Economy

Piyasa Analizleri 23 04

Nisan 2023


İncelediğim geniş veri seti arasında seçilmiş borsa endeksleri, döviz kurları ve sabit getirili menkul kıymetlerdeki hareketleri iki anlamda değerli buluyorum. Bunlardan ilki zaman ve yapılacak işler yarışında A noktasından B noktasına olan geçişi anlamak için geçmişe hızlı bir bakış son derece gerekli. Bu yolculuk oldukça inişli çıkışlı olsa da ay sonunu ay noktada bitirebiliriz. Bu da gürültüyü azaltarak uzun vadede eğilimi görmek açısından bir fayda sağlar. Tabi kısa vadeli işlemler ve alım satımlarda bu son derece riskli bir yaklaşım olur. O yüzden kullanılacak araçlar planla uyumlu olmalı. İkincisiyse B noktasından C noktasına gidişin nasıl olabileceğini yorumlamak için daha fazla veriye sahip olmak bir avantaj sağlayabilir. İşte bugünkü yazıda Nisan ayının sonu itibarıyla seçmiş olduğum hisse senedi endeksleri, döviz kurları ve bono-tahvil gibi araçlardaki değişimlere bakarak Mayıs ayı için planlarımızı oluşturacağım.



Enflasyon verilerini ay içinde Twitter üzerinden şu akışlarda paylaştığım için burada tekrara düşerek vaktinizi de almayacağım. Dileyenler son verileri kısa akışlardaki grafiklerden izleyebilir. Anlık olarak haberdar olmak isterseniz de hesabımı takip edebilirsiniz.

1) Almanya: 28 Nisan 2023 (Nisan ayı öncü veriler)
2) Avrupa Birliği: 19 Nisan 2023
3) Birleşik Krallık: 19 Nisan 2023
4) Almanya: 13 Nisan 2023
5) Amerika Birleşik Devletleri: 12 Nisan 2023
6) Türkiye: 3 Nisan 2023

Nisan ayında büyük merkez bankalarının toplantıları olmadığı için para politikası konusunda gelişmeler biraz ikinci planda kaldı. Piyasaların ilgisi bankacılık krizi ve daralan likidite koşulları yanında inatçı seyreden enflasyon nedeniyle düşük de olsa Mayıs ayında faiz artışları gelmesi yönünde. Bu konudaki güncel faiz oranları ve enflasyon değerlerini yansıttığım çalışmam ise şurada:

Para Politikası 24

Buyrun şimdi Nisan ayında borsalarda neler yaşandığını inceleyelim.

1 – Seçilmiş Borsa Endekslerinin Performansı


Bu çalışmada dört farklı ülkeden altı farklı endekse ilişkin notlarımı bulacaksınız. Amerika Birleşik Devletleri tarafında S&P 500 (SPX), Nasdaq (IXIC) ve Dow Jones Industrial Average (DJI); Japonya için Nikkei 225 (NI225); Almanya için DAX (DAX) ve Türkiye için de BIST 100 (XU100) Endekslerini izliyorum.

Bu endekslerin performansını aylık yüzde getiriler yanında 31 Aralık 2019 tarihli kapanışları 100 olarak aldığım baz dönemi üzerinden yürütüyor; Covid-19 ve Ukrayna’daki savaş gibi olayların olmadığı bir döneme göre piyasaların bugün bulunduğu seviyeyi görmek için bu tür bir hesaplama kullanıyorum.


Grafik 1’in sol tarafında geçen 3 yılın performansı, devamında da aylık durum yer almaktadır. Grafiğin büyük bir bölümünde BIST 100 Endeksinin diğer tüm endeksleri geçen performansı dikkat çekicidir. 31 Aralık 2019 kapanışa göre BIST Endeksi Nisan ayı sonunda değerini 4’e katlamış ve böylece 3 kat (yüzde 302,42) getiri sağlamış görünürken diğer endeksler yüzde 19 ila yüzde 36 arasında kazanç sunmuştur.

Grafik 1: Seçilmiş endekslerin baz yılı üzerinden performansları


Oysa söz konusu endekslerin hepsi ABD doları bazında değildir ve döviz kuru farklılıkları fiyatlara yansımamıştır. Bu da getirilerin yanıltıcı olmasına yol açmaktadır ve bu etkiyi ayrıştırmak gerekir: 

Grafik 2’de bu soruna yönelik olarak uyguladığım dönüşüm sonrası durum görülmektedir. ABD dışındaki piyasaların para birimini endekslerle aynı tarihlerdeki dolar kuru üzerinden dönüştürerek baz dönem üzerinden verileri tekrar hesapladım.

En çarpıcı sonuç; BIST Endeksi tüm dönemlerde en çok kazandıran borsa değildir. 2022 Eylül sonrasında en alttan en yukarı doğru çıkan seyir ise dikkat çekiçidir. Nisan ayı sonunda getiri yüzde 23,16’dır. Diğer endekslerse yüzde 18 ila 36 arasında kazanç sağlamıştır. Referans noktasının altında kalan tek endeks, yaklaşık yüzde 3’lük kayıpla Nikkei 225’tir.

Grafik 2: Seçilmiş endekslerin baz yılı ve USD üzerinden performansları


Döviz kurları peki bu değişimde nasıl bir rol oynamıştır?

BIST’in sunduğu yüzde 302,421’lik kazanç gerçek değil midir? Kazanç gerçek olduğuna göre yanılsama nerededir?

Grafik 3: Seçilmiş döviz kurlarının baz yılı üzerinden performansları

DXY Endeksi söz konusu dönemde 115,95 seviyesini gördükten sonra Nisan ayını 105,10 seviyesinden kapatmıştır. ABD doları zayıflarken başta avro olmak üzere diğer para birimleri değer kazanmaktadır. Avro 1,1017’den yaptığı kapanışla eski zirveleri zorlamaktadır ve baz döneme göre yüzde 1,63 aşağıdadır. Japon yeni de bu süreçte fazla değer kaybına uğramıştır. Baz döneme göre kayıp yüzde 20,12’dir.

TRYUSD içinse elde edildiği düşünülen yüksek kazanç bir yanılsamadır. Yanılsama, Türk lirasının ABD doları karşısındaki değer kaybının bu getirinin büyük kısmını geri almasındadır. Grafik 3’te aynı baz dönem üzerinden seçilmiş döviz kurlarının performansını gösterdim. Türk lirası söz konusu dönemde yüzde 70’e yakın değer kaybetmiştir. Dolayısıyla yurt dışı piyasalara yatırım yapıyorsanız döviz kuru riskini de hesaplamalarınıza katmanız şarttır!

Grafik 4’de ise baz yılını kenara koyarak sadece dolar bazında bir dönüşümle, seçilmiş endekslerin Nisan ayı getirilerini inceledim.

BIST 100 Endeksi dolar bazında yüzde 5,56’lık bir zarar kaydetmiştir. Diğer tüm endeksler ayı artıda kapatmış, BIST negatif ayrışmıştır. En iyi performans, yüzde 3,52 ile DAX Endeksi’ne aittir. İkinci sırada yüzde 2,48’lik getiriyle DJI Endeksi gelmektedir.

Grafik 4: Seçilmiş endekslerin Şubat ayı getirileri



Grafik 5’te aynı seçilmiş endekslerin dolar bazında ve bir önceki aya göre getirilerini daha uzun bir aralık için inceledim. DAX Endeksi (kırmızı) Nisan ayında yukarıda belirttiğim yüzde 3,52’lik getiri yanında oynaklığı yüksek bir performans sergilemektedir. Ondan daha riskli ve heyecanlı olansa BIST Endeksidir (turkuaz).

Grafik 5: Seçilmiş endekslerin aylık performansları ve yıllık enflasyon

Grafik 6’da Türk lirasının ABD dolarına karşı değişimini sarı renkle ve sağ eksende; BIST 100 Endeksinin ay sonu kapanışlarıyla seyrini ise beyaz renkle ve sol eksende gösterdim.

Enflasyonun üzerinde, reel getiri elde etmek yanında, eğer yurt dışından Türkiye’ye yatırım yapıyorsanız kur riskine karşı da bir yönetim stratejisi izlemeniz gerektiği görülmektedir. Bu ihtiyaç, diğer yabancı piyasalar için de benzer şekilde geçerlidir. Bu konuda ayrıca bir yazı hazırlıyorum.

Grafik 6: Seçilmiş endekslerin aylık performansları ve yıllık enflasyon

2 – Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinin Performansı


Buraya kadar seçilmiş endekslerin getirilerine, baz yılı üzerinden performanslarına ve dolar bazında dönüşümle karşılaştırmalı kazançlara odaklandık. Bu kapsamda enflasyon verilerini de dikkate alarak reel kazançlar açısından iyi bir yönetimin unsurlarını inceledik.

Şimdi de bono ve tahvil piyasası açısından ABD, Almanya, İngiltere ve Türkiye açısından sırasıyla 3 aylık, 2 yıllık ve 10 yıllık menkul kıymetlerin getirilerine bakalım:


ABD ile başlarsak, Grafik 7’de 3 aylık Hazine Bonosu getirisi (sarı) Nisan sonunda yüzde 5,10’dur. 2 yıllık Devlet Tahvili yüzde 4,01 getiri sunarken (kırmızı), 10 yıllık tahvillerin getirisi (mavi) yüzde 3,43 seviyesindedir.

Yıllık enflasyonunun (beyaz) ABD’de, Mart ayı için yüzde 4,99 olduğunu grafikte ayrıca gösterdim.

Grafik 7: ABD – Hazine Bonosu, Devlet Tahvili Getirileri ve Enflasyon

Bu aşamada Grafik 8’de 10 yıllık tahvillerinin getiri farkını önce 3 aylık hazine bonusu (sarı) ardından da 2 yıllık devlet tahvili (mavi) açısından inceledim. Malum, resesyon için en çok başvurulan bu araçta görünüm iç açıcı değil.

Gri sütunlar ise 3 aylık hazine bonosunun sonraki üç ayın (aylık) enflasyon verisinden arındırılmış hâlini göstermektedir. Bir anlamda kısa vade için reel getiri olarak düşünebileceğimiz bu veri, artan faiz oranlarının negatif getiriden pozitif bir tabloya dönüştüğüne işaret etmektedir.

Grafik 8: ABD – Getiri Farkları ve Reel Getiri

Almanya için 3 aylık Hazine Bonosu getirisi (sarı) Nisan sonunda yüzde 2,65’dir. 2 yıllık Devlet Tahvili (kırmızı) yüzde 2,73 getiri sunarken 10 yıllık tahvillerin (mavi) getirisi yüzde 2,32 seviyesindedir. (Grafik 9)

Enflasyonun yıllık olarak yüzde 7,40 seviyesinde olduğunu not ederek bono ve tahvil getirilerinin dengelenme eğiliminde olduğunu belirtmek isterim.

Grafik 9: Almanya – Hazine Bonosu, Devlet Tahvili Getirileri ve Enflasyon


Grafik 10’daysa gri sütunlar yine 3 aylık hazine bonosunun sonraki üç ayın (aylık) enflasyon verisinden arındırılmış hâlini göstermektedir. Bu veri, pozitif alana yeni geçmişken tekrar aşağı dönmüştür.

Getiri farkları ise resesyon riskinin hafif olabileceğini gösterecek şekilde ilerlemektedir.

Grafik 10: Almanya – Getiri Farkları ve Reel Getiri


Bu kez İngiltere‘deyiz. Grafik 11’de getiriler şöyledir: 3 aylık Hazine Bonosu getirisi (sarı) Nisan sonunda yüzde 4,45’dir. 2 yıllık Devlet Tahvili (kırmızı) yüzde 3,78 getiri sunarken 10 yıllık tahvillerin (mavi) getirisi yüzde 3,72 seviyesindedir.

Grafik 11: İngiltere – Hazine Bonosu, Devlet Tahvili Getirileri ve Enflasyon


Grafik 12’deyse İngiltere için reel getiri olarak düşünebileceğimiz veri, pozitif alana kuvvetli geçişten sonra gevlemektedir.

Getiri farkları ise resesyon riskinin arttığını belirtmekte ve eksi alanda ilerlemektedir.

Grafik 12: İngiltere – Getiri Farkları ve Reel Getiri

Türkiye için 3 aylık Hazine Bonosu getirisi (sarı) Nisan sonunda yüzde 16,09’dur. 2 yıllık Devlet Tahvili (kırmızı) yüzde 16,89 getiri sunarken 10 yıllık tahvillerin (mavi) getirisi yüzde 12,21 seviyesindedir. Geçen aya göre sert artışlar görülmektedir. (Grafik 13)

Enflasyonun yıllık olarak yüzde 50,51 düzeyinde olduğunu not ederek bono ve tahvil getirilerinin finansal baskılama nedeniyle bulunduğu seviyenin yanıltıcı olabileceğini akılda tutmakta fayda vardır.

Grafik 13: Türkiye – Hazine Bonosu, Devlet Tahvili Getirileri ve Enflasyon


Bu unsurları belirterek getiri farkı ve reel getiri hesaplamalarını Grafik 14’de aynı yöntemle sunuyorum. Ekonomide yavaşlama ve durgunluk sinyalleri yükseliş eğilimindedir.

Grafik 14: Türkiye – Getiri Farkları ve Reel Getiri


Başarılar ve iyi bir Mayıs ayı dilerim.

Ergun UNUTMAZ, 30.04.2023


UYARI

Uzun vadeli portföyüme ek olarak döngüsel trendlere uygun olduğunu düşündüğüm orta vadeli ve alım-satıma yönelik olarak da kısa vadeli işlem, öngörüler ve yorumlar sadece kendime notlar olup herkes için uygun değildir. Buradaki fikirler tamamen kendi portföy maliyet yapıma ve risk-getiri beklentilerime göre şekillenmektedir. Yatırım kararlarınız için lütfen yetkili yatırım danışmanınıza başvurun ya da kendi durumunuza uygun tercihlerde bulunun.

Yatırım işi ciddi bir altyapı, birikim ve tecrübe gerektirmekte olup piyasalardaki değerler önceden bilinemez.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *