Kitap inceleme köşesinde bugün Sayın Attila Köksal’ın Dijital Çağda Yatırım adlı çalışması var. Her ne kadar teknolojik gelişmelerin bizlere sunduğu sesli kitap, podcast vb. uygulamaları kullansam da konu kitap olunca klasik grupta yer alıyorum ve sayfaları çevirmenin, not almanın; grafik, tablo ve şekilleri incelemenin hissini sesli kitaplarda bulamıyorum. Bu yüzden de fiziki baskıyı da okuyarak seslendirilmiş metinle kıyaslama sonrası tam bir yorum yapmak istedim. Bu yazıda kitabın genel olarak hedefleri, içeriği ve bağlantılı faydaları üzerine görüşlerimi bulacaksınız.
FODER Kitap Kulübü’nün 29 Temmuz tarihinde gerçekleştirdiği ve Attila Bey’in kitap hakkında bizzat görüşlerini paylaştığı etkinliğe Storytel uygulaması üzerinden dinlediğim metinle katılmıştım. İlk çekincem grafik, tablo ve şekilleri görmeden; getiri hesapları ve riskler açısından sapmaları gösteren sayısal değerleri sadece dinlemenin önemli bir bilgi eksikliği olacağı yönündeydi. Ancak net bir şekilde söyleyebilirim ki sesli kitapta bunlar olmasa da verilen mesaj açısından bir kayıp bulunmamaktadır. Hatta bazı bölümlerin çok hızlı bir şekilde aktığını ve sanki yanı başınızda biriyle sohbet ediyormuşsunuz hissinin bulunduğunu da söyleyebilirim.
“Dijital çağ, yatırım dünyasına çeşitli yenilikler getirdi ve finans piyasalarını kökten değiştirdi. Geleneksel yatırım yöntemlerine kıyasla, dijital çağın beraberinde getirdiği yenilikler yatırımcılara geniş bir erişim, düşük maliyetli işlem süreçleri ve şeffaflık sunuyor.”
Kitaba gelirsek hacim olarak 376 sayfalık bu çalışma, okuması kolay bir dille yazıldığı için yine her kesimden kişilerin faydalanacağı bir kitap. 11 bölümden oluşan metin öncelikle dijital çağın getirdiği yenilikleri ele alıyor ve önemli kavramları kısaca açıklayarak teknik konulara yabancı okuyucuya faydalı bir içerik sunuyor. Zaten yukarıda yaptığım alıntı aslında kitabın amacına yönelik önemli bir vurgu da içeriyor. Kitabı okumadan önce bu alandaki kişisel tecrübem; bilgiye erişimdeki kolaylık, düşen maliyetler ve farklı piyasalara nispeten rahatça yatırım yapabilme olanaklarıydı ve bunların tamamını, gelişim süreciyle birlikte kitapta da bulabiliyorsunuz. Bu kitap kimin için sorusunaysa Attila Bey’in cevabı şöyle: “Bu kitabı, dijital okuryazarlık ve bireysel finans konularında bilgi edinmek ve finansal bağımsızlık yolunda ileriye yönelik bir adım atmak isteyen kişiler için yazdım.”
Dijital çağın getirdiği yeniliklerin tanıtılmasının ardından tasarruf ve finansal bağımsızlık konusu incelenmiş ki yatırımdan önce bu alanın iyi anlaşılmasını oldukça değerli buluyorum. Bu altyapının üzerine de kitabın devamında yatırım araçları ve yatırım yapmadan önce yine iyi anlaşılması gereken “Nasıl bir yatırımcıyım?” sorusu işleniyor.
Ayrıca bileşik getiri konusunu ve finansal bağımsızlık kavramlarını daha önce uzun yazılar ve grafiklerle aktardığım için kitapta da bu fikrin görsel olarak sunulmasını yatırıma yeni başlayan kişilerin uzun vadeli getirileri için faydalı buluyorum. Kare kod uygulaması (QR: Quick Response) üzerinden ilave bağlantılarsa ilgili okuyucuların işine yarayacaktır. Bu alanlar faydalı arşiv bilgiler içerdiği gibi silinmiş dosyalar nedeniyle açılmayan sayfa sorunları da olabilmektedir. Kitaptaki tabloları ve grafikleri, özellikle de renk tasarımını beğendim. Ufak tefek yazım hataları olsa da Remzi Kitabevi ve emeği geçen ekip bu kitapta görsel sunum açısından güzel bir iş çıkarmışlar.
Kitabın diğer bölümleriyse biraz daha farklı bir tatta. Burada davranışsal finans ve kişisel gelişim açısından alışkanlıkların gücü daha ağır basıyor. Coğrafi ve zamansal şartlar yanında ülke risk primi, tarihsel alışkanlıklar ve değişmeyen bazı kalıplar yatırım tarzımızı ve seçtiğimiz yatırım araçlarını da belirliyor. Bu çerçevede kısa vadeli alım satım işlemlerinin uzun vadeli yatırımlara neden tercih edildiği anlaşılır bir yön sunmaktadır. Bu da sadece görüş olarak değil, hesaplamalarla birlikte ortaya konan bir tezdir.
“2003-2023 döneminde dolar bazında en yüksek yıllık ortalama getiri %9,50 ile BIST 100 Getiri Endeksinde kaydedildi. Bu getirinin %6,86’sı endeksteki hisselerin değer artışından, %2,47’si de temettü getirisinden kaynaklandı… BIST 100 getirisinin standart sapması %54’tür. Bu da istatistiki olarak herhangi bir yıl içinde getirinin %68 ihtimal ile ± 1 standart sapma civarında yani -%44 ile +%62 aralığında olacağını göstermektedir… özellikle TL mevduat ve hisse senedi yatırımlarından elde ettiğimiz getiri aldığımız risklerin karşılığı olmaktan uzaktır.”
Attila Bey’in daha önce yine burada yer verdiğim Parasal Konularda Yaptığımız Hatalar adlı kitabı bu çalışmaya da destek sağlamaktadır. Dolayısıyla davranışsal finans ve alışkanlıklar üzerine oraya da başvurulabilir. İçerik açısından son bir notum da dijital çağın getirdiği sorunlar ve bu sorunlarla başa çıkma yöntemleri için ayrılan bölüm üzerinedir. Bilgiye kolay ve ücretsiz erişim bizler için muazzam bir lüks sağlarken kısa yoldan zengin olmak isteyenler açısından da bilginin doğruluğu ve güvenilirliği riskleri özellikle dikkate alınmalıdır. Tabi bir de bununla birlikte gelen güvenlik ve dolandırıcılık sorunları var ki Attila Bey bu konuları da kapsamlı bir şekilde aktarmış.
Keyifli okumalar dilerim.
Ergun UNUTMAZ, 15.08.2025
Dijital Çağda Yatırım – Attila KÖKSAL, CFA; Remzi Kitabevi, İstanbul, İkinci Basım, Aralık 2024.
İlave okuma önerileri
Finansal Bağımsızlık ve Erken Emeklilik şeklinde geçen FIRE (Financial Independence, Retire Early) düşüncesi üzerine notlarım, hesaplamalar ve indirebileceğiniz Excel tabloları Bütçe Disiplini ve Yatırım için bence bu işin temelidir.
Bileşik Getirinin Gücü üzerine daha önce hazırladığım bir yazı ve diğer kitap incelemeleri: