Agenda,  Economy

Ekonomi Politika Strateji 25

Ağustos 2021


Søren Kierkegaard’ın sevdiğim bir sözü vardır:

“Hayat, geriye bakarak anlaşılır, fakat ileriye doğru yaşanmak zorundadır.”


Bu sözü hem ekonomik analiz çerçevesinde bir bakış açısını aktaracak şekilde kullandığımdan, hem de Ekonomi Politika Strateji (EPS) yazılarımın bir yansıması hâline geldiğinden bu ifade benim için biraz daha değerlidir. Geçmiş veri setinden çıkarılan anlam ve geleceğe yönelik tahminin önemine yapılan vurgudur öne çıkarmak istediğim tema.

Bu raporu ilk defa okuyanlar için EPS raporlarımın, küresel gelişmeleri izleyen, odak noktası olarak da daha ziyade finansal piyasaları ve emtia piyasalarını etkileyen olayları öne çıkaran kişisel bir özet olduğunu belirtmek isterim. Tarafsız bir şekilde, saygın basın kuruluşlarında yer alan haberleri kaynak göstererek not ettiğim bilgilerden oluşan değerlendirmeler, aşağıdaki beş soruya cevap aramaktadır.

Gelişme

Sebep / Sonuç

Beklenti / Strateji

Geçen Ay Neler Oldu?

Neden Oldu?

Bu Ay Neler Olabilir?

.

Hangi Etkileri Meydana Getirdi?

Nasıl Bir Strateji İzlemeli?


Kaynak: John Hopkins University


Covid-19 temasında bu ay da bir değişiklik yok. Daha doğrusu, geçen ay odak noktasına yerleşen Delta Varyantının neden daha tehlikeli oluğunu aktarmıştım ve Ağustos ayında görülen olay sayısı ve ölüm oranlarındaki artışlar bu tehlikeyi doğrular nitelikte. Yukarıdaki küresel veri tablosunda kırmızı renk görülen olay sayısını, beyaz ise ölümle sonuçlanan olayları göstermektedir. En alt sağda yer alan ve güçlü bir artış gösteren aşılama oranları ise önemli bir gelişmedir. Önceki dalgaların altında kalan olay/ölüm değerleri sevindirici olup tehlike nerede sorusunun sorulmasını gündeme getirebilir. Tabloda görülmeyen tehlike, bu değerlerin küresel olmasından dolayı bölgesel olarak Delta Varyantının doğurduğu farklı sonuçları göstermemesidir. Bu da ekonomik toparlanma yönünde hâlâ bir risk oluşturmaya devam etmektedir.

Dilerseniz gelin geçtiğimiz ay yaşanan olayları bir de ülke ve bölge bazında klasik tablomuz üzerinden inceleyelim:

Detay

Sebep – Sonuç

Beklenti – Strateji

ABD

ABD’nin Afganistan’dan çekilmesini aylar öncesinden gündeme taşımış, bu boşluğun ve yeni yapının risklerine değinmiştim. 31 Ağustos tarihinde kalkan son uçakla Pentagon, ABD’nin bölgedeki 20 yıllık mevcudiyetini sonlandırdığını açıkladı.

Taliban’ın ülkeyi kontrol altına alması, belirsizlik ortamı ve geleceğe yönelik başta Rusya ve Çin olmak üzere (Türkiye dâhil) diğer ülkelerin bölgeye ilişkin planları jeopolitik risklerin yüksek kalmasına neden olmaktadır.

Kaynak: Bloomberg

Birleşik Krallık

BREXIT ve devamında Covid-19 derken oldukça büyük darbe alan İngiliz ekonomisi 2021’in ikinci çeyreğinde oldukça iyi performans çıkarsa da büyüme açısından kapatması gereken açık oldukça büyük.

Aşağıdaki tablonun soldan ilk sütunu da bu durumu ortaya koyuyor. OECD verilerine göre bütünsel salgın öncesi değerlere ulaşmakta G7 ülkeleri arasında Birleşik Krallık en geriden gelen ülke.

Kaynak: Bloomberg

Avrupa Birliği

Aynı verilerden devam edersek AB için de ekonomik toparlanma bakımından işlerin o kadar iyi olmadığını söyleyebiliriz. Ülkelerin yüksek borç sorunları ve para politikasıyla aynı derecede koordine edilemeyen maliye politikası bana göre bunun temel nedenleri.

OECD için 38 üyenin ortalamasını gösteren kırmızı çizgi dahi AB’nin üzerinde yer almaktadır. Tedarik zincirindeki sorunların ve Delta varyantının etkisine rağmen üçüncü çeyrekte AB’nin de bütünsel salgın öncesi seviyeye geleceğini düşünüyorum.

Almanya

Yaklaşmakta olan genel seçimler öncesinde Sosyal Demokratlar ilk kez öne geçti. AFD ve LEFT’in oyları nispeten istikrarlı görünürken FDP ve SPD’nin anketlerde son dönemde çıkış yakaladığı görülüyor. Yeşillerinse yakaladığı yükselişi koruyamayarak tekrar yıl başındaki seviyeye geldiğini söyleyebiliriz. Muhafazakârların ise oy kaybettiği açık.

Merkel sonrası Armin Laschet’in seçimini Ocak 2021 EPS raporumda bir sürpriz olarak değerlendirmiştim. Merkel’in standartlarını yakalamak zor belki, ama Laschet ile buna yaklaşmanın daha da sıkıntılı olacağını düşünüyorum. Koalisyon için görüşmeler çekişmeli geçecek gibi duruyor.

Kaynak: Bloomberg

Japonya

Ertelenen, yapılsın mı yapılmasın mı diye tartışması süren Olimpiyatlar Japon yetkililerin sıkı çalışmasıyla güvenli bir şekilde gerçekleştirildi. Yoğun stres altında kısa da olsa keyifli mücadeleler ve örnek alınacak başarı hikâyeleri izledik. Yarışan ve kazanan herkese tebrikler.

Başarının bir ölçüsü de madalya sayısı tabi. Bu bakımdan Japonya rekor sayıda madalya kazanarak ev sahibi olduğu organizasyonda tarihi bir başarı yakaladı. Bunun yanında ne kadar dikkat edilse de Covid-19 sayılarındaki ciddi artışa da dikkat çekilmeli.

Kaynak: Statista

Rusya

AB ile enerji hatları açısından, ABD ile Orta Doğu başta olmak üzere çeşitli alanlarda sıkıntılar devam ederken Rusya, nükleer denizaltı ve savaş gemisi inşasına başladı. Putin bu konudaki kararlığı bizzat ifade etti.

2014’te Kırım’ın ilhakı sonrasında askeri modernleşmeyi ön plana aldığını duyuran Kremlin, Soğuk Savaş dönemindeki gibi dünyanın çeşitli yerlerinde denizlerde güçlü olmayı hedefliyor.

Türkiye

Libya’dan Azerbeycan’a geniş bir kullanım alanı bulan silahlı insansız hava araçları (SİHA) geliştiren Türkiye bu alanda filosunu güçlendiriyor.


IMF’nin 650 milyar dolarlık SDR tahsisi için aldığı karar, üye ülkelerin Covid-19 sonrası durumunu iyileştirmeyi hedefliyor.

Bir başka haberse Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri alımı için yeni bir anlaşma adına görüşmelerin son aşamasına gelindiği yönündeydi. Bloomberg’te çıkan ve kaynak olarak RIA Novosti’nin gösterildiği bu haber doğruysa, konu tartışmalara yol açabilir.

Daha öncekilere göre üstünlükleri olduğu belirtilen “Akıncı”ların karadan ve havadan hedeflere saldırı gücü olduğu ve jetlerle birlikte kullanılabileceği belirtiliyor.

Döviz rezervleri uzun süre tartışma konusu olan Türkiye’nin bu SDR tahsisinden 6,4 milyar dolara yakın pay alması bekleniyor.

NATO ile olan sorunlar, geçen sefer yaşana diplomatik sıkıntılar, maruz kalınan yaptırımlar düşünüldüğünde ve ödeme sorunlarının nasıl çözüleceği göz önüne alındığında, yeni bir anlaşma öncesi bu konuların en baştan düşünülüp çözülmüş olmasını temenni ediyorum.

Çin

Satın Alma Yöneticileri Endeksi ekonomik büyüme başta olmak üzere birçok alanda öncü gösterge olarak değerlendirilmektedir ve Delta Varyantın etkisi Çin’de sert olmuştur.

İçerdeki zayıf talep, dışarıdaysa artan nakliye fiyatları ve tedarik zincirlerindeki sorunlardan kaynaklı aksamalar Ağustos ayında (özellikle de hizmetler sektöründe) aşağıya doğru ciddi bir eğilime işaret ediyor.

Kaynak: Bloomberg

Orta Doğu

İran nükleer programı yeni dönemde Biden’ın en önemli önceliği olacak gibi görünüyor. 2015 yılındaki anlaşma, ABD’nin 2018’de tek taraflı çekilmesiyle yaptırımlar başlamıştı.

Bugün gelinen noktada İran faaliyetlerine devam ederek yüzde 20 zenginleştirilmiş Uranyum geliştiriyor. Nükleer silah olarak da kullanılabilecek olması nedeniyle bu konuda tartışmalar ve gerilim yükselebilecektir.

Kaynak: Bloomberg


Herkese iyi bir Eylül ayı dilerim.

Ergun UNUTMAZ, 01.09.2021


Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *