Book Reviews,  Various

Germenler

Herwig WOLFRAM
Kökenleri ve Roma Dünyasıyla İlişkileri


Tarih, anı ve araştırma kategorisinde beğendiğim kitapları olan Kronik Kitap’tan daha önce Roma İmparatorları, Habsburglar ve Samuraylar gibi ilgimi çeken konularda birçok kitap satın almış, ancak bunları okumaya vakit bulamamıştım. Medici Ailesi kitabını notlar alarak okuduktan sonra yorumlarımı blog yazımda paylaştım ve gelen öneriler üzerine Netflix’te yer alan dizisini de seyrettim. Bu yapımı da faydalı bulduğum için onu da blog yazısının altına ekledim.

Bugünse yine Netflix’te belgeselini izlediğim, çeşitli kaynaklardan üzerine okumalar yaptığım, fakat Türkçe versiyonu henüz okumamış olduğum bir çalışmaya değineceğim. Germenler. Yoğun programımda yer açtığım ve keyifle bitirdiğim bu kitap üzerine notlarımı aşağıda bulabilirsiniz. (Başka bir deyişle temizinden sağlam iki cilt Rotschild Hanedanı okuma planımı öteleyerek bu kısa kitabı seçtim.)


Kronik Kitap tarafından, Tuğba İsmailoğlu Kacır çevirisiyle okurlara Türkçe olarak sunulan bu çalışmada; Germenler ve Germenlerin kökenleri, büyük Germen kabilelerinin ortaya çıkışı ve Kavimler Göçü olmak üzere, dört bölümde kısa bir tarih yolculuğu sizleri bekliyor. Siyaset, din, kültürel yönler ve ekonomi açısından temel bir resim çizen, güzel bir kitap. Giriş seviyesinde bir nitelikte bilgilerin sunulduğu bu kitabın yazarı Herwig Wolfram da çalışmasını “el kitabı” olarak tanıtmakta, Germenlerle ilgili bir seçki ortaya koyarak okuyucuya fikir vermek ya da en iyi ihtimalle daha fazlası için merak uyandırma amacı gütmektedir.

Bu metnin özgün versiyonunu okumadığım için çeviri konusunda bir şey diyemem. Fakat kitabın dilinin akıcı, kelimelerin özenli seçildiğini ve okuyucuyu tereddüte iten hatalar göremediğimi belirtebilirim. Zaten çevirmenin ön sözünde izlenen yöntem ve tercihler konusunda çerçeve başarılı bir şekilde aktarıldığı için parantez içi yorumlar ve dipnotlar beni rahatsız etmediği gibi yararlı da oldu.

Kitabın yazarı Wolfram, Viyana Üniversitesinden emekli, Orta Çağ Tarihi profesörüdür. Erken dönem halkları ve Orta Çağ Tarihi üzerine çok sayıda kitap ve makale yazmıştır. Germenlerin de Avrupa Tarihine yön veren kökenleri bu anlamda okunmaya değer. Germen adının nereden geldiği, tarih sahnesine çıkışları, kökenleri ve Kavimler Göçü açısından rolleri önemli sorulardır. Gerçi bu soruların yanıtlarını okurken neden Türklerin, Germen değil de bu ırka Alman dediği ya da Türklerin tarih sahnesinde Orta Asya’dan yola çıkarak Akdeniz’e uzanan yolculuğunda Hazar Denizinden kuzeye yönelen grupların etkisi, Hunların ve Attila’nın Kavimler Göçü açısından önemi gibi başka düşünceler kitaba farklı bir şekilde yaklaşmamızı da sağlıyor.


İyi tarafları yanında kitapta eksik bulduğum iki husus var. Bunlardan biri, 130 sayfalık metinde bir tane bile harita bulunmamasıdır. Bir tarih kitabında nasıl olur da hiç harita olmaz anlayamıyorum. Neyse ki bu konularda kütüphanem iyi olduğu için Atlas der Weltgeschichte adlı “Dünya Tarih Atlası”na başvurarak ilgili dönemlerin hareketliliğini izleyerek okuyabildim. Bu bağlamda kitabı okumak isteyen ve haritalara başvurmayı sevenler için aşağıya bir görseli de ekledim. Bu haritada M.S. 4 ila 7. yüzyıl arasında Avrupa’da Kavimler Göçü ile Barbar Krallıklarla Roma İmparatorluğu sınırları görülmektedir. Haritanın lejandından ilgili kavimlerin bulundukları yerleri ve hareketliliğin yönlerini izleyebilirsiniz.



Kitabın ikinci eksik yönüyse yine bir tane bile görsel öğe, müzelerden ya da arkeolojik bulgulardan tek bir örnek içermemesiydi. Bu insanlar neye benzer, ne yer, ne içer, ne giyer güzel anlatılıyor belki ama görsel öğelerin eksikliğini ben kendi adıma sorun olarak görüyorum. Gerçi haksızlık etmemek için Wolfram’ın bu el kitabı merak uyandırmak içindir şeklindeki ilk cümlesini tekrar hatırlatmak isterim. Bir iki alıntı yapacak olursam:

“Germenler Galyalılara hiç benzemez.” — Caesar M.Ö. 53, Galya Savaşı Notlar.

“Germenleri ilk olarak bu isimle ananlar Romalılar değil, bilakis Germenlerin komşuları olan Kelt Belgalarıdır.”

“Romalılar, Galyalılardan aldıkları Germen adını öylesine genelleştirdiler ki Ren’in doğusunda ve Tuna’nın kuzeyindeki halklar bu çatı altında anıldılar.” (Aslında buraya bir de ‘doğuda Elbe nehrine kadar olan coğrafyadaki‘ ifadesi eklenebilir.)

“Klasik etnografya Süev adını pek çok Germen kabilesini içine alacak şekilde genişletmişti. Klasik sonrası dönemde, yani daha çok Süevlerin önderlik ettiği ve yenildiği Marcoman Savaşlarının ardındansa Got adının önemi gittikçe arttı.”



Germenleri anlamak için Roma’yı da anlamak gerekir. Dönemin en büyük gücü aynı zamanda dönemin tarih yazıcısı. Romalı komutan Sezar, Ren’in batısındaki Keltler ile Vistula’nın doğusundaki İskit-Sarmat bozkır halklarının haricinde, farklı etnik kimliği bulunan üçüncü bir halk topluluğunun varlığını ilk fark edendir. Sezar, büyük rakibi Süev Ordu Kralı (Heerkönig) Ariovistus’un Keltçeyi bir yabancı dil olarak kullandığını biliyordu. Bu tarihten itibaren Romalıların gözünde bir “Germen” ya da Germania’nın bir sakini ya da o bölgeden gelen birisiydi.

Sonraki yüzyıllarda, bilhassa Roma tarihçisi ve siyaset bilimcisi Tacitus’un monografisi “Germania” (M.S. 98) sayesinde kıta Germen bölgesi ve ötesi hakkında bilgi arttı. Bu bağlamda da Roma İmparatorluğu ve Sezar’ın rolü açısından Adrian Goldsworthy’nin, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından, Efe Kurtluoğlu çevirisiyle okurlara Türkçe olarak sunulan Caesar adlı kitabını da okumanızı öneririm.



Kitapta günler konusundaki Almanca isimlendirme referansını yine değerli bulmakla birlikte bu bölümü dağınık ve anlaması güç bir şekilde kaleme alınmış olarak yorumluyorum. Eğer günlere verilen adlar ve yabancı dillerdeki sistematik ilginizi çekerse şu eski yazımı da önerebilirim:

Latince ve Günler Üzerine

Keyifli okumalar dilerim.

BONUS:

Netflix’te çok önceleri izlediğim Die Germanen adlı belgesel (tuğla gibi, detaylı ve kapsamlı kitapların yerini tutmasa da) fikir vermesi için bu tanıttığım kitap gibi önemli notlar ve faydalı bir içerik sunmaktadır. 2007 yılı yapımı bu çalışma dört bölümden oluşmaktadır ve gerek haritalar gerekse de arkeolojik bulgularla günümüzden geçmişe çok daha sağlıklı bir bakış açısı getirmektedir. Filoloji, etnografya, coğrafya ve tarih birbirinden ayrı düşünülemez ve bu yapıtın söz konusu bağlamda (konunun uzmanı olmadığım için teknik yönlerini eleştirmek haddim değil, ama bir okur ve düşünen, araştıran bir kişi olarak) başarılı olduğunu düşünüyorum.

Ergun UNUTMAZ, 30.03.2024



Germenler – Herwig WOLFRAM, (Eserin özgün adı: Die Germanen), Çeviri: Tuğba İSMAİLOĞLU KACIR, Kronik Kitap, İstanbul, İkinci Basım, Kasım 2020.

One Comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *