Book Reviews,  Economy

Kızımla Ekonomi Sohbetleri

Kapitalizmin Kısa Tarihi
Yanis VAROUFAKIS


Yanis Varoufakis, 1961 yılında Atina’da dünyaya gelmiştir. Varoufakis, “Kızımla Ekonomi Sohbetleri – Kapitalizmin Kısa Tarihi” adlı bu kitabını ilk olarak kendi ana dilinde ve kızının “Neden bu kadar çok eşitsizlik var?” şeklindeki sorusuna yanıt olarak kaleme almıştır. Doğal olarak akademik yazım ilkeleri ve terminoloji yerine sade ve konuyla ilgisi olmayan bir kişinin dahi anlayabileceği bir yöntem tercih edilmiştir. Buna ek olarak gençlerin ilgisini çekebilecek hikâye ve filmlerden de benzetmelere yer verilen bu çalışma sonradan tekrar düzenlenerek okuyucu ile de buluşmuştur. Bu çalışmaya geçmeden önce yazar hakkında bir iki notun faydalı olacağı kanaatindeyim.




Üniversite eğitimi için 1978 yılında Britanya’ya giden Varoufakis her ne kadar başlarda Fizik alanına yönelmek istese de o dönemde revaçta olan ekonomi alanını seçmiştir. Essex Üniversitesinde Ekonomi eğitimi alırken matematik konusunda yaşadığı hayal kırıklığı nedeniyle; madem bu işi yapacağım, en iyi şekilde yapayım diyerek uzmanlaşma alanını Matematik ile değiştirmiştir. Ardından da Birmingham Üniversitesinde Matematiksel İstatistik üzerine yüksek lisans programını tamamlayan Varoufakis’,in ekonomik teorileri matematiksel olarak test ederek sorgulama eğilimi, yolun devamını doktora ve ekonomi üzerinde yoğun çalışmalara yönlendirmiştir.

İngiltere, Avustralya, Yunanistan ve ABD’de çeşitli üniversitelerde dersler veren Varoufakis kapitalizm ve piyasa ekonomisinin dinamiklerine getirdiği eleştirilerle dikkat çekmiştir. 2008 yılındaki Küresel Finans Krizi ve 2009 yılında Yunanistan’ın başına gelenler Varoufakis için de yoğun bir çalışma temposu ve yeni yazılar demekti. Gerçekler karşısında dobra ve doğrucu tarzı nedeniyle birçok sıkıntı yaşayarak, artıları eksileriyle tekrar Yunanistan’dan ayrılan Varoufakis, sonraki dönüşünde parlamentoya girmeyi başarmış ve 2015 yılında Yunanistan için Maliye Bakanı olarak atanmıştı.

Bugünlerde yoğun temposu ve çalışmaları yanında gündeme yönelik konuşmalarda da kendisine ekranlarda rastlayabiliyoruz. Yanis Varoufakis ile geçen hafta işte böyle bir organizasyonda karşılaşmış ve “değer” konusunda kitabında geçen bölümden bir soruyu kendisine yöneltme şansım da olmuştu. Hoş, “Finansta en azından doğru-yanlış elimizde bir ölçü var, ancak gündelik hayatta bunu nasıl ayırt edebiliriz?” temalı sorumu “Borsa oynamak tehlikelidir.” 😂 gibi basit bir uyarıyla yanıtlayarak sözlerine başlasa da bunun genel yaklaşıma ithafen olduğunu bildiğim için tebessümle karşıladım.🙂 Zaten kendisinin sonraki açıklamaları da daha uygun bir tartışma için güzel bir zemin teşkil etmektedir.

KHAS Global Political Economy Lecture 4


Kitaba gelince “Kapitalizmin Kısa Tarihi” önemli bir referans kaynaktan yola çıkılarak sohbet tadında başarılı bir şekilde hazırlanmış. Bunun için de Jared DIAMOND’un Tüfek, Mikrop ve Çelik İnsan Topluluklarının Yazgıları adlı kitabını, eğer hâlâ okumadıysanız, kesinlikle okumanızı öneririm. İlk paragrafta değindiğim, Varoufakis’in bu kitabı yazmasına gerekçe teşkil eden, kızı Xenia’nın sorusu o kitaptaki Yali’nin sorusundan çok da farklı değil aslında: “Neden bu kadar çok eşitsizlik var?”

Kitabın dil akıcı, okuması keyifli; ancak bazı kavramlar üzerine düşünmek için de özellikle vakit ayırmak gerekiyor. Sekiz bölüme ayrılmış olan çalışma toplam 165 sayfalık bir hacme sahip. Ekonomi ve piyasalar arasındaki kavramsal tartışma ile başlayıp borç, para ve servetin kökenlerine inen çalışmada bankacılık, kamu borç stoku ve finansal krizler gibi konular da ele alınıyor.

Tarım devriminden buhar makinesinin icadıyla sanayi devrimine uzanan süreç hem basit hem de temel hatlarıyla anlatılırken sosyal yapıdaki değişime yapılan vurgu oldukça çarpıcı. Piyasaları olan toplumların nasıl piyasa toplumuna dönüştüğünü küçük bir çocuğa anlatabilmekse büyük başarı. Tabi bu arada ekonomi, oligarşi gibi çoğunun kökeni Yunanca olan kelimeleri parçalarına ayırarak yapılan sentez dil bilimsel anlamda okuyucuya katılan zenginlik yanında, aslında bugün yaşadığımız duruma geçişin dinamiklerini anlamak açısından da oldukça faydalı.

Son olarak üretim faktörlerinin ve bunlara ödenen karşılıkların yine zaman içerisindeki değişimi yanında değişim değeri ve kullanım değeri ilişkisi, ki bu ikincisini Varoufakis deneyimsel değer olarak nitelemektedir, üzerinde fazlasıyla durulması gereken bir konudur. Zaten kapitalizmden bahsederken Karl Marx’ın düşüncelerine değinmemek düşünülemez bile. Bu kapsamda piyasa toplumunun evrimi ile sermaye – emek ilişkisi ayrı bir tartışmadır.

Epsilon Yayınevinden çıkan bu kitabın çevrisini Sinan Arslaner yapmış. Yabancı dili olmayan okurlar için bu tür kaynakların da literatüre eklenerek finansal okuryazarlığın ilerlemesini oldukça önemli buluyor, bu vesileyle kendilerine teşekkür ediyorum. Bununla birlikte çeviri metinlere karşı neden mesafeli durduğumu, mümkünse bir metni asıl dilinde okumak gerektiğini ve karşılaştığım hatalardan bazılarını şimdiye kadar incelediğim eserler için belirtmiştim. Bu kitabı okurken de bazı noktalar dikkatimi çektiğinden, sıkıntılı bulduğum yerleri daha önce okuduğum İngilizce metinle karşılaştırma gereği hissettim. Bunlara da sadece birkaç örnek şeklinde aşağıda yer vererek takdiri okuyucuya bırakıyorum.

İster asıl metni ister çeviriyi tercih eden herkese de şimdiden başarılar dilerim.

“Instead of ‘capital’ you will find more normal words like ‘machinery’ and ‘produced means of production’.

Yukarıda aslını sunduğum cümleye sonradan baktım. Çünkü Türkçe okuduğum metindeki

“‘Sermaye‘ yerine de ‘makineler‘ ve ‘üretim‘ gibi daha normal kelimeler bulacaksınız.”

cümlesindeki ‘üretim‘ kelimesinin bağlama uymadığı işi bilen kişi için çok net, rahatsız edici ve sorunludur. Üretim, doğrudan tüketim için olabileceği gibi tekrar üretimde kullanılmak üzere üretilmiş araç, gereçleri de kapsayabilir. Zaten yazarın “produced means of production” ifadesinin arkasında yatan basitleştirme de bu ikinci unsura vurgu olup ‘sermaye‘ bileşenini karşılamaktadır.

“Why So Much Inequality?”

Yukarıda aslını sunduğum ilk bölüm başlığı, “Neden Bu Kadar Çok Eşitsizlik Var?” anlamına geldiği hâlde “Bunca Eşitsizliğin Nedeni” şeklinde çevrilmiş. Çeviride yorum olabilir, buna itirazım yok, ancak çevirinin aslına sadık olması gerektiğine inanan ve eserlerde bunu arayan bir kişi olarak çevirmenin yazarın aktardığından farklı bir yorum sunmasını sıkıntılı buluyorum. Bunlar dipnotlar ya da ilave açıklamalarla yapılabilir belki, ama okur, bir metindeki tüm ifadelerin yazara ait olduğunu düşünür. Yazar bu başlıkta kızının kendisine sorduğu sorudan yola çıkarak neden böyle bir kitap yazdığını açıklıyor. Dolayısıyla çeviride bu tür ufak gibi görünen değişikliklerin yönlendirme nedeniyle rahatsız edici olduğu kanaatindeyim.

“Oscar Wilde wrote that a cynical person is someone who knows the price of everything but the value of nothing.”

Yine yukarıdaki cümlede geçen “cynical person” ifadesinin “çıkarcı” olarak çevrilmesi, ne kinik felsefenin ne de “cynic” kelimesinin İngilizce anlamının anlaşılmadığını ya da anlaşılsa bile çevirmen yorumuyla, okuyucuya farklı bir şekilde sunulduğunu göstermektedir. Türkçe metinde bu cümle şu şekilde geçiyor:

“Oscar Wilde, ‘Çıkarcı her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kişidir,’ diye yazmıştı.”

“This is the stuff of your summer’s joy. By definition, they are ‘goods’ – the opposite of ‘bads’…
“… goods referred to in economics – the stuff that you find on the shelves of shops, …”
“… another word for them …. is commodities.”

Yine aslına sadık olmayan ve yazarın tutarlı bir şekilde oluşturduğu karşıt kullanımın önüne geçen başka bir kelime tercihi. “İyi şeyler” ve “kötü şeyler” arasında yazarın yapmış olduğu ayrım “değer” kavramının kullanılmasıyla bozulmuştur.

Ekonomik anlamda cümlenin devamındaki “değer” ifadesi de aslında “mallar” anlamındadır. Yani “goods” kelimesi iki anlamıyla da kullanılırken Türkçe metinde ikisi de yanlış bir şekilde çevrilmiştir. Zaten cümlenin devamında “mallar” ifadesini görmeyen okur için “emtia” ifadesi de bir kopukluk oluşturmaktadır.

Value” ifadesinin “değer” olarak çevrildiğini görüp sonraki cümlede “goods” için ısrarla neden mal yerine değer ifadesinin tercih edildiği ise anlaşılır gibi değildir. Bu ciddi hatanın bir uzantısı olarak metnin devamında, değişim ve deneyimsel “değer” için ileride yapılacak ayrım da sorunlu hâle getirilmiştir.

Bunların dışında “Aborigine“, “libre“, “postinsan“, “eristik” ve daha birçok kelime tercihi üzerine ve çeviri konusunda uzun uzun konuşabilir, hataları sıralayabiliriz; ancak çeviri işinin aslına bağlı ve çeviri yapılacak dilin inceliklerine uyum sağlayabilme niteliğine sahip bir sanat olduğunu; bunu yaparken de yazarın tercihlerine saygı göstermek ve okuyucu yönlendirmemek gerektiğini; sadece dil bilgisinin nitelikli bir çeviri için yetmeyip ilgili konuda uzmanlık gerektiğini; çevirinin, Google’a kopyala yapıştır şeklinde basit olmayıp oldukça güç ve sıkıntılı bir süreç olduğunu belirterek görüşlerimi burada sınırlandırayım.

Herkese keyifli okumalar.


Ergun UNUTMAZ, 27.11.2022


Yanis Varoufakis, (Talking to My Daughter About the Economy), Çeviri: Sinan Arslaner, Epsilon Yayınevi, İstanbul, 5. Basım, Şubat 2021.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *