durum.

Zaten sorunlu olan sağlık sisteminin üzerindeki baskı uç noktalarda.

Avrupa Birliği

Aşı konusu jeopolitik sorunlara da davetiye çıkarıyor. AB’nin Balkanlardaki aday ülkelere aşı sözü sonrası dağıtım sorunları farklı çözüm arayışı başlattı.

Sırbistan’ın Rusya ve Çin ile olan ilişkileri ile aşı tedarik süreci pek hoş karşılanmadı.

Bunun dışında İtalya ve Hollanda’daki siyasi gelişmeler yakından izlenmeli.

Almanya

Acil kabine toplantısı sonrasında virüs kaynaklı olay sayısındaki artış nedeniyle katı önlemler alındı.



Adı istikrarla bütünleşen Angela Merkel yerini Armin Laschet’e bırakacak. Bu gelişme birçok kişi için sürpriz bir sonuç oldu.

Birçok ülkeyi izliyorum ve Japon – Alman disiplinin bu alanda da öne çıktığını, insanların kurallara genel olarak uyduğunu gözlemledim. Zaten eğriyi düzleştiren de bu tür önlemler oluyor.

CDU delegelerince seçilen Laschet mevcut politikaları koruyacağını ancak partide değişim ve Almanya için modernizasyon fikrini de belirtti.

Kaynak: Deutsche Welle

Japonya

Corona virüsünün etkileri nedeniyle sıkıntı yaşayan ülkede katı kurallar ekonomi üzerinde de baskı oluşturuyor. Nüfusun üçte birinin 65 yaş üstü olduğunu hatırlatayım.

Zor bir on yıl geçiren Japon ekonomisinde üst yönetimdeki değişim Covid-19’un etkilerini atlatabilirse ülke oyun değiştirici bir rol alabilir.

Rusya

Hapsedilen muhalefet lideri Alexei Navalny’nin serbest bırakılması için binlerce gösterici toplandı. Polis 4.000’den fazla kişiyi göz altına aldı. Olaylar genişliyor.

Bu konuya daha önceki EPS raporlarında değinmiş, zehirlenme sonrası Almanya tarafından açıklamalar yapılmıştı. Süreci dikkatli izlemek gerekli.

Kaynak: BBC

Türkiye

2002 yılında başlayan ve en son 2016 yılından gerçekleştirilen istikşafi görüşmeler için Türk ve Yunan diplomatları buluştu.

Kıta sahanlığı sorunun hızlı bir çözüme ulaşacağını sanmıyorum, ancak müzakere ve diyalog riskleri azaltacak, ileriye doğru bir adım olacaktır.

Çin

Virüsü kontrol altına alarak tıbbi cihaz ve aşı satışları ile önemli noktaya gelen Çin, ekonomik toparlanmasını ve ABD’ye karşı ticaret fazlasını rekor seviyelere taşıdı.

Trump döneminde ticari ve ekonomik yaptırımlar ile gerilen ilişkiler Biden döneminde de devam edecek gibi görünüyor. Hazine Bakanı Yellen’in açıklamaları da bunu doğrular nitelikte.

Diğer

Biden döneminde daha önce dikkat çektiğim Nükleer konusu önümüzdeki aylarda gündeme gelecektir.

İran ve Kuzey Kore bu kapsamda olağan şüpheliler kapsamında ilk akla gelenler olsa da süreç gerilim yerine pozitif bir eksende işleyebilir.

Ergun UNUTMAZ, 31.01.2021


Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *