Piyasa Analizleri ve Beklentiler 14
Eylül 2020
Eylül ayı piyasalarda düzeltme ile geçti desek yanlış olmaz. Ancak bir önceki Piyasa Analizleri ve Beklentiler yazımı okuyanlar zaten “V” şeklinde bir toparlanma yerine “K” şeklinde toparlanmanın gündemde olduğunu; bu konuda bir özet hazırladığımı; dolayısı ile de teknoloji yoğun şirketlerden diğer sektörlere geçiş planladığımı bilirler.
2020/q3 Portföy Durumu yazımda da hava yolu hisselerinin Eylül sonunda portföye katılımı başta olmak üzere bazı değişimlerin sonuçlarının da kendi adıma şimdilik olumlu yansımasından mutluyum. Bununla birlikte bütünlük adına, Apple ve Siemens gibi teknoloji şirketlerini Mart ayında portföye katıp hızlı yükseliş sonrası kâr realizasyonu yaptığımı; ancak çıkışın sürekli devam etmesi nedeniyle bu hisseleri tekrar yerine koyamadığımı da not düşmem gerekmektedir. Apple üzerine çeşitli vesilelerle yazmış ve ürünlerini beğenerek kullanan bir kişi olarak hisseleri portföyüme uygun fiyat ve zamanda katmak istediğimi de belirtmeliyim.
Düzeltmenin gerekçelerini merak edenler Ekonomi Politika Strateji Raporunda, Eylül ayının kısa özeti ve öne çıkan konu başlıkları ile kısmen de olsa bir açıklama bulabilirler. Bu haberlerin piyasalara etkisine, yıl başından itibaren standardize edilmiş olarak hazırladığım endeks değişimleri ile bakalım:
1 – Endeksler
Global olarak, hisse senetleri endeksleri arasında karşılaştırmalı bir analiz yürütürken aşağıdaki grafikte sunduğum gibi bir yöntem izliyorum. Grafikte, en yüksek değerleri (H); her ay için en düşük değerleri (L) ve son olarak kapanış (C) değerlerini kullanıyorum. Bu ay ise biraz gecikmeli raporlama yaptığım için 9 Ekim, Cuma günkü kapanışları kullandım. (BIST 100 için uyuşmayan tarih verilerinde 22 Ocak, 22 Nisan ve 30 Temmuz tarihleri kullanılmıştır.)
Öncelikle, bu bir haftalık fark, Eylül ayının olduğundan biraz daha iyi görünmesine sebep olmuştur. Çünkü geçtiğimiz haftaki çıkış, kapanış seviyelerini yukarı çekmiştir. Grafikte Nasdaq, S&P ve DAX Endekslerindeki düşüşler kadar, BIST 100 ve Nikkei Endekslerinin pozitif ayrışmaları dikkat çekmektedir. Türkiye kısmında son dönemde atılan adımların ya da başka bir deyişle sıkıntıya yol açan düzenlemelerde atılan geri adımların piyasalarca olumlu karşılandığı söylenebilir. İkinci bir nokta ise Nasdaq ve S&P Endekslerinin yıl başına göre primli kaldığını, diğerlerinin ise referans çizgisi olan 02 Ocak 2020 tarihindeki değere yakınsadığı görülmektedir.
Uzun vadede hisse senetlerinin potansiyeline inanan birisi olarak portföyümdeki zaten yüksek orandaki hisse senedi payını korumayı, ancak yola arada sektörel değişimler yaparak devam etmeyi düşünüyorum. Diğer taraftan makroekonomik koşullarda beni rahatsız eden enflasyon mu, deflasyon mu sorusuna net bir yaklaşım geliştiremediğim için alım satım portföyünde beklemeye geçmenin daha doğru bir strateji olduğuna inanıyorum.
2 – Değerli Metaller
Yukarıdaki soru hakında görüşüm netleştiğinde değerli metaller konusundaki paylarımı da ona göre ayarlayacağım. Şimdilik (portföye giriş maliyeti düşük olan) altına portföyümde uzun vade için yer vermeye devam ederken alım satım portföyümde düşüş yönünde artan olasılıkları değerlendireceğim.
Altın
Bu bağlamda yukarıdaki haftalık grafik, 2018 sonunda 1.200 dolar/ons seviyesinden başlayan çıkışı ve son haftalardaki düzeltmeyi göstermektedir. 2.000 dolar/ons seviyesinden sonraki çekilmede yaptığım satışları hâlâ yerine koymuş değilim. 1.850 dolar/ons seviyesi şimdilik başarılı bir destek olarak çalıştı ve son iki haftanın kapanışları güçlü bir alım gibi duruyor. Ancak makroekonomik tarafta işlerin kötüye gitmesi durumunda 1.680 dolar/ons ve 1.480 dolar/ons seviyelerindeki destek ve hareketli ortalamaların görülebileceği ihtimalini göz ardı edemem. Zaten bu haftanın kapanış mumunun konumu ve düşüş trendi ile girişeceği mücadele yön konusunda muhtemelen bir fikir verecektir.
Platinyum
İncelediğim ve geçen ay dikkatimi çektiği için işlem yaptığım değerli bir diğer metal olarak burada Platinyum için de bir iki cümleye yer vermek istedim. Aylık olarak sunduğum grafikte 750 dolar/ons seviyesinde çalışmış bir destek bölgesi görünmektedir. Benzer şekilde Mart 2008’de 2.075 dolar/ons seviyesindeki zirveden başlayan çekilme, bir çıkış için formasyonu tamamlamak üzere gibidir. Daha önce gümüş için 14 dolar/ons fiyatı da benzer bir taban oluşumu ile 28 dolar/ons seviyesine kadar bir çıkış gerçekleştirmişti. Ancak bu kez durum daha farklı olduğu için pozisyon konumlandırmasında dikkatli olmakta fayda var. Çünkü global şartlardaki değişiklik ile olur da destek noktası kırılırsa daha aşağı seviyeler büyük zararlara yol açabilir.
3 – Petrol
Brent türü petrolü konusunda da $45 seviyesindeki sıkışmaya ve fiyatın kendisini ortalamaların üzerine atacak bir talep desteği bulamadığına daha önce vurgu yapmıştım. Nitekim Eylül ayına sert bir düşüş ile başlayan petrol fiyatları $40 seviyesindeki güçlü desteğe tutunmayı başardı. Buradan gelen çıkış denemesi ise arz tarafındaki açıklamalar ve genel ekonomik koşullarla birlikte tekrar aynı desteğe ay sonunda geri çekildi. Günlük grafik benzer şekilde Ekim ayının son haftasını da kapsadığı için iyimser havanın etkisini yansıtmaktadır. Değerli metaller konusunda düştüğüm şerh aynı şekilde burada da geçerlidir. Tek fark, Brent türü sözleşmeler için Ekim ayında vade sonuna yaklaşıldığı için bu vadede yeni pozisyon açma konusunda dikkatli olunmak gerektiğidir.
4 – EURUSD
Son olarak avro/dolar paritesine bakarsak; günlük grafikte, Mart – Nisan aylarında, 1,0785 seviyesindeki güçlü dip oluşumu sonrası başlayan çıkış net bir şekilde görülmektedir.1,1900 seviyesi ise benzer şekilde üst tarafta sert bir direnç oluşturmuştur. Eylül ayının başında bu çıkış kanalının kırılması yoğun satışlar getirse de avro için alım yönündeki güçlü pozisyonlar 1,1630 seviyesinden aşağıya kaymayı şimdilik önlemiştir. Hatta Ekim ayı başında 1,1710 seviyesinden gelen alımlarla 1,1829’a kadar tırmanan bir çıkış da mevcuttur. 1,1900 ikinci bir kez denenebilir gibi görünse de yukarıda belirttiğim soru doların güçlenmesine yol açacak şekilde gelişirse bu kez 1,1630’un düşüşü durdurabileceğini sanmıyorum.
Sonuç
Makroekonomik görünümün hangi yönde şekilleneceği kısa ve orta vadeli portföy tercihlerimi şekillendireceği için Ekim ayının ikinci haftasının kapanışının kısmen belirleyici olabileceğini düşünüyorum. Bir taraftan da ABD’deki seçimler konusunda da gelişmeler daha da netleşmiş olacaktır. Çünkü, gerek petrol ve değerli metallerde gerekse de endekslerde ilginç oluşumlar var. Neredeyse hepsinde aşağı yönlü trendler bozulup çıkış denemeleri yaşanıyor, ancak görünümler yön konusunda bana göre işlem açmak için henüz yeterli garanti sağlamıyor. Acele bir pozisyon açıp kâr etmektense düşünüp bir plan dahilinde hareket etmeyi; işler yanlış gitmeye başlarsa da bu şekilde zarar etmeyi tercih ederim.
Kazançlı yatırımlar dilerim.
Ergun UNUTMAZ, 10.10.2020
Yasal Uyarı
Uzun vadeli portföyüme ek olarak döngüsel trendlere uygun olduğunu düşündüğüm orta vadeli ve alım-satıma yönelik olarak da kısa vadeli portföyüm için yaptığım öngörüler sadece kendime notlar olup herkes için uygun değildir. Buradaki fikirler tamamen benim portföy maliyet yapıma ve getiri-risk beklentime göre şekillenmektedir. Yatırım kararlarınız için lütfen yatırım danışmanınıza başvurun ya da kendi durumunuza uygun tercihlerde bulunun.
Herkes aynı resme bakıp farklı yorumlar çıkarabilir, o yüzden ben dahil başkalarının sözleri veya planları ile zor kazanılan birikimlerinizi riske atmayınız. Yatırım işi ciddi bir altyapı, birikim ve tecrübe gerektirmekte olup piyasalardaki değerler önceden bilinemez.