Piyasa Analizleri ve Beklentiler 27
Kasım 2021
Ekim ayında öne çıkan gelişmeleri ve seçilmiş haber özetlerini Ekonomi Politika Strateji başlıklı yazımda kaleme almıştım. Bu yazıda da söz konusu gelişmelerin Piyasa Analizleri ve Beklentiler raporu ile hem fiyatlamalardaki yansımalarına hem de Kasım ayında izleyebileceğim stratejilere değineceğim. Piyasalar açısından geçen ay en önemli gelişmeler; delta varyantının tüketici harcamaları üzerine etkisi, şirketlerin üçüncü çeyrek faaliyet raporlarının takibi ve buradan gelen kazançların hisse senedi endekslerini desteklemesidir. Ancak tedarik zinciri sorunları başta Amazon ve Apple gibi şirketleri ciddi bir şekilde etkilediği için ve enerji fiyatlarındaki artışın bir noktada enflasyondaki yükselişi hızlandırmasıyla piyasadaki oyuncuların, merkez bankalarından faiz arttırımı beklentileri artık ağır basmaktadır. Zaten enflasyon mu, kazançlar mı tercihinde ikincisi ağır bastığı için birçok endeks Ekim ayını yukarıda kapattı. Kasım ayınınsa biraz daha hareketli geçebileceğini düşünüyorum.
Şimdiden herkese başarılı işlemler dilerim.
1 – Seçilmiş Borsa Endekslerinin Performansı
30 Aralık 2019 tarihli kapanışların 100 olarak baz alındığı ve son verinin 29 Ekim 2021 kapanışına ait olduğu aşağıdaki grafikte altı farklı endeksin performansları gösterilmektedir. Nasdaq Endeksi (mavi çizgi) inceleme döneminde sadece en iyi performansı gösteren endeks olmakla kalmayıp açık ara gruptan ayrılmaya devam etmektedir. İncelemeye 104,58 değeriyle başlayan endeks, dönemi 209,87 değeriyle kapatmıştır. Böylece yükseliş baz döneme göre yüzde 100,68 oranıyla oldukça yüksektir. İkinci sırada S&P 500 Endeksi (mor çizgi) yüzde 42,97 oranında bir artışla yine başarılı bir performansa karşılık gelmektedir. Dow Jones Industrial Endeksi (gri çizgi) üçüncü sıradadır ve standardize edilmiş endeks değeri 125,85’tir. Her üç endeks de ABD içindir ve bunları takip eden endeksler ve bu endekslerin performansları şöyledir: BIST 100 Endeksi (turkuaz çizgi: 132,64), DAX Endeksi (kırmızı çizgi: 118,41) ve Nikkei 225 Endeksi (sarı çizgi: 122,13).
Burada önemli bir nokta, ilk üç endeksin ABD için ve dolar bazında olmasıdır. Diğer endeksler ulusal para birimiyle hesaplandığı için yanıltıcı olabilmektedir. Mesela 30 Aralık 2020 tarihinde BIST 100′ün Nasdaq Endeksinden daha iyi performans gösterdiği düşünülebilir. Oysa bu dönemde Türk lirası değer kaybettiyse durum farklı olabileceği gibi değer kazandıysa da grafik performansı tam yansıtmayabilir. Daha önceki yazılarımda bu durumu kendi pozisyonlarım için açıklamıştım. Tüm bu piyasalarda yatırımları olan bir kişi olarak kur riskinin getiriler üzerindeki etkiyi de izlemem gerekiyor. O yüzden bir de aynı verilere, dolar bazında ve yine baz dönemi sabit tutarak bakalım.
Görüldüğü üzere, Ekim ayında Nikkei Endeksi (sarı çizgi) hariç tüm borsalarda yükseliş görülmektedir ve söz konusu endeksin değeri 116,75’e düşmüştür. DJI Endeksi (gri çizgi 125,85) olarak şekillenirken en dikkat çekici ayrışma yine BIST 100 Endeksindedir (turkuaz çizgi). Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybı endeksin dolar bazında 82,35 değeriyle sonlanmasına neden olmuştur. Geçen ayki 82,04 değerine göre çok ufak bir artış gibi görünen bu durumun sebebi Türk lirasının değer kaybıdır. Yoksa hemen yukarıdaki grafikten aslında BIST 100’ün performansının iyi olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle 6 endeksin her birine 30 Aralık 2019 tarihli kapanış seviyesinden 100’er dolarlık yatırım yapsaydınız 29 Ekim 2021 tarihinde BIST 100 Endeksindeki yatırımınız 82 dolar 35 sent seviyesine gerilemiş olacaktı ve bu da ciddi bir zarar ettiğiniz anlamına gelecekti. Yani yukarıda yer alan yüzde 32,64’lük performans artışı aslında yanıltıcıdır, büyük bir illüzyondur. En azından yurt dışından Türkiye’ye sermaye getirenler bu dönemde dolar bazında endeksten daha iyi bir performans yakalayamadılarsa, dolar bazında zarardadırlar.
Peki dolar bazında uzun dönemde zararda olduğu hâlde yatırımcı neden gelmektedir? Aslında bunun birçok sebebi var. İlk olarak yatırım amacıyla uzun vadeli gelen profesyoneller, kısa dönemdeki dalgalanmaları tolere edebilmekte ya da finansal korunma yöntemleriyle kayıpları sınırlandırabilmektedir. İkinci olarak bu tür hesaplamaları yapmayan ve sanal olarak getiri elde ettiğini düşünen, daha çok duygusal yaklaşan bir grup vardır ki bunları profesyonel olarak nitelendiremiyorum. Üçüncü olaraksa son grafiğe yansıyan ve yatırımcı değil, ancak alım satım üzerinden işlem yapan spekülatif bir grup vardır. Zaten Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyenin altında olması ve spekülatif karakteri de bu grafikteki sonuçlarla uyumludur.
Grafikte, seçilmiş endekslerin bir önceki aya göre dolar bazında getiri performansları yer almaktadır. Bu kapsamda Nikkei Endeksi‘nin yukarda bahsettiğim negatif ayrışması tek istisnadır, kayıp eksi yüzde 4,16’dır ve bunun nedenlerini de Ekonomi Politika Strateji raporumda belirttiğim ekonomik büyümedeki ağırlık, talep koşullarının yetersizliği gibi unsurlarla ilişkilendirmek gerekir. BIST 100 Endeksine gelirsek yüzde 0,37’lik bir artış diğer endekslerle paralellik gösterse de grup içindeki ikinci en kötü performans olarak nitelendirilebilir. Bunda Türk lirasının aşırı bir şekilde değer kaybetmesinin de etkisi vardır.
2 – Seçilmiş Döviz Kurları
Döviz kurlarının yatırımlara etkisini BIST 100’ün Ekim ayı performansında net olarak gördük. Konuya bir de ABD doları ve DXY Endeksini oluşturan diğer önemli para birimleri açısından bakalım.
Yukarıdaki grafik bize DXY Endeksinin (yeşil çizgi) 2020’nin başlarında bir değer artışı yaşasa da genel olarak düşüş yönünde hareket ettiğini göstermektedir. 30 Aralık 2019 tarihi şeklinde standardize edilen döneme göre, 29 Ekim 2021 tarihinde Endeks 97,32 değeriyle yüzde 2,7′ye yakın bir değer kaybına uğramıştır. Ancak Mayıs ayından beri de net bir yükseliş trendi görülmektedir. Doların diğer para birimleri karşısındaki bu düşüşü başta Avro olmak üzere diğer para birimlerine doğal olarak değer artışı şeklinde yansımışsa da söz konusu eğilim değişimiyle bu kazançlar geri verilmektedir. EURUSD yüzde 3,24 ve GBPUSD yüzde 4,36 değer artışı yaşarken CADUSD yüzde 5,58’lık yüksek bir performans göstermiştir. TRYUSD ise 5,9470 seviyesinden 9,5789 seviyesine gelerek yüzde 38 seviyesine yaklaşan bir değer kaybı yaşamıştır. Bu da neden borsadaki kazançların aslında yanıltıcı olduğunu, enflasyonu düşünmesek bile yurt dışındaki yatırımcılar için kur nedeniyle reel kayıplar oluşabildiğini açıklamaktadır.
İkinci grafikteyse para birimlerinin aylık getirileri yer almaktadır. Türk lirası yine yüksek oynaklık ile işin uzmanları için yüksek getiri potansiyeli sunarken deneyimli olmayan kişiler için özellikle de kaldıraçlı işlemlerde yüksek risklere sebep olmaktadır. Bu oynaklık sadece portföy yatırımları için değil, aynı zamanda sabit sermaye yatırımları için de belirsizlik oluşturduğundan yeni yatırımların gelmesi önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Altı para biriminin uzun dönem ortanca değeri sıfır‘a yakınsarken Ekim ayı için en düşük değer eksi yüzde 7,26 ile yine Türk lirasında gerçekleşmiştir. Tarihi olarak en yüksek ve en düşük değerler dolara karşı Türk lirasına ait olup sırasıyla yüzde 7,05 ve eksi yüzde 10,07’dir.
3 – Değerli Metaller
Altın (XAUUSD)
Son birkaç aydır Altın konusunda ortaya koyduğum analizde herhangi bir değişiklik olmadığı için kısa ve orta vadeli bakış açımı koruyorum. Aşağıdaki grafiği de değiştirmeden sadece C noktasının 1.830 seviyesine geldiğini; D ve E noktalarında ise bir değişiklik olmadığını belirtmek isterim. Neredeyse çok başarılı bir oyun planı ile 1.860 yerine 1.830 (C noktası için) seviyesi ve alt tarafta da 1.793 (D noktasında) seviyesinde tutunamayarak E noktasına bir hareket izledik. 1.680 yerine 1.720 seviyesi kullanıldığından ve genel plan bozulmadığından grafiği güncellemedim, aynen uygulamaya devam edeceğim.
4 – Petrol ve Emtia
Brent türü petrol (USDBRO)
Petrol cephesi ise oldukça hareketli geçti. Bir tarafta tedarik zincirindeki sıkışmalar nedeniyle yükselen fiyatlar, bir taraftaysa talebin güçlü olması nedeniyle Brent türü petrolde yeni zirveler oluştu. Ekim ayı içinde varil başına $86,53 zirve noktası olurken bu noktadan gelen satışlarla $82,33’e kadar bir çekilme olsa da bir kırılmadan söz etmek mevcut şartlarda pek mümkün değil. Çin tarafındaki PMI Endeksi ve büyümeye ilişkin sıkıntıları EPS yazımda aktardığım için Kasım ayında USDBRO üzerine işlemler yapabilirim. Bu grafiği de değiştirmeden geçen ayki oyun planıma ve grafiğe sadık kalacağım.
5 – Sonuç
Her ne kadar ekonomi ve finans asıl işim olsa da çeviriler, yazılar ve biriken okumalar, analizler derken bir süredir kısa zaman periyotlarında alım satım işlemlerini sınırlı sayıda tutuyordum. Ekim ayında özellikle de Apple hissesinde yaptığım yoğun işlemlerle başladığım süreç Kasım ayında da devam edecek gibi görünüyor. Artan finansal riskler ve FED’in bu ay gerçekleştireceği toplantı yakından izlemeye ve duruma göre fırsatları değerlendirmeye devam edeceğim.
Altın, petrol ve kahve gibi ürünler üzerine işlemler herkese uygun olmayan, kaldıraç kullanımı nedeniyle risklerin daha yüksek olduğu bir alandır. Risk/getiri beklentisi ve makroekonomik gelişmelere ilişkin projeksiyonlar herkes için farklıdır. Ben hedef ya da fiyat belirtmeksizin bu yazılarda geçmiş fiyat ve getiri hareketlerini ortaya koyarak kendime arşiv oluşturuyor, ara sıra da tekrar bu sayfaya dönüp dersler çıkarıyorum. Giriş kısmındaki notlar ve yazıların da sizlere katkı sağlamış olduğunu ümit ederek yatırımlarınızda başarılar, bol kazançlar dilerim.
Bu ay özellikle takip edeceğim dört toplantı var: FED ve BOE ile merkez bankalarının varlık alımı azaltımı ve faiz kararlarını takip ederken, OPEC toplantısı ile petrol fiyatlarını izliyor olacağım. Bunun yanında G20 Zirvesi (Roma) ve COP26 (Glasgow) BM İklim Konferansından çıkacak haberlerin piyasalara etkisi olacağı kanaatindeyim.
İyi bir Kasım ayı olsun.
Ergun UNUTMAZ, 02.11.2021
UYARI
Uzun vadeli portföyüme ek olarak döngüsel trendlere uygun olduğunu düşündüğüm orta vadeli ve alım-satıma yönelik olarak da kısa vadeli portföyüm için yaptığım öngörüler sadece kendime notlar olup herkes için uygun değildir. Buradaki fikirler tamamen benim portföy maliyet yapıma ve risk-getiri beklentilerime göre şekillenmektedir. Yatırım kararlarınız için lütfen yetkili yatırım danışmanınıza başvurun ya da kendi durumunuza uygun tercihlerde bulunun.
Herkes aynı resme bakıp farklı yorumlar çıkarabilir, o yüzden başkalarının sözleri veya planları ile zor kazanılan birikimlerinizi riske atmayınız. Yatırım işi ciddi bir altyapı, birikim ve tecrübe gerektirmekte olup piyasalardaki değerler önceden bilinemez.