Finansal Krizler ve Türkiye
Prof. Dr. Fatih ÖZATAY
Krizler her anlamda “normal” akışın bozulması ve yıkıcı etkileri nedeniyle istenmeyen durumlardır ve bireyler olarak bizler de bu tür kötü durumlardan elimizden geldiğince kaçınmaya çalışırız. Tabi finans dünyasında krizlerden yüksek getiri elde etmeyi hedefleyenler içinse bu tür durumlar “yangına körükle koşulmasıyla” da sonuçlanabilir. Ekonomi ve finans dünyasına ilgi duyan bir kişi olarak kuramsal yaklaşımların insan psikolojisiyle birlikte testlere tabi tutulmasını, krizlere ilişkin araştırmaları, gelişen, yenilenen fikirleri okumaya özel bir ilgi gösteririm. Bu kapsamda Prof. Dr. Fatih Özatay Hocamızın hazırlamış olduğu ve ilk basımı Aralık 2009 yılında çıkan kitabı yapılan eklemelerle gelişiyor ve günceli yakalarken geçmişe de ışık tutuyor.
Akademik yayınları, makaleleri ve köşe yazılarından kalemine aşina olduğumuz Sayın Özatay’ın gerek akademik gerekse de iş kariyeri kitaba yansıyor. Makina mühendisliği üzerine bir lisans ve üzerine ekonomi doktorasıyla ben kendi adıma Hoca’nın konuları ele alış şeklini oldukça sistematik buldum. DPT ve TCMB gibi saygın kuruluşlardaki önemli görevlerin ardından akademik hayata ve danışmanlık görevlerine yönelen Özatay bu kitabında Türkiye’ye özgü krizleri ve başka ülkelerde başlayıp Türkiye’ye etkisi olan krizleri ele alıyor. Bunun için de öncelikle ekonomi yazınındaki kriz modellerini açıklayarak kriz öncesi durumların ve kriz anının fotoğrafını çekiyor. Bölümlerin içine katılmış olan çözüm önerileri ve çıkarılması gereken dersler ise oldukça faydalı.
Dr. Engin Yılmaz‘ın ”Parayı Kim Yaratır?” adlı kitabına daha önce burada yer vermiştim ve bankaların bilançolarında oluşan değişiklikleri, krizin bilançolara etkilerini yakından izlemek isterseniz bu kitapla birlikte de okuyabilirsiniz. Bu anlamda Engin Bey’in kitabındaki T hesaplarıyla açıklanan muhasebesel işlemlerin Fatih Bey’in kitabında da olmasını aradım ve bunları notlarımın arasına kendim ekledim. Belki sonraki baskılarda bu tür bir ilave okuyucunun gelişmeleri takip etmesini kolaylaştırabilir.
Dr. Mahfi Eğilmez Hocamızın “Küresel Finans Krizi” adlı kitabı genel hatlarıyla krizleri ve bunların oluşum şeklini açıklarken daha çok olaylara neden – sonuç ekseninde bakıyor, çözüm önerileri yanında bir sistem eleştirisi içeriyordu. İşte bu anlamda Prof. Dr. Fatih Özatay’ın çalışması “nasıl?” noktasına açıklık getiriyor. Olayların (birbirine bağlı olmasına rağmen) tasnif edilişi, gelişimi, bir değişkendeki değişimin diğerine olan etkisi ve kriz noktasına gelinmesi tablolar ve grafiklerle oldukça doyurucu biçimde anlatılıyor. Her bir krizin açıklaması değerli, ancak 2011 yılının ikinci yarısından itibaren tüm dünyayı etkileyen Avrupa Borç Sorunu ve bunun yönetimi üzerine görüşleri oldukça faydalı buldum. Kriz zamanı yönetimlere geç kaldıkları ve yanlış kararlar aldıkları için kızıyoruz, ama bunu bir de çok başlı, farklı önceliklerin olduğu bir sistem için düşünün; Para ve Maliye Politikalarının yapısal şekliyle çarpın. Tüm bu sıkıntıları Sayın Özatay çok güzel işlemiş.
Krizlerin etkilerini ve geri dönüşleri karşılaştıran grafikleriyse ayrıca beğendiğimi belirtmek isterim. Benzer bir standardizasyonu Covid-19 sonrası hisse senedi endeksler için ben de uyguladığımdan bu gösterimi oldukça faydalı buluyorum. Karşılaştırmalarda büyük kolaylık sağlıyor. Bir sonraki baskıda 2020 Mart dip noktası ve “V” toparlanmanın yer alacağını şimdiden görüyorum.🙂
Kitabın dili akıcı ve yabancı kavramların çoğunluğu için Türkçe karşılıklara yer verilmiş. Akışı bozmamak için Hoca dipnotları kitabın sonuna taşımış ve bu dipnotlar sayesinde okuyucu detaylı aramalarla daha kapsamlı bilgilere ulaşabiliyor. Ben dipnotları doğrudan sayfa altında görmeyi tercih ettiğim için sayfa çevirmenin getirdiği kesintiyi daha fazla hissettim, ama bir tercihtir, bir şey diyemem. Bahsi geçen kaynaklar ve temel kitaplar zaten ilgi alanıma girdiği için okuma süresi de benim için makuldü, fakat detaylı okumalarla ilerleyecek okuyucular için sakin bir vakit ayrılması gerektiğini belirtmeliyim.
Son olarak kitapta yer alan bir iki etkileyici paragrafa yer vererek toparlayalım. Faizin yüksek olmasından şikayet edilerek bunu düşürme çabasını son derece olumlu buluyorum. Ancak bu düşüşün temelinde yatan borçlanma gereksinimini çözmeden yapay, arkadan dolaşarak ulaşılan çözümlerin ya da piyasadaki aktörlerin güvenine zarar vererek elde edilebilecek kısa vadeli kazanımların uzun vadede ilk durumdan daha kötü noktalara götüreceği gerçeği daha iyi ifade edilemezdi. Her ne kadar notlar ayrı bölümlerden olsa da faiz ve kriz dönemlerinde alınabilecek önlemler üzerine iki not şöyledir:
1994 ve 2001 yılında Türkiye’ye özgü krizlerden ve 1998-99 Asya-Rusya ve 2007 Küresel Krizinden ders almak, bunların bulaşıcı etkilerini görmek için ödenen bedellerin yeterli olmuş olmasını ve aynı hataların tekrar tekrar yapılmamasını diliyorum. 2011 Avrupa Borç Sorunu ve Covid-19’da tekrar dip seviyelerini görmüş olmak bu temenniyi boşa çıkarsa da umut etmek ve bireysel anlamda risk yönetimi dışında da bir şey gelmiyor elden.
Keyifli okumalar.
Ergun UNUTMAZ, 26.08.2021
Toparlanma tipleri üzerine ilave okuma yapmak isteyenler Piyasalarda Dip Arayışları yazıma bakabilirler.
Finansal Krizler ve Türkiye, Prof. Dr. Fatih ÖZATAY, Doğan Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık Ltd. Şti., İstanbul, Genişletilmiş 6. Basım, Aralık 2020.