Book Reviews,  Economy,  Science

Noise

A Flaw in Human Judgment
D. KAHNEMAN, O. SIBONY, C.R. SUNSTEIN



As an economist, whose focus on macroeconomics and finance, I do make plenty of decisions everyday. Some of those are crucial and some are routine, but probably they all consist of bias and noise. Without doubt minimising those errors is a prerequisite for anyone who pursuit success and happiness. Although it is a challenging and daunting task, I believe that it is the path to go.

Photo by Ergun UNUTMAZ


When it comes to the book, I was totally impressed with Daniel Kahneman’s (and Amos Tversky’s) pioneering contributions to behavioural economics, and highly benefitted from his previous best-selling book, Thinking, Fast and Slow. Therefore I was excited for this work of Nobel Prize winner Kahneman, and looking forward to get my pre-order. As soon as I got my book, I gave a break to almost every other responsibilities and had a 4 day-long reading marathon. Thanks to engaging narrative, structured themes, quotidian examples and lots of coffee I have managed to complete this task.

I will present a brief summary in English on days to come, but this time I wanted to prioritise Turkish community with my following notes and observations.

If you already have this book I wish you a pleasant reading, if not I recommend you to get one if behavioural economics is your cup of tea.

Ergun UNUTMAZ, 26.05.2021

TÜRKÇE TANITIM

İnsan Kararlarında bir Kusur

Daniel Kahneman, Oliver Sibony, Cass R. Sunstein

Normalde yabancı dildeki kitapların tanıtımını önce kitabın yazıldığı dilde yaparak başlıyorum, ancak bu kez bir istisna uygulayarak Türkçe notlarımı paylaşacağım. Aslında hem finansal piyasalar ve ekonomik konjonktür hem de jeopolitik sıkıntıların olduğu bir ortamda bu kitabı okumaya karar vermek bile bir istisnaydı. Çünkü hâlihazırda üstlenmiş olduğum çeviri projeleri ve Latince çalışmalarım nedeniyle asıl işime ayırdığım vakit bile azalırken bu tür bir okumak lüks olacaktı. Ancak Daniel Kahneman’ın Thinking, Fast and Slow adlı kitabını çok beğendiğim ve o kitap çalışmalarıma, düşünüş tarzıma çok değer kattığı için diğer tüm işlere 2-3 günlük ara vererek yoğun bir okuma maratonuna girdim ve bunun bir ihtiyaç olduğuna karar verdim!



Bir karar verdim ve yanılıyor olabilirdim. Tıpkı aşağıdaki resimdeki gibi. Peki bir yol ayrımına geldiğimizde ve seçtiğimiz patikanın bizi nereye götüreceğini bilmiyorsak nasıl karar veriyoruz? Verdiğimiz karardan çok emin olsak da kararlarımız bir sistem içinde ve tutarlı mı? Eğer yanlı bir karar verme yapısına sahipsek bunun sebepleri nedir ve bunları nasıl düzeltebiliriz? Kitap da biraz böyle işte.

Şimdi sözü daha da uzatmadan hemen notlarıma geçelim:

Photo by Jens Lelie



Kahneman, Sibony ve Sunstein bu çalışmada sorunları nasıl çözdüğümüze, meselelere yaklaşırken düşünce yapımızın durumuna ve nasıl karar verdiğimize ilişkin yine baş döndüren bir analiz yapmışlar. Eğer davranışsal ekonomi ile ilgileniyorsanız mutlaka; finans, hukuk, tıp başta olmak üzere anlık ve belirleyici kararlar vermeniz gereken bir iş yürütüyorsanız ya da yöneticiyseniz de öncelikle okumanız gereken bir kitaptır. Net.

Kahneman’ın Düşünme, Hızlı ve Yavaş kitabındaki formatı zaten çok beğendiğim için bu kitapta da benzer bir yöntemin izlenmesini oldukça isabetli buldum. Nedir bunlar? İlk aklıma gelenler, önce bir tanım sunulması ve sonra bunun testlere tabi tutulması. Ardından istatistik ve matematiksel olarak öne sürülen düşüncenin test edilmesi. Son olarak da bu araştırmadan bir ders ve sonuç çıkarılması. Bunun yanında bilimsel bir çalışmanın temel aşamaları bir romanın anlatım tarzı ile bütünleştirilerek son derece önemli bulgular okuyucuya başarılı bir şekilde aktarılabiliyor. Okuyucuyu sıkmıyor, çünkü interaktif bir şekilde bölüm içinde okuyucunun da kendi düşüncelerini oluşturması için olanaklar sunuluyor, sorular soruluyor. Ayrıca her bölümün sonundaki kısa özet de sunulan bilginin kalıcılığını arttırıyor.

Oldukça başarılı bir çalışma olmuş. Kitap çıktığı anda sipariş verip neredeyse tüm programımı durdurarak okuduğuma değdi diyebilirim. Bu arada kitabın henüz Türkçe çevirisi olmadığını öğrendim. Bir yayınevi telif haklarını aldı mı birisi zaten çeviriyor mu bilmiyorum, ancak böylesi önemli bir kitabın çevirisinde kritik olduğunu düşündüğüm bir noktada naçizane görüşlerimi de belirtmek isterim. Finansal Okuryazarlık ve Erişim (FODER) Derneği Başkanı Sayın Attila Köksal Bey’in “Kitabın adı ne olmalı?” sorusuna verdiğim yanıtın arkasındayım.

Öncelikle ekonometrik bir altyapı üzerine inşa edilen düşüncelerde bu izi kaybetmemek için önermiş olduğum gibi “Noise” kelimesinin “Gürültü” olarak korunması gerektiğini düşünüyorum. Biraz teknik olacak ama bunun gerekçesini ekonometrik temellerle açıklayayım:

Beyaz Gürültü Süreci” olarak tarif edebileceğimiz şey ortalaması sabit ve genelde sıfıra eşit olan, varyansı ve iki terim arasındaki kovaryansı da sabit olan bir süreçtir. Böylece aralarında ilişki olmayan rastgele değişkenler ve sabit bir dağılım için beyaz gürültü sürecinin varlığı durağanlığın göstergesidir. Zaman serileri ile çalışmak içinse durağanlık son derece kritiktir.

Kaynak: Time Series Analysis – William W. S. Wei

Dolayısı ile de kitapta aktarılan, aynı sorunun çözümü konusudan karar verme süreçlerindeki değişkenliğin istenmemesi üzerine yapılan vurguyu sapma, varyans, farklılık veya parazit gibi başka kelimelerle karşılamak kanaatimce hatalı olacaktır. Kaldı ki kitap bu tür istatistiki kavramlar üzerine kuruludur ve bu kavramları farklı bir anlamda kullanırsak işler iyice içinden çıkılmaz bir hâl alabilir. Son olarak kitapta yazarlar: “… noise is a fundamentally statistical notion. (p.158)” … gürültü temel olarak istatistiki bir kavramdır ifadesiyle de bu düşüncemin altı özellikle çizilmiştir. Bilimsel literatürde ve mühendislik alanında “noise” kelimesinin karşılığı “gürültü“dür ve değişkenler arasındaki farklılığın, daha açık bir ifadeyle model kapsamında açıklanamayan hata terimlerinin bir kalıp izlemediğine, tesadüfi bir sürece ima vardır. Ayrıca kitapta sıklıkla varyans ve yanlılık gibi konulara da yer verildiği için bu tür bir seçim anlam karmaşasını arttıracaktır.

Bununla birlikte teknik bilginin dışına çıkarak genel okuyucuya hitap edebilmek ve kitapta geçen önemli kavramlara anlam kazandırabilmek için çeviride “keyfiyet” ya da “rastsal, ilişkisiz tercih, tahmin edilememe” kelimelerinin dikkatli bir kullanımını da önerebilirim. Yalnız bu kullanım kapakta ve temel cümlelerde değil, bazı konuların açıklandığı yerlerde gösterilmelidir. Tekrar etmek pahasına bunun “noise” için bir karşılık olmadığını belirtmek isterim. Çünkü bu kelimeler hem metnin tamamındaki ifadeyi karşılamamakta hem de bu kelimelerin kendine ait anlamları ile “noise” ifadesi tam örtüşmemektedir.

Mesela bir hakimin aynı suçu işlemiş ve teorik olarak aynı şartlarda bulunan iki kişiden birine şartlı tahliye, diğerine 10 yıl hapis cezası vermesi keyfiyet veya bir sisteme dayanmayan bir tercih gibi görülebilir. Benzer şekilde bir doktorun aynı hastaya, aynı şartlar altında, fakat zamanın farklı noktalarında iki değişik tanı ve tedavi önermesi de böyledir. Aynı şey, aynı zaman dilimi ve farklı iki doktorun tanı ve tedavisi için de söylenebilir. Ancak dediğim gibi keyfiyet kelimesi tüm kitabı ve başlığı kapsamamakta, sadece anlaşılırlığı arttırmakta tercih edilebilir ki bu bile sorunludur. Çünkü canım istedi öyle yaptımdan farklı, bir sisteme ilişkin olmayan, anlık tercihle verilen bir karardır kastettiğim.

İki tür hata

Yukarıdaki şekilde bir tüfekle atış yapan dört takımın (A, B, C ve D takımları) hedef tahtası üzerindeki atış sonuçları görülmektedir. Her takımın beş atıcısı vardır ve her biri sırayla ateş etmiştir. Sonuçlara baktığımızda A takımı üyelerinin hepsinin de hedefi tam on ikiden vurduğu görülmektedir. B takımı da aynı düzeyde başarılıdır, ancak sonuçlara bakınca nişan alınan noktada veya tüfekte bir sıkıntı olduğu kanısına varabiliriz. Dolayısı ile buradaki sonuçlar sol aşağıya doğru “yanlı”dır. C ve D takımları içinse kitabın konusu olan “gürültü” ön plandadır. C’deki dağılım tamamen yukarıda ekonometrik olarak anlatılan gürültü sürecini ve çıktılar arasında bir ilişki olmadığını göstermektedir. D takımın sonuçları ise hem gürültü hem de yanlılık içermektedir. Buradan bakınca sol alta doğru bir eğilim, bir yanlılık olduğu söylenebilir. Aynı zamanda da bu yanlılık bir noktada yoğunlaşmadığı için atışlar rastgele ya da ilişkisizdir de diyebiliriz.

Son bir not da tüm planlarımı kısa bir süre erteleyip bu 4 günlük maratona değip değmediğine bakalım. Açıkçası Kahneman’ın önceki çalışmalarına olan ilgimden dolayı biraz yanlılık taşıyordum zaten. Ancak hemen okumak zorunda değildim, kimse ile bir yarış içinde değilim ve diğer sorumluluklarım var. Bunların başında da üzerinde çalıştığım ve bir takvime bağlı olan çeviri projesi geliyor. Kitabı okurken çeviri yaptığım metinle paralel yönler ve konular gördüğüme sevindim. Bu da yaptığım işin gecikme riskini arttırırken aslında kalitesini de yükseltti.

Bir diğer nokta ise finansal piyasalarda sürekli kararlar alan bir kişi olarak bu tür değerli çalışmaların performansımı geliştirdiğini görüyorum. O yüzden de faydasını hissettim. Hiç beklemediğim bir diğer fayda ise Good Judgment Project kapsamında öngörülerde bulunuyorum ve bunun da kitapta yer almasına ayrıca şaşırdım. Kapanış olarak, önceki kitabın daha geniş kitlelerde yaptığı etkiye göre bu kitabın daha sınırlı bir etkisi olacağı görüşündeyim. Hatta ilk kitapta kişilerin kendi elinde değişim şansı varken bu kitabın daha çok organizasyonlara yönelik bir mesajı var gibi. Ama ben yine de bireysel olarak anlayışıma değer kattığını söyleyebilirim.

Keyifli okumalar ve aldığınız kararlarda isabetli sonuçlar dilerim.

Ergun UNUTMAZ, 26.05.2021

D. KAHNEMAN, O. SIBONY, C.R. SUNSTEIN, NOISE – A Flaw in Human Judgment, Little, Brown Spark, USA, 2021.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *