Davranışsal Finans alanında okumalarda bu kez Türkçe kaleme alınmış olan bir kitap üzerine notlarımı paylaşacağım. Her ne kadar başlığı yukarıda mecburen kısaltmak zorunda kalmış olsam da Sayın Attilla Köksal’ın eserinin özgün adı “Parasal Konularda Yaptığımız Hatalar” şeklindedir.
Basım aşamasında okurların kapak tasarımı hakkında fikirlerinin alınmasını oldukça değerli bulduğum için önce kapak tasarımıyla başlayalım. Altın renginin çağrıştırdığı zenginlik, parasal boyut yanında “N” ve “R” harflerindeki hatalar içerik açısından son derece başarılı bir vurgu sağlıyor. Tabi bir de “A” ve “I” gibi harflerde de fark edilmeyen hatalar olabileceğini de ihmal etmemek gerekir.🙂 İlk basımı Haziran 2021 tarihli olan çalışmanın ben ikinci basımını okudum ve farklı baskılarda, farklı kapak türleri de kullanıldı diye hatırlıyorum, ama bu tasarım bence güzel.
Elbette bir kitap sadece kapağı ile yargılanmaz ancak yoğun içeriği kapağa yansıtabilmek de ayrı bir başarıdır. Bu yüzden bunu belirterek içerikle devam edelim. Yaklaşık 400 sayfalık hacmiyle kitap biraz korkutucu görünebilir, ancak son kısımdaki ekleri, kitap önerileri ve metin boyunca yer alan grafik, tablo ve şemaları da dikkate alarak sayfa sayısına odaklanmamakta fayda var. “Ön Söz” kısmında yazarın da belirttiği gibi “kitabın yazımı sırasında birçok kaynak kitap ve araştırma raporundan yararlanıldığı” dikkatli okuyuculara davranışsal finans kitaplarından tanıdık gelecek konularda karşılık bulan bir ifadedir. Bu anlamda Daniel Kahneman’ın “Düşünme, Hızlı ve Yavaş” adlı çalışması hızlı ve yavaş kararlar aldığımız günlük yaşamdan etkileri önemli olan finansal kararlara Sistem 1 ve Sistem 2 açısından belki de ne kadar tekrar edilse azdır. Benzer şekilde Thaler, Taleb ve diğer birçok yazarın öne çıkan düşünceleri finansal okuryazarlık ve sistematik gelişim adına bu kitapta da faydalı bir biçimde yer bulmuş.
Üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümü davranışsal ekonomi kavramlarını incelerken ikinci bölümde Türk halkının tasarruf ve yatırım eğilimleri sayısal veriler yanında son kırk yılda yaşanan gelişmelerle de güzel bir şekilde ele alınmış. Kitaba ismini veren üçüncü bölümse 12 başlık altında Parasal Konularda Yaptığımız Hataları sıralıyor. Tasarruf ve yatırım anlayışı önemli olduğu için kitaptan iki cümle ve bir görselle alıntı yaparak bu konudaki düşüncemi de belirtmek isterim.
“Türk halkının yatırımlarının neredeyse üçte biri kısa vadeli TL mevduatta, üçte ikisine yakın bir kısmı ise yastık altında tuttuğumuz altın ve dövizdedir. … Yurdumuzda dolar ve altına yapılan yatırımlar ile ilgili genel algı bunların enflasyona karşı her zaman alım gücünü korudukları yönündedir.”
Yabancı para birimi tutmak işin özünde bir yatırım değildir. Benzer şekilde, (sanayi ve teknoloji üretimi için girdi olarak kullanılması dışında) nakit akışı üretmeyen, sadece miktarı sınırlı olduğu için cazip, ışıltısı vazgeçilmez olduğu için talep edilen altının bir yatırım olmadığı da ortadadır. Ancak bu ürünler güvenli liman olarak görüldükleri için küresel olarak dolar ve dolar/ons bazında fiyatlanan altın talebi anlaşılır bir tercihtir. Sayın Köksal da Türkiye’de enflasyondan korunmak için halkın yatırım tercihleri arasında bu ikilinin önemli bir yer tuttuğunu aktarmaktadır. Tabi inceleme dönemininin seçimine göre getirilerin de ciddi biçimde değişebildiğini de vurgulamak gerekir.
Yukarıdaki görselde her ne kadar Türk lirasının ABD doları karşısında eriyen alım gücü aktarılsa da madalyonun diğer yüzünde Ağustos 2008’de 100.000 dolarını Türkiye’ye getirerek 115.000 TL’ye çeviren yabancı bir yatırımcının Aralık 2020 itibarıyla parasını geri çekmek istediğinde karşı karşıya kaldığı döviz kuru riski de üzerinde düşünmeye değer. İlgili dönemde eğer bu kaybı telafi edecek bir getiri elde edilmediyse veya başlangıçta kur riskine karşı ikinci bir sözleşme ile zararlar sigortalanmadıysa yatırımcının (sıfır getiri ve masraf durumunda) 115.000 TL’si 7,80 kuru ile 14.744 dolara düşmüştür. Yani parasının kabaca yüzde 85’ini bu kararı sonucunda kaybetmiştir. Tüm bu kadar uğraş yerine, yabancı yatırımcı parasını bankada, vadesiz mevduatta tutsaydı, alternatif getirileri kaçırsa da en azından hâlâ 100.000 dolara sahip olurdu. Bu konuya daha önce şu iki yazıda değinmiş, farklı tarihlerdeki başka yazılarımda da bu konulardaki yanılgılara ilişkin görüşlerimi aktarmıştım:
Son olarak, Paranın Psikolojisi kitabında detaylı şekilde belirttiğim, sayıların yazılışına ilişkin noktalama işareti hatası maalesef bu çalışmada da yer alıyor. Yazım hataları açısından da geliştirilebilecek yönleri olsa da kitap, finansal okuryazarlık açısından faydalı bir eser. Çeviriler yanında Türkçe kaynakların okuyuculara sunulması açısından başta yazar Attila Köksal ve Scala Yayıncılık olmak üzere emeği geçenlere teşekkürlerimi sunarım.
Kitaptan fikir verici birkaç alıntı paylaşarak keyifli okumalar dilerim:
“Gelecekteki yaşam kalitemiz için çok önemli bir adım olan tasarruf ve birikimi sürekli ileri yaşlara erteliyoruz. Aynı eğilim spor ve sağlıklı yemek konularında da geçerli. Sağlığımız açısından düzenli spor yapmanın ve sağlıklı beslenmenin ne kadar önemli olduğunun farkında olmamıza rağmen bu konulardaki alışkanlıklarımızı bir türlü değiştiremiyoruz.” (Bu şekilde düşünenler için Atomik Alışkanlıklar kitabı faydalı olabilir.)
> Bütçe yap, tasarruf et, birikim yap, birikimleri yatırıma dönüştür. > Bütçeni ve yatırımlarını düzenli takip et. > Sabırlı ol.
Özellikle bu son finansal büyüme döngüsü bence önemli ve “yatırıma dönüştür” aşaması dışındaki öneriler kolay görünüp heves sağlasa da alışkanlık değişikliği içerdiği için bunların gerçekleştirilmesi başlarda oldukça zordur. Birikimleri yatırıma dönüştürme işi ise ciddi bir eğitim, farklı alanlarda birikim ve piyasalarda edinilmiş tecrübe gerektirmektedir. Bu nedenle öncelikle profesyonelleri dinlemek, kişisel olarak da disiplinli çalışarak bol bol okumak, kısa yoldan köşeyi dönmekle yatırımcılığı birbirine karıştırmamak gerekir. Ekonomi ve finansın kesiştiği, davranışsal psikolojinin kararlarımızı nasıl etkilediği ve bu yönlerin nasıl geliştirilebileceğine yönelik daha önce yorumladığım kitaplardan bazıları belki yardımcı olur: