Piyasa Analizleri 24 05
Mayıs 2024
Seçilmiş borsa endeksleri, döviz kurları ve sabit getirili menkul kıymetlerden oluşan geniş bir veri seti izliyorum ve bu yazıda geçen ay piyasalardaki gelişmeleri grafikler üzerinden yorumlayarak önümüzdeki aylara ilişkin beklentilerimi paylaşacağım.
Mayıs ayında açıklanan, Nisan ayı enflasyon verilerini X üzerinden bağlantıdaki akışta paylaştığım için burada tekrara düşerek vaktinizi almayacağım. Dileyenler son verileri kısa akışlardaki grafiklerden izleyebilir. Anlık olarak haberdar olmak isterseniz de hesabımı takip edebilirsiniz. Mayıs ayına ilişkin kesinleşmiş verilerse şu tarihlerde açıklanacak.
1) Türkiye
2) Almanya
3) Amerika Birleşik Devletleri
4) Avro Bölgesi
5) Birleşik Krallık
03 Haziran 2024
12 Haziran 2024
12 Haziran 2024
18 Haziran 2024
19 Haziran 2024
Mayıs ayı, izlediğim merkez bankaları açısından hareketli geçerken faiz indirimleri Fed tarafında neredeyse rafa kalktı. Yıl sonuna doğru bir indirim beklentimi hâlâ koruyorum ancak doğal faiz haddi (r yıldız) üzerine daha önce yer verdiğim tartışma giderek önem kazanacaktır. Mevcut durumda ilk faiz indirimini Haziran ayında Avrupa Merkez Bankası gerçekleştirebilir.
Para politikası faizleri, enflasyon oranları ve geleceğe yönelik beklentiler ilginizi çekiyorsa Mayıs ayına ilişkin güncel Para Politikası yazımı inceleyebilirsiniz.
Buyrun, Mayıs ayında piyasalarda fiyatlama ve kazançlar nasıl olmuş grafiklerle bakalım.
1 – Seçilmiş Borsa Endekslerinin Performansı (Aylık Görünüm)
Temel olarak dört farklı ülkeden, altı farklı endeksi izliyorum. Bunlar: Amerika Birleşik Devletleri açısından S&P 500 (SPX), Nasdaq (IXIC) ve Dow Jones Industrial Average (DJI); Japonya için Nikkei 225 (NI225); Almanya için DAX (DAX) ve Türkiye için de BIST 100 (XU100) endeksleridir.
Bu endekslerin performansını öncelikle aylık verilerle kontrol ediyorum. İkinci aşamadaysa 31 Aralık 2019 tarihli kapanışları baz olarak aldığım standardize edilmiş ve karşılaştımalı bir analiz yürütüyorum.
Grafik 1’de bu altı endeksin kendi para birimleri üzerinden Mayıs ayı performanslarını inceledim.
BIST 100 Endeksi Mayıs ayında en yüksek 11.088,01 seviyesini görerek psikolojik sınırı aştı ve ayı yüzde 3,53’lük artışla kapattı. Diğer tüm Endeksler de Mayıs ayında satış fikrini çürütürcesine artıştaydı. En yüksek getiri yüzde 6,88 ile Nasdaq Endeksindedir. Dax Endeksiyse yüzde 3,16 yükselmiştir.
Para birimi yanılgısına düşmemek için Grafik 2’de dolar bazında bir dönüşümle, seçilmiş endekslerin performanslarını sunuyorum.
Türk lirasındaki değerlenme süreciyle BIST 100 Endeksindeki kazançlar dolar bazında daha büyük görünmektedir. Aylık dolar bazında getiri yüzde 4,19’dur. Dax Endeksindeki getiriyse yüzde 4,92 ile BIST’i geçmiştir. Demek ki dolar genel olarak bu ay değer kaybı yaşamış olabilir.
Grafik 3’teyse izlediğim para birimlerinin ABD dolarına göre aylık değişimleri ve DXY Endeksi görülüyor. DXY Endeksi Mayıs ayında yüzde 1,58’lik değer kaybı göstermiştir. Diğer tüm para birimleri bu süreçte değer kazanmıştır. Türk lirası yüzde 0,33 ile en geride kalandır. İngiliz sterlini ise yüzde 1,99 artmıştır. Döviz kurlarındaki değişimler hisse senetlerinin getirilerini doğrudan etkilemektedir.
2 – Seçilmiş Borsa Endekslerinin Performansı (Yıllık Görünüm)
Grafik 4’in sol tarafında geçen 3 yılın performansı, devamındaysa bu yıla ait aylık kapanışlarla ve 31 Aralık 2019 baz döneme göre elde edilen getiriler yer almaktadır. Grafiğin büyük bir bölümünde BIST 100 Endeksinin diğer tüm endeksleri geçen performansı göz kamaştırıcıdır. (!?)
BIST Endeksi Mayıs ayı sonunda değerini yaklaşık 9 kata çıkarmış ve böylece 8 kat (%806,33) getiri sağlamıştır. Diğer endekslerse %35,92 ila %86,51 arasında kazanç sunmuştur. Bu doğru olmakla birlikte tabi ki gerçekçi değil, bir yanılsamadır.
Çünkü söz konusu endekslerin hepsi ABD doları bazında değildir ve döviz kuru farklılıkları fiyatlara yansımamıştır! Bu da getirilerin yanıltıcı olmasına yol açmaktadır ve yukarıda döviz kurlarındaki değişim bölümünde değindiğim bu etkiyi ayrıştırmak gerekir:
Grafik 5’te bu soruna yönelik olarak uyguladığım dönüşüm sonrası durum görülmektedir. ABD dışındaki piyasaların para birimini endekslerle aynı tarihlerdeki dolar kuru üzerinden düzelterek baz dönem üzerinden verileri tekrar hesapladım.
BIST Endeksi tüm dönemlerde en çok kazandıran borsa değildir!
Bununla birlikte, 2022 Eylül sonrasında en alttan en yukarı doğru çıkan seyir dikkat çekiçidir. 2023 yılı Şubat (143,81) zirve olmuş ve Türk lirasının, özellikle de seçim sonrası değer kaybıyla Haziran ayına kadar dolar bazında kayıplar yaşanmıştır. Mayıs ayı sonunda, baz döneme göre 167,52 seviyesine yükselen BIST Endeksi inceleme döneminin zirvesindedir. BIST için dolar bazında getiri %67,52’dir. Dolar bazında getiri şampiyonu endeks, teknoloji hisselerinin rüzgarını arkasına alan Nasdaq Endeksi olup getiri yüzde 86,51’dir. İkinci sırada bir konum BIST yatırımcıları için oldukça iyidir ve uzun vadenin önemini vurgulamaktadır. Diğer endekslerse baz döneme göre, dolar bazında yüzde 12,61 ila yüzde 63,83’e uzanan bir aralıkta getiri sunmuştur. Referans noktasının altında kapanış gerçekleştiren endeks bulunmamaktadır.
Mayıs ayı sonunda nominal ve dolar bazında BIST 100 Endeksi 323,24’lük ay sonu kapanışıyla yeni bir inceleme dönemi zirvesi gerçekleştirmiştir.
Grafik 1 ve 2’de döviz kurunun etkisini aylık getiriler üzerinde gördük. Döviz kurları peki uzun dönemde nasıl bir rol oynamıştır?
BIST’in sunduğu yüzde 806,33’lik getiri gerçek değil midir?
Türk lirası bazındaki bu kazanç neden yanıltıcıdır?
DXY Endeksi bütünsel salgından beri en düşük 89,68 en yüksek olarak da 112,1730 seviyelerini gördükten sonra Mayıs ayını 104,6250 seviyesinden kapatmıştır. ABD doları geçen ay değer kaybederken diğer tüm para birimleri değer kazanmıştır. Avro, ayı 1,0848 seviyesinde tamamlarken Türk lirası 32,1755 seviyesinde kapanış gerçekleştirmiştir. Aylık değişimleri Grafik 3’te sunduğum için şimdi piyasa kapanış seviyelerini kenara koyarak Grafik 6’da gösterdiğim baz döneme göre değişimlere bakalım.
Baz döneme göre DXY Endeksi 108,15 ile yüzde 8,15’lik bir değer artışını yansıtmaktadır. Türk lirası söz konusu dönemde yüzde 81,52 oranında değer kaybetmiştir. Başka bir deyişle yurt dışından döviz getirerek Türk lirası varlıklarda kazanç elde eden yatırımcılar dönem sonunda bunları tekrar dövize çevirdiğinde o yüksek getirilerin önemli bir bölümünün kaybolduğu gerçeği ile karşılaşmıştır. Son dönemde Türk lirasının değer kazanması ve “carry trade” sürecinin tekrar başlaması bu bilgiyle birlikte okunmalıdır.
Türk lirası üzerinden elde edildiği düşünülen, yukarıda Grafik 4’te gösterilen yüksek kazançlarsa maalesef bu yüzden bir yanılsamadır. Yanılsama, Türk lirasının ABD doları karşısındaki değer kaybının bu getirinin büyük kısmını geri almasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla yurt içinde enflasyona, yurt dışı piyasalara yatırım yapıyorsanız da enflasyon yanında döviz kuru riskine de dikkat etmeniz gerekmektedir. Bu genel ilke tüm piyasalar için geçerlidir.
Grafik 7’de aynı seçilmiş endekslerin dolar bazında ve bir önceki aya göre getirilerini uzun bir aralık için gösterdim.
BIST Endeksi (turkuaz) oynaklığı yüksek bir seyir sergilemektedir. Bir ay aşırı pozitif diğer bir aysa aşırı negatif hareket etmektedir. Spekülatif eğilimler ve riskler bu tür piyasalarda yaygın bir şekilde görülebilir. Uçlarda, heyecanlı bir portföy. Mayıs ayı için dikkat edilmesi gerektiğini geçen yazımda belirtmiştim.
Grafik 8’deysa Türk lirasının ABD dolarına karşı değişimini sarı renkle ve sağ eksende; BIST 100 Endeksinin ay sonu kapanışlarıyla değeriniyse beyaz renkle ve sol eksende gösterdim.
Enflasyonun üzerinde, reel getiri elde etmek yanında, eğer yurt dışından Türkiye’ye yatırım yapıyorsanız kur riskine karşı da bir yönetim stratejisi izlemeniz gerektiği açıktır.
2024 yılının başından Mayıs ayı son kapanışa BIST 100 Endeksi Türk lirası bazında yüzde 39,23 getiri sağlarken aynı dönemde enflasyon yüzde 18,72 şeklinde gerçekleşmiştir. Tabi enflasyon verisinin bir ay gecikmeli geldiğini ve Mayıs ayı enflasyonunun bu yazıdan sonra açıklanacağını ayrıca belirtmekte fayda var. Dolar kuru açısındansa 2023 yılını 29,5070 seviyesinden kapatan USDTRY, Mayıs sonunda 32,1755 seviyesine gelerek yüzde 9,04’lük bir artış sergilemiştir. Daha önce değindiğim Türk lirasının değerlenmesi kapsamında da döviz kurundaki artışın enflasyonun altında olması burada da fikir vermektedir. Yıl sonu tahmini için Enflasyon Döviz Kuru yazımdaki grafiklere bakabilirsiniz.
Son olarak ezbere yatırım yapmanın tehlikeli olduğunu bir kere daha hatırlatmak isterim. Döviz kurundaki değişim ve BIST getirileri incelemeye değer bir alandır ve Borsa ve Dolar Korelasyonu üzerinden yapılacak hatalı çıkarımlara daha önce blog yazımda değinmiştim.
3 – Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinin Performansı
Buraya kadar seçilmiş endekslerin getirilerine, baz yılı üzerinden performanslarına ve dolar bazında dönüşümle karşılaştırmalı kazançlara odaklandık. Bu kapsamda enflasyon verilerini de dikkate alarak reel kazançlar açısından iyi bir portföy yönetiminin bazı unsurlarını inceledik.
Şimdi de bono ve tahvil piyasası açısından ABD’de, sırasıyla 3 aylık, 2 yıllık ve 10 yıllık sabit getirili menkul kıymetlerin getirilerine bakalım:
ABD için 3 aylık Hazine Bonosu getirisi (sarı) Mayıs ayı sonunda yüzde 5,391’dir. 2 yıllık Devlet Tahvili (kırmızı) yüzde 4,879 getiri sunarken 10 yıllık tahvillerin (mavi) getirisi yüzde 4,502’ye gerilemiştir (Grafik 9).
Enflasyon (beyaz) yıllık olarak yüzde 3,36 düzeyindedir ve bu artışların arka planındaki gerekçe yapışkanlık endişesidir.
Grafik 10’daysa, geçen 3 ayın enflasyonu üzerinden bir yakınsama ile gri sütunlarda reel getiri unsuruna yer verdim. Son olarak 10 yıllık tahvillerle 3 aylık bono getirisi farkı (sarı) ile yine 10 ve 2 yıllık tahvil getrilerinin farkı (mavi) üzerinden ekonomide yavaşlama ve durgunluk sinyalleri “No landing” ile “Dikkat et” arasında gidip gelmektedir.
ABD için Grafik 11’de daha uzun bir zaman dilimi için de söz konusu ilişkiyi ayrıca gösterdim.
Yıllık enflasyonunun (kırmızı) ABD’de, yüzde 8,93 ile zirve yapmış olduğunu düşünürsek ortalama yüzde 2,00’lik hedefe ulaşmak giderek mümkün görünmektedir. Ancak bu zamana yayılacaktır. Tahvil piyasasındaki fiyatlamalar ve beklentiler tek bir faiz indirimi yönündedir. Hafif bir resesyonsa bence hâlâ muhtemel.
Her ne kadar artık bu sayfada yer vermesem de Almanya, Birleşik Krallık ve Türkiye için de gelişmeleri benzer şekilde grafiklerle izliyor, değişiklikleri portföy ayarlamalarında dikkate alıyorum. Bu verileri X’te yer alan grafik paylaşımlarımdan izleyebilirsiniz.
Türkiye için 3 aylık Hazine Bonosu getirisi (sarı) Mayıs ayında yüzde 41,906’ya gerilemiştir. 2 yıllık Devlet Tahvili (kırmızı) yüzde 38,050 getiri sunarken 10 yıllık tahvillerin (mavi) getirisi ay içi hareketlilik sonrası yine yüzde 26,160 seviyesindedir. (Grafik 12)
Enflasyonun (beyaz) yıllık olarak yüzde 69,80 düzeyinde olduğunu not ederek bono ve tahviller için reel getirilere dikkat etmek gerektiğini belirtmek isterim. Bu kapsamda Grafik 13’te, gerçekleşen 3 aylık enflasyon ile 3 ay önceki getiri üzerinden bir yakınsama ile gri sütunlarda bu etkiye yer verdim. Son olarak 10 yıllık tahvillerle 3 aylık bono getirisi farkı (sarı) ile yine 10 ve 2 yıllık tahvil getrilerinin farkı (mavi) üzerinden yandaki gibidir. Her ne kadar bunlar son açıklanan büyümeyle tutarlı olsa da yılın son çeyreğine doğru önemli bir ekonomik yavaşlama bekliyorum, ancak Avrupa’nın toparlanması belki yardıma yetişebilir.
Herkese iyi bir Haziran ayı dilerim.
Ergun UNUTMAZ, 01.06.2024
UYARI
Uzun vadeli portföyüme ek olarak döngüsel trendlere uygun olduğunu düşündüğüm orta vadeli ve alım satıma yönelik olarak da kısa vadeli işlem, öngörüler ve yorumlar sadece kendime notlar olup herkes için uygun değildir. Buradaki fikirler tamamen kendi portföy maliyet yapıma ve risk-getiri beklentilerime göre şekillenmektedir. Yatırım kararlarınız için lütfen yetkili yatırım danışmanınıza başvurun ya da kendi durumunuza uygun tercihlerde bulunun.
Yatırım işi ciddi bir altyapı, birikim ve tecrübe gerektirmekte olup piyasalardaki değerler önceden bilinemez.