BIST 100 Endeksinin Analizi
Durum Değerlendirmesi
Temel Analiz
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankasının (FED), parasal genişlemenin sonuna gelindiğini ilan ettiği 2013 yılında BIST 100 Endeksi tarihi zirvesi olan 50.000 dolar (USD) seviyesindeydi. Yabancı sermayenin bu gelişmeye istinaden geri çekilmesi ile Türkiye ekonomisinin sorunları daha belirgin ve tartışılır olmaya başlamış; buna siyasi tartışmalar, yönetim sorunları ve hukuk sistemi başta olmak üzere temel yapılara olan güvensizlik de eklenince Endeks, 2009 krizi sonrasındaki dip noktası olan 20.000 USD seviyesine kadar gerilemiştir.
2017 yılında bu noktadan yukarıya bir hareket başlamış olsa da risk algısındaki artış ile yön değişikliği yaşanmıştır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bağımsızlığı konusundaki sorunlar ve enflasyon ile cari açığın rekor seviyelere tırmanışı da bu tabloya eklenince 2018 yılının Temmuz ayında bir nevi döviz krizi gerçekleşmiş ve Türk lirası (TRY), yabancı para birimlerine karşı sert bir değer kaybına uğrarken BIST 100 Endeksi de tarihi diplerden birisi olan 13.500 USD seviyesine çekilmiştir.
Bugün, bu seviyenin 4.500 dolar üzerinde, yaklaşık 18.000 USD’nin karşılık geldiği 100.000 TRY seviyesinde bir dengede bulunmaktayız. Gerek ABD – Çin ticaret savaşlarının etkisi gerekse de global talepte yaşanan daralma ile birlikte ortaya çıkan resesyon endişeleri ile birlikte artan risk algısı küresel sermaye hareketlerinin, altın başta olmak üzere, güvenli limanlara yönelmesine sebep olmaktadır. Bu yüzden CDS primi diğer birçok benzer nitelikteki ekonomilere göre oldukça yüksek olan Türkiye’den sermaye çıkışının olması beklenen bir durumdur. Buna bir de yapısal reformlar konusundaki ihtiyaçlar ve güvensizlik unsurları eklenince Türkiye ekonomisi kendi iç dinamikleri ile dışardan sermaye çekmek konusunda sıkıntılar yaşamaya devam edecek gibidir. Ancak madalyonun diğer tarafında Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve FED’in resesyona karşı faiz indirimlerine gitmeleri ve parasal genişlemeye tekrar geri dönüleceği yönünde piyasalara taahhütte bulunmaları, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere tekrar yüksek miktarda kaynak girişine yol açmıştır. Zaten aşırı satış baskısı altında kalan Türk lirasının son üç aydır sürekli değer kazanması, tahvil faizlerinin gerilemesi ve Borsa Endeksinin tekrar 105.000 seviyesini denemesi de bu gelişmeleri teyit eder niteliktedir.
Teknik Analiz
TL bazında yürüttüğüm analiz kapsamında şunları belirtmekte fayda var: 105.000 seviyesinde güçlü dirençle karşılaşan Endeks 85.000 seviyesinden ikinci kez bulduğu destek ile tekrar yukarıya doğru bir çıkış trendi içerisindedir. 50 ve 200 günlük hareketli ortalamalardan da bulduğu destek ile Endeksin, direnç bölgesine doğru bir deneme daha gerçekleştireceği kanaatindeyim. MACD ve Momentum 105.000’e doğru bir çıkışın sinyallerini vermekte RSI ve Stochastic ikilisi de bulundukları bölgeler itibarıyla böylesi bir alımı desteklemektedir. Yukarı çıkış ise büyük ihtimalle daha hedefine ulaşmadan satış baskısı ile aşağı yönelebilir. İlk destekler 96.000 ve 92.000 seviyesindedir. Endeksin uzun vadeli hareketli ortalamanın altına sarkacağı böyle bir senaryoda ise 84.000 seviyesinin test edileceğini düşünüyorum. Eğer bu dirençler kırılır ise de, 106.000’in geçilmesi ile yapılacak alımlarla 120.000 seviyesine ulaşabileceğimizden gelişmeleri dikkatle izlemek gerekir.
Diğer taraftan BIST 100 Endeksini dolar bazında da değerlendirerek yatırımlarımız için daha sağlam bir strateji oluşturabiliriz. Öncelikle 2018’in başından bugüne Endeksin grafiğine bakarsak; 32.000 seviyesinden 13.000’e kararlı iniş trendinin bu noktada sonlandığını, bu seviyeden gelen alımlarla Endeksin 20.000’e taşındığını, ardından da aynı senaryonun bugün tekrar yaşanmakta olduğunu görürüz. Ancak yukarıdaki Türk lirası bazındaki durumdan farklı olarak burada MACD ve Momentum göstergelerinin bir alım işlemeni onaylamamaktadır. RSI ve Stochastic ise aşırı satım olduğunu göstermektedir, ancak buna bakarak satışların sonlandığını söylemek için erken olabilir. Yukarı yönlü bir denemenin ardından satış dalgası ile tekrar 13.000 seviyesinin test edileceği kanaatindeyim.
Son olarak 10 yıllık bir perspektif ile ve dolar bazında BIST 100 Endeksini bir kere daha incelersek düşüş trendinin devam ettiğini, ancak 13.000 USD seviyesinin güçlü bir destek olduğunu söylemek mümkündür. Zaten uzun vadeli üssel ve hareketli ortalamaların üzerine çıkamayan fiyat hareketleri yıl sonuna kadar bu dip noktasını bir şekilde test edecektir. Ama bir kriz sonrasında ama resesyon sonrası toparlanma sayesinde yukarı yönde çıkış ise oldukça yüksek bir getiri vaat etmektedir. Bu süre zarfında da yatırım portföyü için seçtiğiniz hisseleri yakın takibe alabilirsiniz.
Sonuç olarak buraya kadar olan yorumları özetleyecek olursak: Eğer kısa vadeli kayıpları ve yükseliş için bir süre beklemeyi göze alıyorsanız 96.000 TL seviyesinden alım yapabilirsiniz. Kısa süreli hareketleri takip edebilecek ve zamanında müdahale edebilecekseniz ise yukarıda destek seviyeleri olarak belirttiğim noktalarının altına konulacak Stop-Loss’lar ile işlemler yapılabilir. Burada kararlarınızı etkileyecek temel bir soru ise yıl sonu dolar kuru tahmininizdir. 13.000 USD seviyesi uzun vadeli alımlar için iyi bir nokta teşkil etmektedir. Örnek olarak döviz kurunun 6,46 TRY olduğu noktada Endeksin karşılığı 84.000 TRY’dir. Enflasyonda baz etkisi ile düşüş yaşansa da enflasyon kadar kur basit hesabı ile bile yıl sonu dolar kuru tahminleri ortalama 6,30’larda olduğundan BIST 100 Endeksinin de bunları gözeten bir denge noktası hesaplanabilir.
İyi Bayramlar ve kazançlı yatırımlar dileğiyle.
Ergun UNUTMAZ, 10.08.2019